‘Kolon Kanseri Farkındalık ayı’ kapsamında bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Yılmaz, kolon kanserinin nedenleri, belirtileri, tanı ve tedavisi yönünde iskenderun.org mikrofonlarına açıklamalarda bulundu.
Dünyada en sık rastlanan üçüncü kanser türünün kolon kanseri olduğunu ifade eden Yılmaz, dünya genelinde bir yılda yaklaşık 1 milyon kişide kolon kanseri görüldüğünü ve 700 bin kişinin de bu nedenle hayatını kaybettiğini söyledi. Prof. Dr. Şerif Yılmaz; “Kolon, diğer adıyla kalın bağırsak, yaklaşık bir buçuk metre uzunluğunda olup, sindirim sisteminin ince bağırsaktan sonra gelen kısmıdır. Kalın bağırsağın son 15 santimetresi rektum olarak bilinir. Kalın bağırsak kanseri, diğer adıyla ‘kolorektal kanser’ kalın bağırsak ve rektum bölgesini tutan kanseri kapsar. Erkekte ve kadında eşit oranda görülen kolon kanseri bütün kanserler içinde görülme sıklığı ve kanserden ölüm bakımından üçüncü sırada yer alır. Kalın bağırsak kanseri her yaşta görülmesine karşın, hastaların yüzde 90’ından fazlası kırk yaş ve üzerindedir. Bu yaştan itibaren her on yılda risk yaklaşık iki katına çıkar. Günümüzde çevresel faktörlerin etkisi ile daha erken yaşta görülmekte olduğu saptanmıştır. Kanser tanısı konmuş hastaların yaklaşık üçte birinde yaş 55’in altındadır. Yaşam süresi boyunca her 50 kişiden birinde kolorektal kanser oluşmaktadır! Bu sıklık, kanseri erken saptamada tüm dünyada uygulanan kanser tarama programlarını haklı çıkarmaktadır” açıklamasında bulundu.
Kolon kanserinin nedenlerinden söz eden Prof. Dr. Şerif Yılmaz; “Kolon kanseri gelişiminde etkili olan bazı çevresel ve genetik nedenler vardır. Kalıtsal etkenler bu konuda büyük öneme sahiptir. Daha önceden meme ve yumurtalık kanserini geçirmiş kişilerde ve ailelerinde kolon kanseri sıklığı daha fazladır. Beslenme, kolon kanserinde önemli bir yere sahiptir. Tam tahıllar, meyce, sebze ve lifli gıdaları tüketmemek yanında, Batı tipi diyet (aşırı yağlı, hayvansal ürünler) kanser ihtimalini arttırır. Ayrıca bazı kimyasal maddeler, alkol ve sigara da kanser nedenleri arasındadır. Kolon kanseri çoğunlukla kalın bağırsakta meydana gelen poliplerden (adenomatöz) meydana gelir. Ailesinde kalın bağırsak kanseri veya kalın bağırsak polibi bulunanlar ve ülseratif kolit hastalığı olanlarda risk artar” dedi.
Kalın bağırsak kanserinin sık görülen belirtileri arasında makattan gelen kanama ve dışkılama alışkanlıklarının değişmesi (kabızlık veya ishal), karında kitle hissi, dışkıda kanama, dışkının incelmesi (kitlenin bası etkisi), kansızlık (kitleden gizli kanama), karın ağrısı, aşırı gaz sancıları, bulantı ve kusma atakları (kitlenin tıkayıcı etkisi), kilo kaybının yer aldığını belirten Yılmaz; “Polipler ve kanserin erken aşamaları, genellikle belirti vermezler. Bu yüzden kırk yaşından itibaren mutlaka alt sindirim sistemi endoskopisi (kolonoskopi, rektosigmoidoskopi) ve dışkıda gizli kan testi yapılmalıdır. Rektal muayene, yani makattan parmakla yapılan muayene ile kalın bağırsak polipleri ve tümörü için ipucu yakalanabilir. Kolonoskopi/Sigmoidoskopi uygulamasında özel alet ile makattan rektum bölgesine girilir ve ışık kaynağı yardımıyla bölge ayrıntılı olarak incelenir. Dışkıda gizli kan testi, belirti vermeyen ve sinsice kanama yapan poliplerin veya tümörlerin tanınmasında kullanılır. Erken tanı yöntemleri (özellikle 40 yaştan sonra); her yıl dışkıda gizli kan araştırması, beş yılda bir rektal muayene ve rektosigmoidoskopi; her 10 yılda bir rektal muayene ve tam kolonoskopi; her 5-10 yılda bir çift kontrastlı baryumlu kolon grafisi ve rektal muayene şeklinde yer alır” dedi.
Tüm kanser türlerinde olduğu gibi kolon kanserinde de erken tanının büyük önem taşıdığına vurgu yapan Prof. Dr. Yılmaz; “Erken dönemde tanı konulan kolorektal kanserlerde iyileşme oranı yüksektir. İyi huylu poliplerin, yani et parçalarının zamanla kanserleşmesiyle oluşan kalın bağırsak kanserinin önlenmesi için, poliplerin endoskopik veya cerrahi yöntemlerle çıkarılması gerekmektedir. Kalın bağırsak kanseri, cerrahi yöntemle tedavi edilir. Kanserin evresine göre kemoterapi veya radyoterapi uygulanabilir. Anüse çok yakın tümörlerde anüs iptal edilerek kolostomi torbaları ile (karından) dışkılamaya geçilebilir. Metastaz (diğer organlara yayılma) görülen hastalarda cerrahinin yanı sıra kemoterapi ve radyoterapi de uygulanarak hastanın yaşam süresi uzatılmaya çalışılır. Kolon kanseri tanısını koyabildiğimiz en önemli yöntem olan kolonoksopiden korkmamak gerekir. İşlem bağırsak hazırlığı yapıldıktan sonra uyutularak gerçekleştirilmekte ve kısa sürmektedir. Kolonoskopiden değil, geç kalmaktan korkun! Erken tanı hayat kurtarır. Hayatınızda genel anlamda en azından bir kez yapılacak olan kolonoskopi, çok sık görülen bu kansere karşı sizi korumuş olacaktır” şeklinde konuştu.