Kapalı ortamda yanan tütün dumanı giysi, saç, mobilyalar gibi geniş yüzeylere tutunur. Çocuklar, davranışsal ve biyolojik farklılıkları göz önüne alındığında sigara dumanından en fazla etkilenen grupta yer alır. İkinci el sigara dumanı gelecek nesiller için öngörülebilir bir astım riski taşır.
Sigara bağımlılığı, dünya genelinde etkilere sahip, vücuda oldukça zararlı etkileri bulunan, kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Tütün kullanımının sağlık açısından fazlaca yan etkileri vardır. Yaygın tütün kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan başka bir sonuç ise pasif içicilik, diğer tanımıyla ikinci el sigara dumanına maruz kalma durumudur. Çocuk Alerji, Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Alerji ve Astım Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akçay: ‘İkinci el sigara dumanına maruz kalmak, doğum öncesi ve doğum sonrası dönemde bebek ve çocuk sağlığı üzerinde çok fazla olumsuz etkiye sahiptir. Son dönemde yapılan araştırmalar gösteriyor ki; tütün kullanan ebeveynlerin çocuklarında, alt solunum yolu enfeksiyonu görülme oranı çok daha yüksektir. Tütün dumanına sürekli olarak maruz kalmak; kanser başta olmak üzere kronik kalp ve akciğer hastalıklarına davetiye çıkarabilir’ açıklamasında bulundu.
İkinci El Sigara Dumanı Zehirliyor!
Tütünün içerisinde çok fazla kansorejen ve zehirli madde bulunur. İkinci el sigara dumanı, aktif sigara içen kişinin soluduğu dumanı nefesle havaya geri vermesidir. Bu nefes alışverişi, zehirli ve zararlı maddelerin çevreye dağılmasına neden olur. Yanan tütünün yanından ve sigara içilen ortamdan uzaklaşıldığında, zararlı maddeleri soluma durumu da aynı oranda azalmaktadır. Prof. Dr. Ahmet Akçay, pasif içicilerin; sigara içenlere olan mesafenin ve bulundukları ortamın fiziksel yapısının, tehlikeli maddelere maruz kalma derecesinde belirleyici role sahip olduğunu belirtti ve ekledi: ‘Özellikle bebekler ve çocuklar, anne babaları sigara içerken ciddi derecede dumana maruz kalırlar. İkinci el sigara dumanına maruz kalmak hem çocuk hem de yetişkinlerin sağlığı açısından zararlıdır. Bu nedenle dumansız hava sahasına sahip mekânların fazlalaştırılması önemlidir. Kapalı alanlarda uygulanan sigara içme yasağı sonucunda ikinci el sigaraya maruz kalma oranının azaldığı gözlemlenen sonuçlar arasındadır’.
Sorumluluk Anne Babalarda
Son dönemde yapılan çalışmalar; sigara dumanının zararlı etkilerinin yalnızca sigara için bireyler ve çocukları için bir tehdit oluşturmadığını, aynı zamanda daha sonra arkasından gelecek kuşaklara da aynı tehlikeli durumun aktarılabileceğini gösterdi. Prof. Dr. Akçay: ‘Son dönemdeki araştırmalarda; çocukların yedi yaşına kadar astım geçirip geçirmediği, anne babalarının sigara içen ebeveynlerle birlikte büyümüş olup olmadıklarına ilişkin veriler araştırılmaktadır. Bu araştırma sonucunda, çocuklarda alerjik olmayan astım riskinin; ebeveynleri çocuklukta ikinci el dumana maruz kalanların, kalmayanlara kıyasla yaklaşık 60 oranında daha fazla olduğu sonucuna varılmıştır’ açıklamasında bulundu. Ebeveynlerin tütün kullanımına ve ikinci el sigara dumanına maruz kalması halinde, çocuklarına aktarım riskinin 72’lere kadar çıkabileceğini belirtti.
Pasif İçici Ebeveynlerin Çocukları Astımlı Doğuyor
Prof. Dr. Ahmet Akçay: ‘Sigara dumanının çocuklar üzerindeki etkisini değerlendirdiğimizde, özellikle pasif içicilik; çocuklarda solunum semptomlarının, astımın ortaya çıkmasına neden olur, akciğer gelişimini engeller ve damar hastalıklarına yol açmaktadır. Artan astım riski; yetişkinlerin aktif halde tütün kullanımının hâlâ devam edip etmemesi ile ilişkilidir. Bireylerin çocukken pasif içiciliğe hangi derecede maruz kaldıkları önemlidir. Çocukluğunda çok fazla ikinci el sigara dumanına maruz kalmış ebeveynlerin, çocuklarına alerji ve diğer akciğer hastalıklarını genetik ve kalıtsal olarak aktarabilme oranları çok daha yüksektir’ dedi. Ve ekledi: ‘Öte yandan sigara dumanı maruziyeti; ani bebek ölümüne sebep olabileceği gibi, gebelikte ikinci el sigara maruziyeti, düşük doğuma yol açabilmektedir. Yine sigara dumanına maruz kalan çocuklarda zatürre ve orta kulak iltihabı riskinin arttığı bilinmelidir. Çocukken pasif içiciliğe maruz kalan ebeveynler; çocukluk dönemlerinde ikinci el sigara dumanına maruz kalmadıkları ve ileriki hayatlarında tütün tüketmedikleri taktirde, kendi çocuklarına hastalık bulaştırma riski düşmektedir’.
