Selam; yıllarını çocukları eğitmek ve öğretmek için harcamış duayen öğretmenlerim ve mesleğin başında bu yola baş koymuş genç arkadaşlarım;
Omuzlarımıza aldığımız; yükün kıymetini ve ağırlığını hisseden bunun için vicdanı, merhameti şevkat ve sabrı ile çocukların hayatlarına dokunan benim güzel meslek arkadaşlarım;
Bundan 30-40 yıl önce yerimizi bir mülki amirin hemen yanında yer alırken yıllar içinde; kalabalıklar arasında neredeyse görünmez olan bir mesleği icra ediyoruz!..
Bir gemideyiz ve geminin; tahtasını dümeni demirinde sanki bizlerde söküyoruz gibi geliyor bana !..
Bu sadece bir öz eleştiri ; yıllar içinde bizler sadece yakınmayı, dertlenmeyi, çözümsüz kalınca birbirimize kızıp öfkelenmeyi mi öğrendik ; Devlet yada özel olarak yaptığımız mesleğimizi ,yüceltmek, geliştirmek ve yeni yetişen çocukları olumlu anlamda geleceğe taşımak için bireysel neler yapıyoruz!..
Her meslek gurubunda olduğu gibi bizim mesleğimizde; bu mesleği sevmeden, ilgi duymadan; zorunlu olarak gören arkadaşlarımız da var! Ve maalesef çoğunluğu da oluşturmaktadırlar!..
Bunları okuduğunuzda kızabilirsiniz ama insan kendi kusurunu görmeden bence kimseyi eleştirmemeli!
Ders saatlerinizi doldururken; kendi zamanınızı mı gözeterek ders alıyorsunuz yoksa ; çocuklara en verimli saatler nedir diye mi ders seçiyorsunuz!
Öğretmenler odasında telefon tabletle oyun oynayıp sosyal medyaya mı dalıyorsunuz!
Yoksa anlatacağınız ders için farklı yollara mı arıyorsunuz!
-Yıkılan duvarlar boyamak keyifli mi yoksa birisi boyasın diye bekliyor musunuz?
-Çocuklar birbirinden uzaklaştıkça ,(dijital dünya ve oyunlar yüzünden )onları kınayıp, ayıplayıp günah keçisi mi yapıyorsunuz!
Eğitim –Öğretim metod ve yöntemleri ne olursa olsun; biz eğitmenler yeni nesil çocukları anlamak, öğrenmek ve onları geleceğe taşımak için değişmezsek maalesef ülkemiz daha da kötü günler yaşayacak ve maalesef umutlu bir gelecek değil, her gün olumsuz haberlerin yaşandığı bir ülke olacağız!
Biz çocuklara dokunur ve değiştirirsek, unutmayın ki geleceğin mimarı olan çocuklar geleceği parlatacaklar;
Bu sistem değişmeli ve kendimizi ve çocuklarımızı ve eğitim sistemimizi ,güncelleyip ; her şeye tekrar başlamalıyız!
Dünya üzerinde bu kadar genç nüfusa sahip ülke yok, gençler endişeli ve kendilerini arafta hissediyorlar;
Çocuklar, okulları sevmiyor; ödev yapmaktan hoşlanmıyorlar, sorumluluk ve görev bilinci gelişmiyor!
Bütün bunlar varken; hala tatil ne zaman, haklarım yeniyor, bu saat, bu ders ücreti demeye devam edelim mi?
Yeterli değil mi! Başarısızlıklarımız!
Tüm bunları ifade ederken; canla başla çalışan mucizeler yaratan öğretmenlerimiz de var!
Gün eleştirmek, ayrışmak; günü değil gün çocukları tekrar yeşertmek ve onları geleceğe hazırlama günüdür!
Günümüz Kutlu Olsun