Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu, Genel Cerrahi eğitimini, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tamamlayan, 2012’de İskenderun Devlet Hastanesi’ne atanan Doç. Dr. Turgut Karaca doğru teknik doğru, şekilde uygulandığı zaman başarının geldiğini vurguladı.
İskenderun Devlet Hastanesi’nde Yara Bakım Ünitesi ve Yanık Tedavi Ünitesi’ni açtıktan sonra 2016 Nisan ayında Genel Cerrahi Doçenti olmaya hak kazandığını hatırlatan Karaca “2016 yılından sonra iki ayrı özel hastanede çalıştım. 2020 yılından sonra da İskenderun’da özel muayenehane, Adana’da iletişim ofisi kurarak kendi özel muayenehanelerimde çalışmaktayım. Ameliyat ve endoskopik işlemlerimi de anlaşmalı olduğum Antakya Özel Defne Hastanesi'nde, Adana Medline Hastanesi'nde ve Adana Acıbadem Hastanesi'nde yapmaktayım” dedi.
Son 5 yıldır özellikle obezite ve diyabet cerrahisi, şeker ameliyatlarında hastalara hizmet verdiklerini belirten Doç. Dr. Turgut Karaca “Bariatrik cerrahi, son 15 yıldır tüm dünyada oldukça yaygınlaştı. En sık yapılan ameliyat mide küçültme ameliyatı. Midenin yüzde 70-80’ini aldığımız bir ameliyat. Kapalı yöntem yapılıyor, hastaları bir gece yatırıyoruz. 15 yıl önce bu hastalar çok daha uzun süren ameliyat oluyordu, çok daha uzun süre hastanede yatıyorlardı ve beraberinde de bazı komplikasyonlar gerçekleşiyordu, ölüm oranları daha fazlaydı. Teknolojinin gelişmesi, tecrübenin artması ve hastalardaki mutlulukla beraber bu ameliyatlar tüm dünyada çığ gibi büyümekte. Ülkemiz bu konuda çok şanslı. Dünyada bu ameliyatların en iyi uygulandığı ülkelerden biri de Türkiye” diye konuştu.
AMELİYAT SONRASI ÖNEMLİ
Gerek yurt dışından, gerek yurt içinden hastaların oldukça yoğun talep gösterdiğini aktaran Doç. Dr. Turgut Karaca “Bizler de bu ameliyatları başarıyla uygulamaktayız. Tabi sadece ameliyat yapma ile olmuyor, ameliyat sonrası çok iyi bir takip sistemi gerekiyor. Bu takip sisteminde bu işin olmazsa olmazları tabii ki diyetisyenler ve psikologlar. Hastanın motivasyonunun devam etmesi, ameliyatta kalıcı başarı için mutlaka ekip şart. Doğru teknikle yapıldığı zaman bu ameliyatlar komplikasyon oranları gerçekten çok düşük. Obez bir hastaya herhangi bir ameliyattaki komplikasyon oranı ne ise bu ameliyatlarda da o kadar, çok küçük risklerle bu ameliyatları olabiliyorlar. Sonra da ciddi bir takip sistemine giriyorlar. Çünkü bu hastaların yaşam şeklini değiştirmeleri, hayatlarına spor ve fiziksel aktivite katmaları gerekli…” şeklinde konuştu.
Ameliyatın kilo verdirdiğini ancak asıl önemli olan o kilonun muhafazası olduğuna değinen Doç. Dr. Turgut Karaca şunları kaydetti: “İşte burada iyi bir ekip gerekiyor. Bu doğrultuda bizim ekibimizde üç diyetisyenimiz, bir psikologumuz, iki tane hemşiremiz var. Hemşerilerimizden biri aynı zamanda koordinatörümüz ve aynı zamanda benim hastam, tüp mide ameliyatlısı. Bu çok büyük bir avantaj oluyor çünkü biz hastalara ne kadar anlatırsak anlatalım hastalar kendileri gibi ameliyat olmuş birisi ile muhatap olmak istiyorlar. Bu ameliyatın başarısını artırıyor. İskenderun’da 350 metrekarelik bir klinikte, 8 kişilik bir ekiple hizmet veriyoruz. Hastalar aylık, haftalık grup eğitimlerine alınıyorlar. Ameliyat olmayı düşünen hastaları, ameliyat olmuş hastalarımızla bir araya getiriyoruz, bu onların daha motive olmasını sağlıyor. Ameliyat olmuş hastalar kendinden daha tecrübeli hastaları orada görüyorlar, bazı hataları yapmamaları gerektiğini bir de onların ağzından dinliyorlar. Öyle olunca bir sinerji oluşuyor ve başarı geliyor.”
Ekibin çok önemli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Turgut Karaca “Cerrahi gerçekten ekip işi, ekibimizi iyi kurduğumuzu düşünüyoruz. Bütün ameliyatlara ben aynı hemşire ile giriyorum, bu da ameliyatın başarısını ve kalitesini arttırıyor, süresini de kısaltıyor. Kullanılan malzemeler de çok önemli. Tecrübe ile beraber doğru malzeme seçimini de biz yaptık ve şuan sistemimizi oturttuk. Kliniğimizde geçen yıl 300'ün üzerinde bariatrik cerrahi oldu diyabet cerrahisi dahil, şeker hastalarında da şeker ameliyatı yapıyoruz. 200'ün üzerinde mide balonu uygulaması oldu. Diyetisyenlerimizden biri sadece mide ameliyatlarını takip ediyor, diğer ikisi mide balonu ve botokstan sorumlu diyetisyenlerimiz. Şeker ameliyatları da sıklıkla yaptığımız ameliyat grubunda. Bizim yaptığımız tüp mide ameliyatları da şeker hastalarında uygulanabilmektedir” şeklinde konuştu.
Gelen kilolu hastaların geçmişinde, ameliyata yönlendirmeden önce mutlaka diyetisyen kontrolünde bir kilo verme çabası olup olmadığına baktıklarını da sözlerine ekleyen Karaca; “Hastalar bu ameliyata karar verirken çok iyi düşünmeleri lazım, çünkü hayatlarında bazı radikal değişimler olacak. Bu kararı verirken doğru ekibi seçmeleri lazım, ekibin çabuk ulaşılabilir olması lazım. Doğru teknik doğru şekilde uygulandığı zaman başarı zaten gelmekte” dedi.