İddiaya göre: 2018 yılında, bir okulda beden eğitimi öğretmenliği ve aynı zamanda müdür yardımcılığı yapan A.Ö., 7’nci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki A.A.’yı cinsel istismara maruz bıraktı. A.Ö., hakkında Kırıkhan Ağır Ceza Mahkemesi'nce "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "Çocuğun cinsel istismarı" suçlamasıyla açılan davanın yedinci celseyi görüldü. Duruşmaya tutuksuz sanık A.Ö. ve avukatı, mağdur A.A. ailesi ile avukatı katıldı. Sanık A.Ö., üzerine atılı suçlamaları reddederek, suçsuz olduğunu söyledi.
Mağdur avukatı, dosyaya sunulan delillere dikkati çekerek, sanığın tutuklanmasını talep etti. İddia makamının da sanığın tutuklanmasını istemesi üzerine Reyhanlı'da öğrencisini istismar ettiği iddiasıyla tutuksuz yargılanan öğretmen duruşmada mahkemece tutuklandı.
Mağdur Avukatı Yusuf Uyar yaptığı açıklamada Reyhanlı ilçesinde bir ilköğretim okulunda müdür yardımcısı ve aynı zamanda beden eğitimi öğretmeni görevinde bulunan idareci tarafından müvekkilinin istismar edildiğini hatırlattı.
Müvekkilinin 8. Sınıf öğrencisi olduğunu, olayın gerçekleştiği tarihin üstünden 4-5 ay geçtikten sonra mağdur olayı ailesine anlattığını aktaran Av. Uyar “Ailenin durumu okul idaresine bildirmesiyle durum savcılığa intikal etmiştir. Reyhanlı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan idari tahkikat neticesinde iddianame hazırlanmış ve bu iddianame Kırıkhan ağır ceza mahkemesine gönderilmiştir” dedi.
Kırıkhan Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul ettiğini yargılamayı başlattığı ifade eden Av. Uyar “Yargılama yaklaşık bir buçuk senedir devam etmektedir. Yedi duruşma yapılmıştır fakat bu duruşmaların altısında mahkeme heyeti sanığı tutuksuz yargılanması yönünde kanaat getirmiştir ve sanık tutuksuz yargılanmıştır. Ancak bugün yapılan duruşmada sanık tutuklanmıştır. Mahkemenin kanaatını değiştirmesini ve sanığın tutuklanması bizim açımızdan sevindirici bir gelişmedir. Zira daha önce mahkemede de bu çekincemizi dile getirmiştik. Sanık tutuklanmadan önce öğretmenlik görevini fiilen devam ettirmekteydi ve mağdurun evine yakın bir okulda öğretmenlik yapmaktaydı. Bu nedenle mağdur ile sanığın karşılaşma ihtimalinin çok yüksekti. Bu durum aileyi de üzmekteydi. Bu nedenle sanığın tutuklanması ve yargılama sonuçlanana kadar mesleğini yapamayacak olması aile açısından sevindirici bir gelişmedir. Umarız ki devam eden süreçte sanığın tutukluluğu devam eder ve mahkeme neticesinde de sanığa en yüksek cezayı verir. Böylece ailenin acısı bir nebze de olsa hafiflemiş olur” şeklinde konuştu.