Sağlık Bakanlığı, geçen hafta medikal estetik uygulamalarıyla ilgili yeni bir yönetmelik yayımladı. Ancak, yönetmelik sonrası yayılan açıklamalarda, tüm hekimlerin medikal estetik uygulamaları yapabileceği yönünde bir bilgi kirliliği ortaya çıktı.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Doç. Dr. Yakup Yegin, Sağlık Bakanlığı’nın yeni yönetmeliğiyle birlikte medikal estetik alanında bir bilgi kirliliği yaşandığını vurgulayarak Bakanlık tarafından yapılan açıklamaların, her hekim ve sağlık çalışanının medikal estetik uygulamaları yapabileceği izlenimi yarattığını ifade etti.
Sadece uzmanlık eğitimi almış ve tıp eğitimini tamamlamış hekimlerin bu tür estetik uygulamaları yapma yetkisine sahip olduğunun altını çizen Yegin “Medikal estetik uygulamaları, yalnızca bu alanda uzmanlık eğitimi almış hekimler tarafından yapılabilir. Örneğin, bir KBB uzmanı burun estetiği yapabiliyorsa, bir dermatolog ya da plastik cerrah da belirli medikal estetik işlemleri gerçekleştirebilir. Ancak, bu konuda eğitim almamış bir hekim ya da sağlık personelinin bu tür uygulamaları yapması, ciddi sağlık risklerine yol açabilir” dedi.
SERTİFİKASYON PROGRAMI VE UYGULAMALAR
Yeni yönetmelikte, Sağlık Bakanlığı’nın medikal estetik uygulamaları konusunda bir sertifikasyon programı başlatacağına dair bilgiler de yer alıyor. Bu program, tıp fakültesini bitiren ancak ilgili uzmanlık alanında eğitim almamış hekimlerin, medikal estetik uygulamalarını yapabilmeleri için gerekli eğitimleri alıp, sertifika sahibi olmalarını sağlayacak.
Yegin, bu programın uygulanabilirliğine dair umut verici olduğunu ancak yine de her hekim ve sağlık çalışanının yeterli eğitim ve sertifikaya sahip olduğundan emin olunması gerektiğini vurguladı.
Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen kriterlere göre, bu sertifikayı almış hekimlerin medikal estetik uygulamalarını yapabileceğine değinen Doç. Dr. Yeğin. “Özellikle son yıllarda bölgemizde medikal estetik uygulamalarında kullanılan ürünlerin kalitesiz ve kaçak olmasının ciddi sağlık problemlerine yol açtığını belirtti. Merdiven altı yerlerde yapılan işlemler, hem kullanılan ürünlerin orijinalliği hem de uygulama teknikleri açısından büyük risk taşıyor. Estetik uygulamalarda kullanılan ürünlerin Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmesi gerekiyor. Kaçak ürünlerin kullanımı, sağlık açısından büyük bir tehlike oluşturuyor. Ürünlerin nereden geldiğini, içeriklerini ve güvenilirliğini bilmeden yapılan işlemler, sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu tür uygulamalarda, botoks ve dolgu gibi ürünlerin ne kadar etkili olduğu, yan etkileri ve komplikasyonları konusunda bilgi eksiklikleri yaşanıyor. Çoğu zaman, kullanılan ürünler kaçak olduğu için hastalar ciddi risklerle karşı karşıya kalabiliyor" şeklinde konuştu.
UYGULAMALARININ
ARTAN TEHLİKELERİ
Özellikle kaçak botoks ve dolgu uygulamalarının sağlık açısından büyük riskler taşıdığına dikkat çeken şunları kaydetti: “Son dönemde botoks uygulamalarında yaşanan ciddi komplikasyonlar ve yoğun bakım gereksinimi duyulan vakalar, halk arasında daha fazla konuşulmaya başlandı. Kaçak botoksun, içeriği hakkında hiçbir bilgimiz yok. Botoks sonrası komplikasyonlar, kişiyi yoğun bakım gerektirecek kadar ağırlaştırabiliyor…”
FİYAT VE ÜRÜN SORGUSU YAPILMALI
Medikal estetik uygulamalarının genellikle fiyat odaklı tercih edilmesinin tehlikeli olabileceğini de sözlerine ekleyen Doç. Dr. Yakup Yegin "Eğer bir yer, piyasa fiyatlarının çok altında bir ücretle işlem yapıyorsa, kullanılan ürünlerin orijinalliği mutlaka sorgulanmalıdır. Kaçak botoks ve dolgu, düşük maliyetle üretildiği için ucuz fiyatlarla satılabiliyor. Bu durumda, hekim veya klinik, güvenilir ve denetlenen ürünler kullanmıyor olabilir" diye konuştu.