Uludağ Enerji depremzedeler için geliştirdiği Hatay Yaşam ve Gelişim Kampüsü projesi için Uludağ Üniversitesi ile iş birliği protokolü imzaladı.BURSA (İGFA) - 6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 11 ili etkileyen depremde bölgeye hızla entegre olarak yardımlarını bugüne kadar aralıksız sürdürmeye devam eden Uludağ Enerji, geliştirdiği Hatay Yaşam ve Gelişim Kampüsü projesi için Bursa Uludağ Üniversitesi ile iş birliği protokolü imzaladı.
Hatay’daki çocuk, genç ve yetişkinlerde depremin sosyal etkilerini hafifleterek yaşama geri kazandırılmasını desteklemek için hazırlanan projede birçok atölye yer alıyor. Konteyner kentte yaşayan genç ve yetişkinler için meslek atölyelerinin yanı sıra çocuklar için oyun ve sanat atölyeleri ile psikolojik danışmanlık hizmetleri verilmesi planlanıyor. Uludağ Üniversitesi ile gerçekleştirilecek iş birliği kapsamında bölgedeki vatandaşların travmalarının azaltılması adına rehberlik ve psikolojik danışmanlık, okul öncesi eğitim ve psikolojik terapi hizmetleri üniversitenin desteğiyle sağlanacak.
“İNSANA VE TOPLUMA HİZMET ÜNİVERSİTELERİN GÖREVİDİR.”
İş birliği protokolünün imza toplantısında üniversitelerin 3 temel görevinden bahseden Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Saim Kılavuz, “Bu görevler; eğitim ve öğretimi sağlayarak ülkenin insan kaynağını oluşturmak, bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetleriyle teknolojik kalkınmaya katlı sağlamak, insana ve topluma hizmettir. Bizler, deprem felaketinden etkilenen toplumun iyileştirilmesine ve daha sağlıklı hale gelmelerine destek olmak için bu projede Uludağ Enerji ile birlikte yer alacağız. Bu güzel ve kapsamlı çalışma için kendilerine teşekkür ediyor ve üniversitemiz adına da gurur duyuyoruz.” sözlerini kullandı.
“NE KADAR ÇOK İNSAN, O KADAR BAŞARI”
Bu dönemde birlik olmanın kritik önemine değinen Uludağ Enerji CEO’su İsmail Ergüneş, “Yaşadığımız deprem afeti bu ilkenin her bir bireyi için büyük bir imtihan oldu. Biz Uludağ Enerji olarak depremin ilk gününden itibaren bölgede yaraları sarmaya çalışıyoruz. Hem bu ülkenin vatandaşı hem de bu milletin bir ferdi olarak bu yükümlülüğün bilincindeyiz. Ben o bölgenin insanı olarak acı ve yıkımı tarif edemiyorum. Yıkılan sadece binalar değil tüm hayat oldu. Bu seferberlikte üniversitemizin yanımızda olması çok kıymetli. Alanında uzman hocalarımız akademik ve teknik deneyimleriyle projemize ivme kazandıracaktır. Bölgedeki yıkım ve tahribat göz önüne alındığında daha yapacak çok işimiz olduğunu biliyoruz. Ne kadar çok insanımıza temas edersek o kadar başardık diyebileceğiz.” diye konuştu.