Vergi gelirlerinin toplanması ve bakanlığın çeşitli planlamalar yapması adına meslektaşlarından üç aylık periyodlar halinde enflasyon düzenlemesi talep edildiğini ifade eden Yıldırım Kara “Enflasyon muhasebesi, yaklaşık 20 yıl önce yıllık olarak hazırlanması koşulu ile birkaç defa uygulanmıştı. Fakat, bu sene yayınladıkları 30 Aralık 2023 tarihli Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 3 aylık kısa periyodlar şeklinde enflasyon düzenlemesi talep edilerek, kısa sürelerde verilerin yetişmesi için meslektaşlarımızdan insanüstü bir çaba beklenmektedir. Üstelik mali müşavir ve muhasebecilerin tek iş yükünü bu değil, ‘sadece Nisan ayında GİB tarafından ilan edilen vergi takviminde toplam elli alt beyan bildirimin verileceği’ görülmektedir. Aynı şekilde, deprem bölgelerinde uygulanan mücbir sebep halinin sonlanması da aynı takvim dönemine denk gelmektedir. Görülüyor ki, istenilen tüm bu veriler, muhasebe tekniklerinin gerçekleriyle uyuşmamaktadır. Meslektaşlarımızdan gelen, hem iş koşullarının insani boyutuna yönelik hem de tüm bu çaba sonucunda sağlıklı bir veri alınamayacak olmasına dair şikayetler giderek artmaktadır. İyi hesaplanmamış bir girişim, mesleki sorunlara zemin hazırlamıştır” diye konuştu.

Plajlarda sezon hazırlıkları Plajlarda sezon hazırlıkları

 

“VERİLEN KARARLAR HEM MÜKELLEFİ HEM DE

MESLEKTAŞLARIMIZI OLUMSUZ ETKİLİYOR”

Bugüne kadar geçici vergi beyannamelerinde yapılan uygulamalara değinen Kara, “Geçici vergi beyannameleri, bir yıl içinde üçer defa verilmekte; bu esnada, fiili uygulama olarak, bilanço çıkartılmamakta, yıl sonunda hesaplanmaktadır. Ancak bahsi geçen bu tebliğ ile geçici vergi beyannamelerinde, her 3 ayda bir defa, kesin hesaplar çıkmadan enflasyon düzenlemesi yapılması talep edilmektedir. Bu ne teknik açıdan mümkündür ne de bunun için gerekli altyapı ve vakit söz konusudur. Gelir İdaresi Başkanlığının teknik olanakları yetersizdir. Her ay bilanço çıkartmak ve bunun üzerinden enflasyon hesaplaması yapmak oldukça büyük bir iş yükü oluşturmaktadır” dedi.  

Meslektaşlarının basit ancak hayati birkaç talebi bulunduğuna işaret eden Nermin Yıldırım Kara “Tebliğ ile getirilen fiili olarak imkânsız bu isteklerden vazgeçilmeli, ihtiyaç duyulan ek süre ivedilikle onaylanmalıdır, ayrıca bilgi sistemlerinin modernizasyonu gereklidir. Bu hem mükelleflere ödeme kolaylığı oluşturacağı gibi hem de meslektaşlarımız için kısıtlı zamandan kaynaklı sorunların da önüne geçecektir. Öncelikle mali müşavir ve muhasebecilerin oldukça yoğun bir şekilde çalıştıkları resmî tatil süreleri bir ‘ek süre olarak’ teslim tarihlerine eklenmeli ve her sene talep edilmesine gerek kalmadan resmî tatillerin beyan sürelerine eklenerek hesaplanması gerekmektedir. Örneğin içinde bulunduğumuz nisan ayındaki toplam 10 güne ulaşan resmî tatillerin süresi, beyan sürelerine kalıcı olarak eklenmelidir.  Bir diğer husus ise, deprem bölgesindeki mücbir sebep halinin en az bir yıl süreyle uzatılması ve depremzede yurttaşlarımız için ‘enflasyon düzeltmesinin vergi etkisi olmaksızın uygulanması’ gerekliliğidir. Böylelikle meslektaşlarımın iş yükleri azalacak, mali takvim normal seyrine dönecektir ve de depremzede yurttaşlarımızın mağduriyetinin önüne geçilecektir” şeklinde konuştu.

Söz konusu tebliğ ile talep edilen istekler sonucunda zarar görecek olan olduğu vergi mükellefi küçük işletme sahiplerinin haklarının korunması gerektiğini sözlerine ekleyen Nermin Yıldırım Kara şunları söyledi: “Talepler neticesinde danışmanlık ve muhasebe harcamaları katlanan vergi mükellefleri bir de artacak bir vergi yüküyle karşı karşıyalar. Bu durumun neticesinde oluşan tablodaki vergi adaletsizliğinin önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu durumun en kısa zamanda hiçbir tarafı mağdur etmeden çözülmesi gereklidir, enflasyonun faturasının toplumun belli bir kısmına kesilmesi kabul edilemez.”  

I M G 20240422 W A0006

Editör: Halit Sapmaz