Yaşam

Bir imza ile 25 yıllık ticari hayatını bitirdiler!

Hatay’ın Arsuz ilçesinde iş insanı Göksel Ulus, 22 mağdur insanın dosyası bulunan pencere sahteciliği yöntemiyle dolandırıldığını ve 25 yıl emek vererek kurduğu şirketini kaybettiğini söyledi.

Arsuz ilçesinde ikamet eden, üç çocuk babası iş insanı 49 yaşındaki Göksel Ulus'un imzası ile sahte senet hazırlayan çete üyeleri, önce anlaşma teklif etti. Ardından binlerce lira değerindeki senedi icraya verdi. Kendi imzası ile varını yoğunu kaybeden Göksal Ulus, yıllarca mücadele edip biriktirdiklerini kaybettiğini psikolojik sorunlar yaşadığını ifade ederek

“Bir buçuk yıl önce çevremden tanıdığım bir şahıs yanıma gelerek elinde bana ait bir açık senedin olduğunu belirtmesi üzerine kara günlerim başladı. Bana senedimin olduğunu ifade eden kişiye alacaklı kim soruma cevap veremedi. Ne amaçla benim bu borçlanmayı yaptığıma dair bir bilgi de vermedi. Senette alacaklı ismi görünmüyordu. Karşı tarafı 7 yıldır çok iyi tanıdığını ve bu parayı ödememem durumunda beni icraya vereceklerini söyledi. Benim borcum yok dedikten sonra senedi icraya vermişler 840 bin tl tanımadığım bir isim alacaklı olarak senet icraya verilerek bütün mal varlığıma el konuldu” dedi.

 

Yaşadığı olayla, 25 yıllık ticari hayatının bitirildiğini aktaran Uslu “Bütün mal varlığıma tedbir konmuş durumda şu anda, senetlerim patladı, kredi kartlarım patladı, borçlarımı ödeyemeyecek duruma geldim.  Çalışarak yıllarımı verdiğim bir yerlere getirdiğim firmamı da bu şahıslar yüzünden kapatmak zorunda kaldım. Geçimimi devam ettirebilmek bir emlak ofisi açtım, o şekilde idare etmeye çalışıyorum. Ailemin ve çevremin desteğini alıyorum. Benim en büyük zararım mağazam oldu, ben yoktan var ettim. Üzerimde kayıtlı olan arsalar, motorlu araçlar, bankada param mevcut şu anda hepsi blokeli hiç birine dokunamıyorum, ciddi bir sıkıntı yaşıyorum. Psikolojik olarak çok yıprattı, psikiyatri tedavisi bile gördüm, altüst oldum, her şey darmadağın oldu” diye konuştu.

 

DEVLET BU SENET İŞİNE ÇÖZÜM BULMALI

Arsuz’da kendisi gibi bildiği birkaç kişinin daha aynı yöntemle dolandırıldığını ve mağdur olduklarına işaret eden Ulus, “Senet konusunda devlet tarafından yeni yaptırımlar uygulanmasıyla bu tür dolandırıcılığın önüne geçilebileceğini düşünüyorum. Türkiye'de binlerce kişi buna benzer mağduriyetler yaşıyor, çok kişinin hayatını kararttılar, çok kişinin hayatını altüst ettiler, bütün emeklerini gasp ettiler. Devletimizin bu noktada senetlere bir düzenleme getirmesini talep ediyorum. Senetler, bir devlet kurumundan ibraz edilince yasal kabul edilebilir, çeklerde olduğu gibi” dedi.

 

YİRMİ İKİ MAĞDUR VAR

Mağdur Göksel Ulus başta olmak üzere yirmi iki dosyanın elinde olduğunu aktaran Avukatı Talat Fer, organize bir çalışma ile karşı karşıya olduklarına dikkat çekerek “Türkiye genelinde insanların mağduriyetlerine sebebiyet veren organize suç çetesi ile karşı karşıyayız. Bu bağlamda müvekkillerimiz, pencere sahteciliği adı altında mağdur edilmiştir. Kurye, kamu kurum ve kuruluşlarından geldiğini ve belgeye imza atmaları gerektiğini, imza atmazlarsa haklarında bir yaptırım uygulanacağını belirterek müvekkillerimizden imza almıştır. Bu sayede sahte bono elde edilerek insanların mağdur olmasına ve daha sonraki süreçte icra takiplerinin başlamasına, insanların mal varlığına tedbir ihtiyati hacizler eklenmesine, insanları mal varlığını kaybetmesine, evlerinin yıkılmasına kadar giden bir süreç ile karşı karşıyayız. Aynı zamanda Türk Ceza Kanununun madde 241 tefecilik, madde 157 dolandırıcılık, madde 106 tehdit, madde 125 hakaret ve resen tespit edilecek birçok suç unsuru mevcuttur” şeklinde konuştu.

 

PENCERE ÇETESİ
Avukat Talat Fer,  Osmaniye merkezde oluşturulan bu organize suç çetesi, özel matbaalar aracılığı ile A4 kâğıdı arasına bir bono yerleştirerek vatandaştan imza alıp sahte bonolar elde ettiğini, daha sonra bu bonoyu sahte piyonlar aracılığıyla icra takibine konularak çetenin çalışma sistemini anlattı.

Göksel Uslu ve diğer mağdur olan müvekkillerinin dosyalarının şu anda İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmalarının devam eden dosyalar olduğunu da sözlerine ekleyerek şöyle devam etti:

“Yaklaşık şu anda elimizde 22’ye yakın mağdur olan aile mevcut. Adli makamların üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği kanaatindeyiz. Her biri farklı savcımızın soruşturma alanında olup dosyalarla ilgili aylar öncesinden birleştirme talebi etmemize rağmen bu yapılmadı. Zira dosyaların birleştirilmesi delillerin kuvvetlenmesi anlamına gelir. Bu bağlamda mağdurlar farklı, şüpheliler aynıdır. Netice itibariyle dosyalar daha birleşmemişken bir iddianamede oluşturulmamıştır. Adli makamların bu konuda ayrıca özenli çalışmalarını talep ediyoruz”

KARGO KURYE KILIĞINDA GELİYORLAR

Bu konuda vatandaşların da dikkat etmesi gerektiğine dikkat çeken Av. Fer şu bilgileri paylaştı: “Vatandaşın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş olması gerekiyor. Kurye veya kargocu kılığıyla size getirilen herhangi bir belgeye imza atmayın. Bu vatandaşın üzerine düşen bir yükümlülüktür. Bunun yanı sıra, senedin artık devlet tarafından, bir kamu kurumu tarafından kontrol altına alınması gerekiyor, senedin çok rahat bir şekilde bulunması, imza altına alınmasının önünde bir engel teşkil etmesi gerekiyor, zira bu şekilde mağduriyetlerin önüne geçilebilir. Adli makamların da bu hususlarda suç duyurusundan sonra resen tespit edilebilecek diğer suçlarla beraber derhal üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi gerekiyor. Yaptırım ve mahkumiyetler gelmediği için ardı arkası kesilmeyen zincirleme suçlar meydana gelebiliyor tabii ki…”