KURŞUNİ HAVALAR

Hiç sevmiyorum, kurşuni havaları.

Hava kurşuni ya... Doğum sancıları başlıyor. Lamı-cimi yok.

Ya beste yapmalıyım. Ya da; yazı yazmalıyım...

Sancılar, kıvranmalar, iç çekişler, duygusala bağlanmalar. Kişilik erozyonları, derler ya; “Sanatçı açken, daha iyi sanat yapar” İşte öyle bir şey!

Şikayet ediyorum ama; hoşuma da gitmiyor değil hani.

Narsizm mi? Olabilir... Hem kim değil ki, şu zamanda…  

He valla… bu kent bile narsistleşmiş... Kişiliği bozulmuş...

Aslında, biz bozmuşuz... Hacamat etmişiz.

Topal bırakmış siyasi erk bu kenti.

Adım adım... Yavaş yavaş... Sahildeki banklarında, bir kaç emeklinin pineklediği kasabaya çevirmişiz. Eeeee... kişiliği bozulmuş kentin içinde yaşayanlar, sağlam kalır mı?

Heyhat!

Peki, tarih affeder mi?

Biter Kırşehir’in gülleri biter. Öter bülbülleri de öter.

                                      *****

Ama olsun... Kurşuni de olsa, sıcak da olsa... Yarıkkaya rüzgarı özlense de, kaldırımları bozuk, sal hacamat etmiş olsak da, sakat bırakıp, geceleri tanca pavyona benzetsek de; kucaklanası bir kent İskenderun.

Peki; kente ihanet... hıyanet... delalet... gaflet...

Sürer mi ?

Eeee... Kenti şizofren narsist yaparsak, yapanlara izin verirsek; .......!

İnsanlar, hakettikleri şekilde yönetilirler...

Aşık isen vur saza, şoför isen bas gaza...

                                        *****

Ne kadar övünsek azdır...

Genelevi olmayan sayılı kentlerden biriyiz.

Mete Başkan, binayı yıkmadan önce, kent dışına taşıyalım demişti. Ne oldu nasıl oldu, anımsam: zor. Çok önemli bir konu da değil aslında ya...

Soğukoluğu da kapattık. Miss... Kent tertemiz...

Hava kurşuni ya... Erkekliğimiz tuttu; 5 kilo sütün 50 liralık fiyatını 85 lira yapınca, sütçü esnafı kardeşimi kovdum; “Getirme lan... süt müt almıyorum. istemiyorum!” dedim.

Zavallı, sessiz sedasız kayboldu...

Neler oluyor bu ülkede? Siyasi erk emekliye yüzde 30 zam yaptım diye övünüyor... Esnaf tuttuğunu öpüyor... Yüzde 200...

Herkes haklı.. Yumurta haklı.. tavuk haklı... Ne günlere kaldık... Yahu şaşırdık kaldık; kime bağıracaz “Esnaf olllun, esnaf olun!” diye.

Manda yuva yapmış söğüt dalına, öküzüm torbadan düştü gördün mü?

                                      *****

Çenem açıldı iyicene. Başta, kandırıkçılık yaptım. Aslında seviyorum bu kurşuni havaları...