Pasif İçicilik Önlenebilir!
Pasif içicilik, tütün tüketimine yatkınlığı arttırmakta ve nikotin bağımlılık oranlarının yükselmesine neden olmaktadır. İkinci el sigara içiciliği çocuklarda sıklıkla görülmekte ve çocuk sağlığı üzerinde son derece zararlı etkilerin oluşmasına sebep olmaktadır. Prof. Dr. Akçay: ‘Tütün dumanına maruz kalma hâli çocuklar ve tütün kullanmayan yetişkinler için ortak bir risk durumudur. İkinci el sigara içiciliği, solunum hastalıkları ve dolaşım yolu hastalıkları başta olmak üzere kişinin vücudunda olumsuz sonuçlara yol açar. Sigara dumanı kolaylıkla kontrol altına alınabilecek ve tamamen ortadan kaldırılabilecek bir risk faktörüdür. Toplumun bu konuda kapsamlı bir şekilde bilinçlenmesi, temiz havaya sahalarının arttırılması önemlidir. Bunun yanı sıra ikinci el sigara içiciliğinin özellikle çocuklar üzerindeki etkilerinin bilinmesi, ebeveynlerin çocuklarının sağlığını korumaya yönelik tedbirler almasını sağlayacaktır’ açıklamasında bulundu.
Editöre NOT:
Prof. Dr. Ahmet Akçay Kimdir?
Denizli’de doğan ve ilk, orta ve lise öğrenimini Denizli’de tamamlayan Prof. Dr. Ahmet Akçay Denizli Anafartalar Lisesi’nden birincilikle mezun oldu. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ihtisası yaparak uzman oldu. 2003 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Alerji ve Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı’nda çalıştı ve 2008 yılında Çocuk Alerjisi Uzmanlık diplomasını aldı. 2012 yılında Çocuk İmmünolojisi ve Alerjik Hastalıklar Uzmanlık diplomasını ve 2013 yılında Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanlık diplomasını aldı. 2007 yılında Doçent, 2014 yılında profesör oldu. Amerika’nın en iyi ilk 3 hastanesinden birisi olan Cincinnati Children Hospital’de Pediatric Allergy and Immunology departmanında misafir bilim adamı olarak çalışmıştır. Kliniğin başkanı olan Prof. Dr. Amal Assad ile birlikte çalışan Prof. Dr. Ahmet Akçay alerjik hastalıkların ve astımın tanı ve tedavisinde uygulanan yeni yöntemler konusunda tecrübe sahibi olmuştur. Bu çalışması sırasında astım, besin alerjileri, besin alerjilerinde yükleme testleri, immünoterapi (alerji aşıları), egzama, ilaç alerjileri konusunda Amerika’da uygulanan yöntemler konusunda tecrübe sahibi olmuştur. Amerika’da bulunduğu sürede Bernstein Allergy’de çalışma imkânı bulmuştur. Journal of Asthma editorü Prof. Dr. Jonathan Bernstein ile birlikte kısa süreli çalışma imkânı bulmuştur. Amerika’daki alerji kliniklerinin çalışma yöntemleri konusunda fikir sahibi olmuştur. Cincinnati Children Hospitalda Pediatric Pulmonology bölümü tarafından dünyanın önde gelen pediatrik pulmonologlarından Prof. Dr. Robert Wood tarafından organize edilen 4 günlük bronkoskopi kursuna katılmıştır. 2013-2016 yılları arasında Liv Hospital Çocuk Alerji ve Göğüs Hastalıkları bölümünde çalışan Prof. Dr. Ahmet Akçay Mart 2016 yılında İstanbul Alerji’yi kurarak İstanbul Alerji’nin Türkiye’de alerjik hastalıkların ve astımın tanı ve tedavisinde önemli bir adres olmasını amaçlamaktadır. Prof. Dr. Ahmet Akçay Çocuk Alerji ve Astım Akademisi Yönetim kurulu üyesi olup Türkiye’de alerjik hastalıkların tanı ve tedavisinin gelişmesinde katkıda bulunmaya çalışmaktadır. Çocuk Alerji Uzmanı olması nedeniyle; alerjik astım, alerjik nezle, egzama, besin alerjileri, ilaç alerjileri, kurdeşen, temas alerjileri, heriditer anjioödem, mastositoz gibi alerjik hastalıkları, Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı olması nedeniyle; zatürre, tekrarlayan zatürre, bronşektazi, kistik fibrozis, kronik akciğer hastalıkları, kronik öksürük, uyku sorunları, sık tekrarlayan öksürük gibi çocuk göğüs hastalıkları, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olması nedeniyle sağlam çocuk takibi, gaz ağrısı, çocukluk çağı aşıları, büyüme gelişme geriliği, iştahsız çocuk, kilo alamama, ishal, kusma, karın ağrıları gibi tüm çocukluk çağı hastalıkları konusunda uzmandır. Uyguladığı tanı yöntemleri deri prick testi, yama testi, solunum fonksiyon testleri, besin yükleme testleri, verilen havada nitrik oksid, ilaç alerji testleri ve ter testidir. Uyguladığı tedavi yöntemleri ise ilaç tedavisi, korunma, cilt altı enjeksiyon ve dil altı aşı tedavileridir.