Ekonomi

Belediye Başkanları Yol Gösterici Olmak Zorunda

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, belediyeciliğin değiştiğini ve başkanların artık çok daha kapsamlı sorumluluklarının olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin belediye imkânlarıyla yapılan ilk uluslararası yolcu taşımacılığı yapan Hatay Deniz Otobüsü (HADO) projesi için yıllarca çalıştıklarını belirten Savaş, “Hatay ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye’nin kalesi konumunda olan iki kara parçası. İkisi arasında bir köprü oluşması lazımdı, deniz ulaşımı gerekiyordu. HADO’yu yapabilmek için 6 yıl bürokratik konularda çalıştık. İktidar yaptırmak istemedi, ihtiyaç yok dedi. Bütçeden hiçbir pay almadan tamamen kendi imkanlarımızla yaptık” diye konuştu.

Savaş, “Türkiye’de ilk defa denizde bir sınır kapısına sahip olduk ve ilk defa bir belediye uluslararası sularda insan taşıması yapabiliyor. Bizim için gurur verici bir olay. Bize boşuna bir yatırım dediler, vazgeçirmeye çalıştılar ama açıldığından beri 21 bin yolcu taşıdık ve son zamanlarda biletlerimiz yok satıyor. KKTC’de iki limana seferimiz var, şimdi amacımız Lübnan’a sefer oluşturmak” dedi.

HATAY’IN GERÇEKLERİNİ GELECEĞE TAŞIMA KONUSUNDA KALICI ESERLER YAPTIK

EXPO’21 Hatay için yapılan alanların kalıcı olacağını söyleyen Savaş, “Suriye krizi sebebiyle gerek sosyal gerek ekonomik anlamda büyük sıkıntılar yaşadık ve bizi çok yordu. Biz dedik ki Hatay’da barış temasıyla bir EXPO yapalım. Tüm masraflarını kendimiz karşıladık, bir kısmını borçla yaptık. Çok şükür şimdiye kadar 1 milyon 800 bini aşkın ziyaretçi oldu. Hatay’ın gerçekleriyle insanları buluşturduk ve bu gerçekleri geleceğe taşıma konusunda kalıcı eserler yaptık. Şu anda insanlar orada eğleniyor, eğitim görüyor, ticaret yapabiliyor. Biz EXPO’yu dolu dolu yaşadık ve EXPO artık Hatay halkının, eğitimler de kültürel faaliyetler de hepsi devam edecek. Biz bu alanları yaparken bir kuruşumuzun bile boşa gitmemesi üzerine kurguladık. 23-26 Ekim’de tarım fuarı yapacağız. Dünyanın her yerinden gelenler olacak ve bundan sonra ayda bir fuar düzenlenecek” ifadelerini kullandı.

Tarım ve hayvancılık alanında dünyaya örnek olacak bir projeye imza atan Savaş, Kırsal Kalkınma Projesi ile ilgili şöyle konuştu:

“Dünya iki noktaya doğru evriliyor ve bu iki noktaya sağlıklı erişen ülkeler kendini güvende hissedecek, daha güçlü kalacaklar. Bu iki noktanın biri teknoloji biri de tarım. Son yıllarda kendi kendine yetemeyen bir ülke durumundayız. Teknoloji konusunda da dünyanın çok gerisindeyiz ama tarımda ilk 10 ülkeyi yakalayabiliriz. Maalesef Tarım Bakanlığı’nın gelecekle ilgili bir stratejisi yok. Bu sebeple bizim bu konuya el atmamız gerekliydi. Küçük tarım alanı olan çiftçiler Suriyeli sığınmacıların  gelmesiyle ve devletin onlara tarım alanları tahsis etmesiyle kendine piyasada daha az yer buldu ve toprağını satıp şehre göçmeye başladı.

Bu durum beni çok üzdü. Örneğin ben iki defa Yayladağı’nda çilek üreticilerine ikişer milyonluk fide aldım. ‘Yeter ki toprağınızı satmayın ekin siz de para kazanın’ dedim. Şu anda 14 bin 500 çiftçiyle birlikte çalışıyoruz. Bir kısmına fide verdik, bir kısmına tohum verdik ve biz şu anda organik mineral gübre üretip maliyetine çiftçiye veriyoruz. Birçok ürünün fide ve tohumunu verdik ve dedik ki siz ekin, satamazsanız biz alacağız, yeter ki siz toprağınızı ekin. Bunlarla birlikte biz çiftçinin ürünlerini endüstriyle de buluşturuyoruz. Kurutup paketleyip ihraç ediyoruz.

Birkaç yıla kadar tüm belediyeler gelip bu modeli bizden almak isteyecek. Artık dünya yerelden kalkınmaya gitmek zorunda. Eskiden belediye başkanları altyapı, yol, bahçe yapsın yeterdi ama şimdi bölgenin ekonomisinin lokomotifi ve yol göstericisi olmak zorunda.”

MÜLTECİ KONUSU MİLLİ BİR KONUDUR SİYASETE MALZEME EDİLMESİNE KARŞIYIM

Türkiye ile Suriye arasında 12 yıldır süren gerginliğin sona ermesi için hükümetin bir çözüm bulması gerektiğini söyleyen Savaş, mülteci yardımlarının bir kısmının Suriye’nin kalkınması için ayrılabileceği ve böylece Suriyelilerin ülkelerine geri dönebileceği bir planın yapılması gerektiğini savundu.

Savaş, “Bu bir milli konudur ve siyasete malzeme edilmesine karşıyım. Bu işi kavgayla kaosla çözmeyeceğiz. Evrensel doğrular ve hukuk ile çözmemiz lazım. Hükümetler arası diyaloğun bir an önce başlaması lazım. Nasıl Rusya ve Ukrayna’yı barıştırmaya çalışıyorsak, bizim Suriye ile ilişkilerimizin de çözülmesi lazım, onlar bizim din kardeşlerimiz. Hükümetin bu konuda daha verici olması lazım” açıklamalarında bulundu.