Ayna Kültür, Sanat Derneği’nin Çarşamba sohbetlerinin konuğu olan Nazım Culha, son aylarda elektriğe yapılan zamlar, özelleştirmeler ve enerji yönetimindeki sıkıntılar hakkında bir konuşma yaptı.
1 Ocak 2022’de geçerli olmak üzere elektrik faturalarına çok ciddi bir zam yapıldığını hatırlan Culha, bu zammın, pandemi sonrası oluşan ekonomik sıkıntılardan sonra insanlara çok ciddi ağırlık oluşturduğunu kaydetti.
Konuyla ilgili olarak elektrik mühendisleri odasının çok ciddi tespitleri ve basın açıklamaları olduğun da hatırlatan Culha, ilk etapta tarifeli kademenin 150 kw’tan başladığını, odanın açıklamaları ve vatandaşlardan gelen tepkiler sonrasında bunun 240 kw’a yükselttiğini söyledi.
Ayrıca odanın KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi yönünde bir talebi olduğunu da hatırlatan Culha, KDV’de 10’luk bir indirime gidildiğini ve KDV’nin 8’e indirildiğini kaydetti.
Tüm bu düzenlemelere rağmen yine bir rahatlama olmadığını savunan Culha şunları paylaştı: “Elektrik yaşamsal önem arz etmektedir. Kademeyi geçmemek amaçlı tasarruf yapmak çözüm değil, bu iş ampul tasarrufuyla çözülecek bir iş değil. İnsanlarımız öyle bir pres altına alındı ki bir yandan doğalgaz zammı, o bir tarafta akaryakıt zammı, diğer tarafta da elektrik zammı… Doğalgazı kapatırsa elektrik sobası ile ısınacak bu kez elektrik zammıyla savaşacak. Dolayısıyla elektrik faturaları ile ilgili kısmi bir rahatlama söz konusu ama enerji ile ilgili sıkıntılarımız devam etmektedir”
Enerjiyi bir bütün olarak değerlendirmek gerektiğini vurgulayan Culha; “Enerji önemli bir konu, dünyada son yıllarda yapılan savaşların hepsinin temelinde enerji vardır. Enerji savaşları yaşanıyor, hafife alınacak bir konu değildir. Bizim ülkemizde aslında bir enerji açığı var diye bir algı oluşturuldu ve o algıdan yola çıkarak ciddi anlamda, abartılı bir enerji üretimine girildi” dedi.
İlk olarak 2017 yılında elektrik fiyatlarının aşırı boyutta artmaya başladığını ve çok hızlı yükseldiğini ifade eden Culha, Türkiye’de enerji sorunu olmadığını enerjiyi yönetmede bir sorun olduğunu kaydetti. Culha; “Enerji üretim santrallerinin yüzde otuzu şu anda devletin elinde, yüzde yetmişi özel sektörün elinde… Devletteki üretim az olunca özel sektördeki tüketim de yüksek olunca kontrol sizde olmuyor, özel sektörde oluyor, orada istedikleri gibi fiyatla oynayabiliyorlar. Özünde Türkiye’de bir enerji sorunu yoktur, enerji yönetim sorunu vardır. Türkiye’de enerji iyi yönetilmemektedir” diye konuştu.
1980’lerde Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) çatısı altında elektriğin üretim-dağıtım-iletiminin yapıldığını, özelleştirmenin yapılabilmesi için TEDAŞ-TEİAŞ ve TEÜAŞ olarak 3 bölüme ayrıldığını hatırlatan Culha; “Hepimizin bildiği gibi ilk dağıtım özelleştirildi sonra üretim özelleştirildi. Bu özelleştirme yapılır iken biz daha kaliteli, daha ucuz enerji alacağız gerekçesiyle yapıldı. Oysa özelleştirmeden sonra baktığımız zaman hiç de öyle olmadığını, tam aksine çok pahalıya enerji aldığımızı ve kalitesiz, kesintilerle dolu dönemleri yaşadığımızı iyi biliyoruz. Kısacası o şirketler para kazanacağım diye yatırım da yapmadılar, yetişmiş değerli elemanları pahalıya geliyor diye çıkarttılar dolayısıyla karanlığa bürünen bir Türkiye haline getirdiler. Yakın dönemde enerji üretim ve dağıtım firmalarına baktığınız zaman borç batağındalar, hepsi bir zarar içerisinde ve o zararlarını çıkartmak adına peşpeşe böyle zamları yapıyorlar. Şimdi bir de gündemde TEİAŞ’ın özelleştirilmesi var. Bu daha da büyük bir sıkıntı getirecektir. Yine elektrik mühendisleri odamız bununla alakalı yürütmenin durdurulması ve kararın iptali yönünde bir dava açtı, dava süreci devam etmektedir. TEİAŞ’ın özelleştirilmesi ciddi anlamda enerjide arz güvenliği sorunu yaratacaktır, dolayısıyla yapılmaması gerekmektedir. İletimin özelleştirilmesinden öte dağıtım ve üretimin de tekrar kamusal düşünce ile alınması ve devletin kontrolünde olması gerekir. Sosyal devlet anlayışı ile enerjinin halka arz edilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
“YENİLENEBİLİR ENERJİ
KAYNAKLARINI KULLANMALIYIZ”
Dışa bağımlı bir enerji üretiminden kurtulabilmek adına yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmanın önemine vurgu yapan Culha; “Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak gerekir, kendi kaynaklarınızı kullanmanız gerekiyor Arkasından kayıp-kaçak oranlarının Avrupa standartlarına uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Ne yazık ki yenilenebilir enerji kaynaklarından tam anlamı ile faydalanamamaktayız. Tek başına yenilenebilir enerji kaynakları bu ülkenin enerjisini üretmeye yeterli değildir ama maksimum seviyede bunları kullanmak lazım” dedi.