Gündem

“Hatay’ın mağduriyetleri 8 aydır giderilemedi”

Hatay’da depremin ardından geriye kalan 8 aylık süreçteki çalışmaları değerlendiren Saadet Partili Milletvekili Necmettin Çalışkan hızlı tren projesinden, köy evlerine, hak mağduriyetlerinden, öğrenci konularına kadar birçok konuyu ele aldı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Milletvekili Necmettin Çalışkan deprem bölgesi Hatay’ın depremin üzerinden 8 ay geçmiş olmasına rağmen halen büyük mağduriyetler yaşamaya devam ettiğini savunarak “Son olarak Gaziantep ile Mersin arasında yapılması planlanan hızlı trenden de Hatay mahrum bırakıldı. Aslında Hatay’ın yaşadığı deprem felaketi nedeniyle pozitif ayrımcılığa uğraması beklenirken vekillerin köstek olduğunu açıkça görüyoruz. Hatay bugüne kadar üvey evlat muamelesi gördü, şimdi yine üvey evlat muamelesi görmeye devam ediyor” dedi.

Hatay havaalanının halen kapalı, Amanos tüneli Belen geçidinin yapılamadığını hatırlatan SP’li Çalışkan “Halen Hatay halkı dertleriyle, problemleriyle baş başa. Hatay’da yaşanan sıkıntılardan bir diğeri de deprem dolayısıyla vefat eden vergi mükelleflerinin kayıtlarının silinmesi böylece de varisilerin hak mahrumiyeti yaşaması söz konusu. Geçtiğimiz günlerde yine açıklanan hak sahipliği başvurusunda da büyük bir mağduriyet yaşadı. On binlerce başvuru sahibi taleplerine ret cevabı aldılar ve bugüne kadar evlere, iş yerlerine maddi yardım planlanırken, eşya yardımı planlanırken sözlerin hiçbirisi tutulmadı. Halk büyük mağduriyet yaşıyor” diye konuştu.

“BÖLGEDE ÖĞRENCİLER ONLİNE EĞİTİM ALIYOR”

Hatay’daki bir başka önemli problemin de, halen depremin üzerinden 8 ay geçmesine rağmen merkezde konutların teslim edileceği tarihin, sayının belirsiz olduğunu vurgulayan SP’li Çalışkan “Bütün bunlara ilaveten kayıplarla ilgili veride ortada yok. Bakanlıkça açılmış olan kayıp çocuk ekranı da karartıldı dolayısıyla da kim nereden nasıl ulaşılacak bu konuların hepsi meçhul. Deprem bölgesindeki bir başka sorunda üniversite kontenjanlarının  da %25 arttırılması. Zaten normal şartlarda eğitimine devam edemeyen öğretim elemanlarına konut, konteyner tahsis edilemeyen, öğrencilerine yurt tanımlanamayan, verilemeyen bir yerde hangi akılla, hangi vicdanla kontenjanlar arttırıldı anlamak mümkün değil ve bölgedeki öğrenciler eğitimi online alıyor. Online eğitim belki bir çözümdü ama aperatif bir çözümdü asla sorunu kalıcı olarak çözmez. Online eğitimin ne halde olduğu eğitim camiasıyla ilgili olan herkesin çok yakınla malumudur” şeklinde konuştu.