Siyaset

CHP kongresinden değişim rüzgârı galip çıktı

Cumhuriyet Halk Partisi kongresinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun 13 yıllık genel başkanlık süreci sona erdi ve Özgür Özel partinin yeni lideri oldu. Lider değişiminin CHP'yi yerel seçimlerde ve uzun vadede nasıl etkileyeceği hakkında Gazeteci-Yazar Yüksel Baysal, Herkes Duysun’a değerlendirmelerde bulundu.Oğuzhan Osman BİLGİN - Rüstem PEHLİVANLAR - Herkes Duysun
BURSA (İGFA) -
Geçtiğimiz hafta sonu Cumhuriyet Halk Partisi tarihi bir kongre yaşadı. Kongrenin ardından CHP’deki 13 yıllık Kemal Kılıçdaroğlu liderliği son buldu ve Kılıçdaroğlu CHP’nin, kongreye genel başkan olarak giren ve kazanamayan ilk lideri oldu.

Parti içerisinde değişim hareketinin lideri olarak öne çıkan Özgür Özel, seçimde ipi göğüsleyen taraf oldu. Bu değişimin yaklaşmakta olan yerel seçimler için yaratacağı etkiyi ve CHP'yi gelecek yıllarda getirebileceği noktayı Gazeteci-Yazar Yüksel Baysal Herkes Duysun için yorumladı.

“KILIÇDAROĞLU PARTİ TABANINA RAĞMEN ADAY OLDU”

Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığının parti tabanının tamamının onayından geçmeden ilan edilmiş bir adaylık olduğunu ifade eden Yüksel Baysal, "Bir onay süreci söz konusu olsaydı parti içerisinden itirazlar gelebilirdi. Parti tabanına rağmen Kemal Kılıçdaroğlu risk alarak kendisini aday gösterdi ve seçimi kaybetti." dedi.

Genel başkanlık koltuğu için en iyi adayların herkes tarafından bilindiğini ve halk tarafından da birçok kez işaret edildiğini vurgulayan Gazeteci-Yazar Yüksel Baysal, "Hem parti tabanı hem de vatandaş en öne çıkan aday olarak Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş’ı görüyordu. Kılıçdaroğlu’nun 28 Mayıs akşamı istifa etmesi gerekirken koltukta oturmaya devam etmesi, CHP'de yaşananlarla ilgili olarak farklı soruları gündeme getirdi. CHP'nin bir mezhep partisi olma yolunda mı ilerlediğine dair sorular vardı. Kongreyi belirleyen etmenlerden birisi de bu oldu." ifadelerini kullandı.

"CHP'NİN ÖRGÜTLERİ İHMAL EDİLMİŞTİ"

CHP'de son yıllarda yaşanan politika değişikliğine dair örnekler veren Baysal, “CHP'de örgütler ihmal edildi, Türkiye'nin genelinde kanaat önderleriyle parti görüşme sağlıyordu ancak il ve ilçe başkanlıkları ihmal edilmişti. Özgür Özel bu tavrın değişeceğinin sözünü verdi. Bunun haricinde Özgür Özel partide ön seçim yapılacağının da sözünü verdi. Bu hamlelerde parti içerisinde umut yarattı.” şeklinde konuştu.

“İTTİFAKLAR ÖNEMLİ ANCAK GEREĞİNDEN FAZLA ÖDÜN VERİLMEMELİ”

Diğer partilerle yapılacak ittifakları doğru bulduğunu belirten Yüksel Baysal, “İttifak ilişkisinde gereğinden fazla ödün vermek doğru değil. Gereğinden fazla ödün verildiğinde bu durum partiye emek verenlerin mağdur olmasına yol açıyor. Tüm bu durumların ışığında değerlendirdiğimizde partide değişim kaçınılmazdı.” dedi.

Seçimlerde ortaya çıkan sonuçlara da değinen Yüksel Baysal, “Ben Özgür Özel'in daha yüksek bir oy potansiyeli ile ilk turda seçimi kazanmasını bekliyordum. Uzun süredir partiyi gözlemleyen birisi olarak ilk turda 700 oy ve üzeri bir rakam bekliyordum ancak son anda farklı dinamiklerin devreye girmesiyle seçim ikinci tura kaldı.” ifadelerini kullandı.

“SANDIKTAN GELEN SONUÇ İKİ ÖNEMLİ DEĞİŞİM YARATACAK”

Sandıktan çıkan "değişim" sonucunun iki önemli yansıması olacağını vurgulayan Gazeteci Yazar Yüksel Baysal, “İlk sonuç olarak İYİ Parti'nin kendine çeki düzen vereceğini söyleyebiliriz. Artık ittifaka yanaşmıyorum şeklinde bir tavır takınmasını beklemiyorum. Bu seçimle birlikte yeni bir umut doğmuş oldu. İkinci sonuç olarak yerel seçimlerde heyecanını kaybetmiş bir CHP değil, tekrar heyecanı ve motivasyonu yakalamış bir CHP olacak ve yerel seçimlerin en güçlü adayı haline gelecektir.” dedi.

“KONGREDE KATILIMDAN DAHA ÖNEMLİ OLAN DEĞİŞİM SONUCUNUN ÇIKMASIDIR”

Kongrede katılım ve atmosferin oldukça yüksek olduğunu ifade eden Yüksel Baysal şöyle konuştu:

“Kongredeki atmosferden ve katılımdan çok daha önemli olan şey değişimin gerçekleşmiş olmasıdır. Kongrelere küçük partiler dahi on binlerce kişiyi toplayabiliyor ancak bunun seçmen nezdinde bir karşılığı olmuyor. Bu kongrede en kritik noktalardan birisi de ana muhalefet partisinin parti içi demokrasiyi işleterek bu değişimi gerçekleştirmiş olmasıdır. Türkiye'de parti içi demokrasinin olduğu tek parti CHP'dir.”