Bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının da destek verdiği İnsan Hakları Derneği’nin basın açıklaması öncesinde, hayatını kaybeden maden işçileri anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı işletmede grizu patlaması sonucunda kırk bir işçinin yaşamını yitirdiğini, beşi ağır olmak üzere altı yaralı işçinin de halen hastanede tedavi gördüğünü hatırlatan İnsan Hakları Derneği Şube Eşbaşkanı Coşkun Selçuk, yetersiz önlemlere işaret etti.
Soma’da kaybedilen üç yüz bir işçinin acısı unutulmadan yeniden acıların yaşanması ve yerin yüzlerce metre altında çalışan işçilerin yaşamını yitirmesi, yaşam hakkına ilişkin endişeleri doğruladığına vurgu yapan Selçuk “İnsanların en temel hakkı olan yaşam hakkının daha fazla kar elde etmek için hiçe sayılması kabul edilemez. Yetersiz önlemler nedeniyle meydana gelen ölümler kaza değil cinayettir. Ölen işçilerle ilgili “kader” açıklamasının alınmayan önlemleri ve sorumluları gizleme amaçlı olduğu herkesçe bilinmektedir” dedi.
İLO raporlarına göre Türkiye işçi ölümlerinde en üst sıralarda geldiğine de değinen İHD Başkanı Selçuk “Bütün dünyada önlemler alınarak en aza düşürülmeye çalışılan işçi ölümleri konusunda böylesi yüksek bir kayıp ancak iktidarın bu konudaki umursamaz tutumu ile açıklanabilir. Yaşam hakkının insan hakları açısından en öncelikli haktır. Hiç bir gerekçe bunun ortadan kaldırılmasını meşrulaştıramaz. Gerçek sorumlular yargılanmamaktadır. Amasra’da yaşanan grizu patlamasında sorumlular sadece patlama yaşanan işletmedekilerle sınırlandırılamaz. İşçi güvenliği konusunda yatırım yapılması için gerekli donanımı mali kaynağı sağlamayanlar başta olmak üzere yukarıdan aşağıya bu konuyla ilgili olan herkesin yargılanması gerekir” diye konuştu.