Ekonomi

Kurumsal yemek pazarına 65 milyon dolarlık inovatif buluş

Yeni ofis düzeniyle birlikte değişen çalışan gereksinimleri ve artan maliyetlerin öğle yemeği giderlerini ağır bir külfet haline getirmesi, şirketleri çıkmaza sürükledi. İşverenler uzun süredir, öğle yemeği sorununu daha az harcayarak çözebileceği ve aynı zamanda çalışanlarını da mutlu edebileceği alternatif yollar arayışında.

 Dünyanın en iyi ofis tasarımlarına sahip sektör devlerinden esinlenen Meal Box, bir ilke imza atarak “Ofis Restoranları”

kavramını Türkiye’ye taşıdı. Geleneksel yemekhaneleri tarihe gömecek
sistem, 1.5 milyon kişiye istihdam sağlayan kurumsal yemek pazarına 65
milyon dolar ekstra kazanç sağlayacak. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un en
kalabalık plazalarından birinde hizmete giren “Ofis Restoran”, zarar ettiği için
atıl hale gelen yemekhanelerin dönüşümü için ilk örnek.
Bazı şirketler ofise dönmeyi zorunlu tutsa da esnek çalışmayı benimseyen ve kalıcı hale
getiren şirketlerin sayısı oldukça fazla. Klasik düzende devam etmek isteyen kurumlar,
çalışanlarını ikna etmek için birçok yaratıcı teşvikler sunsa da artık kimse haftanın beş günü
ofise gitmek istemiyor. Bu durum, çalışanların yan haklarına ilişkin düzenlemeleri de
beraberinde getiriyor. Yan haklar arasında gündemi en çok meşgul edense öğle yemeği
konusu. Enflasyona yenilen yemek kartları, pahalılaşan restoranlar, ucuz ama kalitesiz
alternatifler, kapanan yemekhaneler ve son zamanlarda çalışanların çok daha talepkar
oldukları sağlıklı beslenme isteği işvereni zora soktu. 10 yıla yakın süredir kurumsal yemek
hizmeti sunan Meal Box, Premier Kampüs Ofis’te açtığı restoranla Türkiye’yi ilk kez “Ofis
Restoran” kavramı ile tanıştırdı. Bu restoranda çalışanlar, dünya mutfaklarından seçtikleri
gurme lezzetleri canlı müzik eşliğinde yiyorlar.
Konu artık basit bir öğle yemeği ihtiyacı olmaktan çıktı
Meal Box CEO’su Murat Demirhan, “Çalışanların ‘bugün ne yesem?’ sorularıyla bundan
yaklaşık 10 yıl önce başlayan kriz, Meal Box’ın doğmasına sebep oldu. Bugünkü soru daha çok
nerede ve kaça yesem? 2014 yılında ne yesem sorusuna abonelik modeliyle her gün ofislere
çalışanların ayağına götürdüğümüz sağlıklı ve lezzetli paket yemeklerle çözüm bulmuştuk.
Zamanla paketli yemekleri çeşitlendirdik. Pandemide şirketlerin restoranını kapatması, evden
çalışma sistemine geçilmesi ve hijyen endişesiyle dışarıdan yemek siparişine mesafeli
durulması gibi nedenlerle paketli yemek hizmeti altın çağını yaşadı. Aboneliklerimiz 70’lere
çıkarken, sektör 10 kat büyüdü. Pandemiden sonra dinamikler çok hızlı değişir oldu. Özellikle
son iki yılda ofislerin doğası da değişti. Paketli yemek modelinin yeterli olmadığını gördük.
Hem çalışanı hem de iş vereni çıkmaza sokan öğle yemeği sorununa nasıl nefes aldırabiliriz

diye düşündük. İhtiyaca, talebe uygun çözümler
geliştirmeye odaklandık. Ve Türkiye’de bir ilk olan ‘Ofis
Restoranları’ projesini hayata geçirdik” dedi.

