Türkiye Cumhuriyeti’nin 1974 yılında gerçekleştirdiği Kıbrıs ‘Barış Harekâtı’ sırasında, batan TCG Kocatepe Muhrip gemisinin batması sonucu şehit olan ve cenazesine ulaşılamayan Er Hasan Bayraktar’ın ailesi yıllardır İskenderun Şehitliğinde dua edebilecekleri bir mezarlarının dahi olmayışının sıkıntısını yaşadı.
Yıllarca acılarını içlerinde yaşamak zorunda kalan ailesinin bu sorununu Genel Kurmay Başkanlığı, 48 yıl sonra Hasan Bayrakar adına İskenderun Şehitliğinde temsili bir mezar yaptırarak çözdü. Kaymakam, askeri ve sivil erkanın da katıldığı bir programla Şehitlikte Hasan Bayraktar için cenaze töreni düzenlendi.
Şehidin ablası Sultan Bayraktar, Kıbrıs çıkartmasında kardeşinin batan Kocatepe gemisinde şehit olduğunu belirterek “O duyguları bugünlere taşıdılar, bize yaşattılar çok teşekkür ederim. Milli Savunma Bakanı, komutanlar, kaymakam, belediye başkanı, hepsine sonsuz saygılarımı sunarım, bize bu onuru yaşattıkları, bugünlere geldiğimiz için. 47 yıl sonra onu anıyoruz, dualarımızla, hasanetler yapıyoruz gıyabında. Bugüne kadar mezarı olmadığı için, gıyabında 21 Temmuzlarda, ölüm yıldönümünde dualar ediyorduk, hayır hasanet yapıyor, mübarek günlerde anıyoruz” dedi.
Şehit kardeşinin çocukluğunda çok güzel günler yaşadıklarını, o anlarla andıklarını ifade eden abla Sultan Bayraktar “Çok merhametliydi, beraber oynardık. O biraz korkardı, oyun oynarken ben biraz önün önüne geçerdim. Çok güzel kardeşliğimiz geçti 19 yaşına kadar, birbirimize bağlıydık. Çok severdim kardeşimi, o da beni abla olarak severdi. Bahriye alayında görüşe geldim, ismini çağırttırdım, Hasan Bayraktar diye o yukarıdan bizi görünce koştu, kucaklaştık üç kere kendi etrafında döndürdü. Ondan sonra görüşemedik! Gitti Kocatepe gemisine bir daha görüşemedik” diye konuştu.
1974 yılından buyana 48 yıl, bayağı bir zaman geçtiğini ağabeyinin bir mezarının olmadığını hatırlatan Mustafa Bayraktar da “Ben o zaman çocuktum, 10 yaşındaydım. Şehitlikte abimin adına bir mezarımız oldu, devletimize zarar ziyan vermesin, Allah razı olsun; valimizden komutanlarımızdan, büyüklerimizden” dedi.
Şehidin kız kardeşi Fatma ise, kendilerine çok güzel bir abilik yaptığını, küçük yaşlardan itibaren fırıncılık yaptığını aktararak şunları söyledi: “Bugüne kadar başında dua edebileceğimiz bir mezarı görmediğimiz için bugün çok duyguluyuz, mutluyuz bütün hakkı gecen insanlara çok teşekkür ederiz. Bu anı yaşattılar bize, ben Kıbrıs’ta aradım bu şehidin mezarını bulamadım, varmış ama! Hep şehitlikleri gezdim ben bulamadım, ismini…”