Etkinlik kapsamında, disleksiye dair bilgilendirici sunumlar yapılırken, çocukların erken teşhisi için yürütülen çalışmalar da kamuoyuyla paylaşıldı.
“DİSLEKSİ, ZEKÂ GERİLİĞİ DEĞİLDİR”
Merkezin Kurucu Müdürü Tuğba Kara, disleksinin toplumda sıkça yanlış anlaşıldığına dikkat çekerek “Disleksi, özel öğrenme güçlüğü gruplarından biridir. Normal ya da normalin üstünde zekâya sahip bireylerde okuma, yazma ve dil becerilerinde yaşanan zorluklar şeklinde kendini gösterir. Bu bir hastalık değildir; doğru yöntemlerle aşılabilecek bir öğrenme farklılığıdır” diye konuştu.
TOPLUMUN %9-11’İ
DİSLEKSİDEN ETKİLENİYOR
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, toplumun %9 ila %11’inin disleksi ile karşı karşıya olduğunu belirten Kara, merkezlerinde ücretsiz disleksi testi yapıldığını da aktararak “Disleksi farkındalığını artırmak amacıyla Avrupa Disleksi Birliği öncülüğünde yapılan çalışmalar sonucu, 1-8 Ekim tarihleri “Disleksi Haftası” ve 8 Ekim günü “Disleksi Farkındalık Günü” olarak ilan edildi. Disleksi için belirlenen farkındalık rengi ise turkuaz mavisi” dedi.
“ERKEN TEŞHİS VE
DOĞRU EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ”
Tuğba Kara, disleksinin erken yaşta fark edilmesinin ve uygun bir eğitim modeliyle desteklenmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayarak şunları paylaştı: “Disleksili çocuklar okul öncesi dönemde nitelikli bir eğitmene ihtiyaç duyar. Bu nedenle anaokulu öğretmenlerinin bu konuda bilgilendirilmesi gerekiyor. Uygun eğitim ve destekle disleksi bireyler, eğitim hayatlarında büyük başarılar elde edebiliyor.”