Talat Paşa Komitesi üyesi Emekli Hava Korgeneral Yaşar Müjdeci, ‘Tanıtım, tazminat ve toprak talebi’ adı altında üç ‚ʹTʹ nin dikkat edilmesi ve uyanık olunması gerektiğine işaret ederek parçalamaya, yok etmeye çalışılan Türkiye’nin asıl gücünü bilmediklerini vurguladı. MKÜ Tayfur Sökmen Kampüsü Atatürk Salonunda düzenlenen ʹErmeni belgeleri ile Ermeni Soykırımı Yalanıʹ konulu konferansta konuşan Müjdeci, Türkiyeʹnin etrafının düşmanlarla dolu olduğunu belirterek “Bunu bilerek ve isteyerek söylüyorum. Çünkü Türkiyeʹnin etrafı düşman doludur. Bizler dostlarımızı kaybettik, düşmanlarımız bize daha da düşman oldu. Bu konu Türkiyeʹyi bölmek ve parçalamak için bir başlangıçtır” dedi.Herkesin çok dikkatli olması gerektiğini, oyuna gelinmemesinin altını çizen Müjdeci “Bizlerin bu oyuna gelmemesi gerekiyor. Üç ‚ʹTʹ dikkat etmeliyiz, (Tanıtım, tazminat ve toprak talebi). Ama Türkiyeʹyi parçalamaya, yok etmeye çalışan güçler bizim asıl gücümüzü bilmiyorlar. Bilseler zaten bu tarzda bir yaklaşımda bulunamazlar“ diye konuştu. Müjdeci, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun Kurtuluş Savaşı döneminden daha kötü olmadığına dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Türkiye’deki vatandaşlar birlik ve beraberlik içerisinde olmalı. Adeta demir leblebi olmalıyız. Bizi yutmak isteyenler demir leblebiyi yutamayacaklarını çok iyi anlamalılar. Türk insanının kaybettiği şey özgüvenidir, bu özgüven yeniden kazanılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti devketi büyük bir devlettir, tarihte 16 devlet kurmuş, 17.si ise Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu Cumhuriyet yoktan varolmuştur. Şimdi içinde bulunduğumuz durum bize yakışmıyor” LOBİ ÇALIŞMALARI DESTEKLENMELİ Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Şerafettin Canda ise uluslararası alanda lobi çalışmalarının geliştirilerek desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Prof. Dr. Canda, “Osmanlı Devleti zayıflamaya başlayıp, hemen her konuda Avrupaʹnın etkisinde kalınca, Türk-Ermeni ilişkilerinde bir bozulma devri başlamıştır. Batılı ülkeler Osmanlı Devletini bölerek, bölgesel çıkarlarına ulaşabilmek için, Ermenileri Türk toplumundan koparmayı amaçlamışlardır. Özellikle Avrupaʹnın bazı büyük devletleri, ıslahat adı altında bir yandan Osmanlı Devletiʹnin içişlerine karışırken, bir yandan da Ermenileri, Osmanlı yönetimine karşı örgütlemişlerdir. Böylece ülke içinde ve dışında örgütlenen ve silahlanan Ermeni komiteleri ile Ermeni kiliselerinin kışkırtıcı çalışmaları sonucunda, ermeni toplumu yavaş yavaş Türklerden uzaklaşmaya başlamıştır. İngiltere ve Rusya tarafından tarih sahnesine sunulan Ermeni sorunu, aslında emperyalizmin Osmanlı Devletini yıkma ve paylaşma politikasının bir uzantısıdır. Sözde Ermeni soykırımı iddiaları ve yalanları da işte bu politikanın günümüzde Büyük Ortadoğu Projesi propaganda ürünüdür“ dedi. Konferansa Antakya Belediye Başkanı Mehmet Yeloğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Enis Yavuz Yıldırım, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Esabil Saylak, 121. Jandarma Er Eğitim Alayı Komutanı Kurmay Albay Ertan Altınoluk, Öğretim görevlileri, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, öğrenciler katıldı.İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof .Dr. Ercan Enç de konferansta yaptığı konuşmada, Lozan’a giden heyetin arasında kendisinin de bulunduğunu ancak orada Türkiye aleyhinde mahkemeye sunulan Eğitim-Sen imzalı belgeden büyük üzüntü duyduğunu dile getirdi. Enç “Olay Türkiye’yi parçalama meselesidir. Tarihi gerçeklerden ders almak gerekir. 1970’lerde Asala ile başlayan terör olayları ile adını duyurmaya çalışan ermeni konusu, sürüncemede kalarak günümüze kadar gelmiştir. Türkler ve Ermeniler 900 yıldan daha fazla bir süre kardeşçe yaşamış, Osmanlı Devleti döneminde Padişahlar tarafından azınlıklar koruma altına alınmıştır. Amaç bellidir. Türkiye parçalanmak isteniyor, bizler bunu engellemek için tek yumruk olmalıyız” şeklinde konuştu.