Teknolojinin gelişmesiyle birlikte mimaride de pek çok değişiklik yaşandığını ifade eden mimarlar bunun yanında ‘klasik mimari’ izlerinin ise her dönem tercih edildiğini de belirttiler.

Bu konudaki görüşlerini aldığımız Mimarlar Odası İskenderun Temsilcilik Başkanı Koray Tanın; “Günümüz mimarisinde kısıtlayan bir takım olgular var. Mimar Sinan mimarisinde, onun zamanında bir takım şeyler çok daha farklıydı, daha estetik, daha fonksiyonel, daha akıcı, daha çözümcü idi. Bunların yapılara aksedilmesi neticesinde çıkan harika eserler, Selimiye, Süleymaniye gibi ve buna benzer eserler ortaya çıkmıştır. Günümüz mimarisinde yalnızca modern bir takım şeyler değişti. Bilgisayar çağı geldi. Bilgisayar çağının gelmesiyle elle çizilen, kağıda dökülen, aks edilen bir takım şeyler değerini yitirdi. Şimdi kolaycılığa ve tembelciliğe akan mimari ortaya çıktı. Mimar Sinan büyük üstat, rahmetle anıyoruz. Keşke ve keşke Mimar Sinan gibi mimarlar yetişmiş olsa” diye konuştu.

Yeni mezun genç mimar Begüm Kabataş da; “Tarihin her döneminde birçok alanda, birçok insan çalıştı ama bizim şu an o dönemi düşündüğümüz de Mimar Sinan’ın aklımıza gelmesi ya da onu düşünmemiz onun yaptığı işlerden ilham alıyor olmamız yadsınamaz. Şu anki dönemi de düşünecek olursak, bundan yüzyıllar sonra, şu an akılda kalan insanlar düşünülecek, şu an akılda kalan insanlar gelecek nesillere ilham olacak. Bence yine sonraki nesillere ilham olacağız eğer güzel, özgün çalışmalar yaparsak” dedi.

Mimar Filiz Mursaloğlu Kıvrak ise bu konudaki görüşlerini şu şekilde paylaştı;

“Mimar Sinan bir dahi idi, onun yaptığı eserlerde hava, rüzgar, su basınçları ile beraber statiğini, betonarmesini hesap eden bir insandı. Tabii o zamandan bu zamana çok şey değişti. Teknoloji değişti, teknoloji değişince bilgiler değişti. Mimar her konuda yetememeye başladı. Eskiden mimar Sinan hepsini yaparken mimar buna yetişemez oldu. Dolayısı ile diğer dallar üredi, mühendislikler oldu, mimarlar kendi içerisinde dekorasyon iç mimar gibi ayrıldı. O zamanki mimari ile bu zamanki mimari anlayışı da bir değil tabii ki. Daha modernleştik, daha kendimize döndük, insanların daha rahat yaşayacağı mekanlar yaptık. Daha görkemliden öte daha pratik, daha konforlu, daha kullanışlılara kaymak zorunda kaldık. Herkes kendi yaşadığı çağdan mutludur, biz de bu çağda mutluyuz ama tabii ki Mimar Sinan'ın çağında da yaşamak isterdim, öyle bir dahi ile birlikte olmak isterdim.”

Mimarlar Odası yönetiminden Mimar Neslihan Koç Okurlar, klasik mimarinin modasının asla geçmeyeceğini ifade ederek; “Eski dönem mimarisi bir klasik zaten, onun modası geçmiyor. Güncel mimariyi daha popüler düşünebiliriz. Sürekli yeni bir şey çıkıyor, heves ediliyor evet güzel ama sonra sıkılıyor insanlar. Sürekli değişken bir durumda ama klasikten hiçbir zaman vazgeçilmiyor. Genelde moderne klasik esintiler katılabiliyor, o dizaynlar, o tasarımlar, her zaman daha çok beğenilen oluyor” diye konuştu.

Genç mimarlardan Aybike Soydan da; “O zamanki mimari ile şu anki mimari arasında çok büyük fark var. Bunun sebebi o zaman ki sanat, çıkan duyguları şu an göremiyoruz. Hiç bir yapıda şu anda o zamanki gerçekten içinden gelerek ortaya çıkarılan belki özgür ruhu göremiyoruz. Kısıtlanıyor olabiliriz belki şu dönem. O yüzden mimari eser adı altında eser göremiyoruz. Baktığınız zaman etrafınızda birbirini tekrar eden, tek bir kişinin elinden çıkmış gibi yapılar görüyoruz. Artık buna dur demek yine biz mimarların elinde olduğu için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam ediyoruz. Umarım daha da ileriye gidebiliriz” dedi.

Mimar Koray Sekuçoğlu ise; “Teknolojiden dolayı her şey değişmiş durumda. O mimariden tabii ki esinlenir, bilgi alınır ancak her şey yeni oluşumlara göre tasarlanıp yapılıyor. Olması gereken bütün yaşantı değişimine göre yaşantı yerlerimizde değişiyor” dedi.

Erzin Sahili’nde Yunuslardan Görsel Şölen Erzin Sahili’nde Yunuslardan Görsel Şölen

Genç mimarlardan Canan Horoz; “Şu an günümüz mimarisinde yeni çağa uyum sağlamak zorundayız. Mimar Sinan mimarisinde daha geleneksel izler ve daha geniş kapsamlı zamanlar vardı ama şu an çağımız çok hızlı, çağa uyum sağlamak adına biz de kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Çünkü her gün yeni bir gündem, yeni bir oluşum çıkıyor. Nitekim şu anda metaverse sistemi tamamen bizim alışılagelmiş mimari sistemin dışına çıkıp farklı bir dünyada mimari tasarım yapmak üzerine bir bilgilendirme oluyor. Her çağın kendi mimari özellikleri var ve biz de çağa uyum sağlamalıyız diye düşünüyorum” diye konuştu.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Mimar Ahmet Burçin Gürbüz de konu hakkında düşüncelerini şu şekilde paylaştı;

“Aslında tasarım olarak çok fazla bir değişiklik yok. Tasarım, bakış açısı, yani bir mimarın dünyaya bakış açısı değişmedi. Çünkü mimari felsefe tamamen insanların farklı ortamları ve ihtiyaçlarının tasarımını yapmak üzerine kurulu… Ancak tabi değişen çok şey var. Bunlardan bir tanesi de malzeme. Malzeme değiştiği zaman da tasarımın formatı değişiyor, yapılabilirlik, ulaşılabilirlik değişti, süreler değişti. Mimar Sinan bir köprüyü yaparken yıllarca uğraşıyormuş ama biliyorsunuz bugün Çanakkale Köprüsü iki buçuk yılda bitti ve dünyanın en uzun köprülerinden bir tanesi. Teknoloji devreye girdiği zaman günün sonunda ortaya çıkan tasarım farklı bir formasyonda devam ediyor. Sadece Mimar Sinan değil Leonardo da Vinci'nin de köprülerini taklit ediyoruz aslında. Bugün yaptığımız bütün tasarım eski üstatlardan gelen deneyimlerle ortaya çıkıyor, biz bunları teknoloji ve insanın yeni gücüyle birleştirip sunuyoruz.”

Editör: TE Bilisim