Gündem

Hayvana şiddet vicdanı zedeliyor!

Hayvana uygulanan şiddetle karşı karşıya kalanların, şok, öfke, hüzün, çaresizlik ve umutsuzluk gibi yoğun duygular yaşayabileceklerini dile getiren uzmanlar, bu duygusal tepkilerin, sadece hayvanların değil, aynı zamanda insanların kendilerini ve sevdiklerini de etkileyen bir konu olduğunu söyledi

Hayvana uygulanan şiddetle karşı karşıya kalanların, şok, öfke, hüzün, çaresizlik ve umutsuzluk gibi yoğun duygular yaşayabileceklerini dile getiren uzmanlar, bu duygusal tepkilerin, sadece hayvanların değil, aynı zamanda insanların kendilerini ve sevdiklerini de etkileyen bir konu olduğunu söyledi.İSTANBUL (İGFA) - Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, son günlerde gündemde olan ve kamuoyunun vicdanını yaralayan hayvana şiddet konusunu değerlendirdi.

Hayvanlara yönelik şiddetin, sadece hayvan haklarıyla ilgili bir mesele olmadığını aynı zamanda insan haklarını da içerdiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, insan temelli değerler olan empati, adalet, hakkaniyet, vicdan ve merhamet gibi kavramları da içerdiğini belirterek, "Hayvana uygulanan şiddetle karşı karşıya kalanlar, şok, öfke, hüzün, çaresizlik ve umutsuzluk gibi yoğun duygular yaşayabilirler. Bu duygusal tepkiler, sadece hayvanların değil, aynı zamanda insanların kendilerini ve sevdiklerini de etkileyen bir konudur. Bu duygularla birlikte, insanlar şüpheci ve kaçınmacı olabilir, sevdiklerine karşı korumacı davranabilir ve öfkeyle tepki verebilirler" dedi.

Hayvana şiddetin genellikle, empati, merhamet ve vicdan gibi temel insan duygularının gelişmemiş veya yok olduğu kişilerde görüldüğünü belirten Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, bu kişilerin genellikle kişilik bozuklukları, özellikle anti sosyal kişilik bozukluğu veya psikopati ile ilişkilendirildiğini kaydetti.

Devletin toplum ve aile düzeyinde hayvana şiddeti önlemek için çeşitli önlemler alabileceğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Devlet, cezaların caydırıcılığını artırabilir ve eğitimde vicdan ve merhamet gibi konulara daha fazla önem verebilir. Toplum, tepkilerini dile getirerek devlet yetkililerini konu hakkında bilgilendirebilir. Aileler ise çocuklarına vicdan, merhamet ve empati gibi değerleri aşılayarak şiddeti önleyebilirler, çünkü şiddet modellenerek öğrenilir. Bu nedenle, kendi davranışlarımızın çocuklara örnek olması ve bu değerlerin onların kalplerine yerleşmesi önemlidir" diye konuştu.