Hem çalışanı hem işvereni mutlu edecek bir çözüm
“Ofislere dönüşün başlamasıyla birlikte öğle yemeğini daha az maliyetle çözmek isteyen iş
verenlerin, pandemide kapattıkları yemekhanelerini yeniden açtığını gördük. Ancak yapmış
olduğumuz araştırmalar gösteriyor ki; iş yeri yemekhaneleri genel özellikleriyle çalışanlar
tarafından çekici bulunmuyor. Büyük tencerelerde yapılan tabldot yemekleri tatsız ve özensiz
görülüyor. Bu nedenle yemekhaneye gitmeyerek öğle yemeği ihtiyacını kendisi karşılamak
isteyen çalışan cebinden ekstra harcama yaparak sadece kendisini değil, tüketilmeyen ancak
parası ödenen yemek hizmetinden dolayı işverenini de zarara uğratıyor. Amacımız her iki
tarafı da mutlu edecek bir çözüm bulmaktı ve oldu. Bu restoranlarda keyifle yenilen yemekler
sayesinde öğle molaları yine birlikte ve daha güzel geçiyor.”
Standart yemekhaneler tarihe gömülecek
“İlk etapta hedefimiz yemekhaneleri çalışanlar için cezbedici bir ortama dönüştürmekti. Çoğu
iş yerlerinde yemekhaneler, sadece yemek saatlerinde bir araya gelinen, tek tip uzun
masaların olduğu, sabit bir tasarıma ve sıkıcı atmosfere sahip yerlerdi. Ofis restoranlar
sayesinde, klasik tabloid menüler de uzun yemek kuyrukları da tarihe karışacak. Masa ve
sandalyelerden masaüstü ekipmanlarına kadar isteğe özel olarak yeniden tasarladığımız bir
düzene geçtik. Meal Box’ın yüksek teknolojiyle donanımlı, hijyenik ve modern mutfağında,
yetenekli şefler tarafından hazırlanan 5 farklı zengin içerikli menü, Meal Box’ın çalışanları
tarafından iş yeri yemekhanesine getirilerek porselen tabaklarda çalışanlara sunuluyor.
Haftada bir kez yapılacak canlı müzikle de çalışanların keyifli vakit geçirmelerini sağlıyoruz.”
Geleceğin trendi olacak
“Çalışanların gün içinde beyin fırtınası yapmak için esnek ve modüler bir ortamın içinde
bulunmaları, yeni fikirler üretmek ve çalışanlar arasında sinerji oluşturmak, yaratıcı
düşünceyi teşvik etmek konusunda oldukça verim sağladığı söyleniyor. Şirketler, çalışanlarını
motive etmek ve uzun vadede bağlılıklarını korumak istiyorsa, çalışanların değerini yansıtan
bir çalışma ortamı da sağlamalılar. Ofis restoranları, yakın gelecekte birçok şirketin kurumsal
kimliğinin temel bir parçası haline gelecek.”
“65 milyon dolar kazanç sağlayacağız”
“Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu’na (YESİDEF) göre, Türkiye’nin iş gücü bugün 29
milyon kişiden oluşuyor. Türkiye’de yemek servisi endüstrisi taşımalı yemek, yerinde yemek,
toplu yemek ve paket yemek hizmetleriyle 6.5 milyar dolarlık yıllık ciroya sahip devasa bir
sektör. Bugün 4.000 şirket bu alanda hizmet veriyor ve 1,5 milyon kişiye istihdam sağlıyor.
Pandemi sonrası işyerlerinin açılışıyla yemek endüstrisi daha da büyüdü. Yıl sonuna kadar da
kapasitede 10-15’lik bir yükseliş bekleniyor. ‘Ofis Restoranları’ sistemi bize 65 milyon dolar
ekstra kazanç getirecek. Premium Ofis ilk restoranımız oldu. Bundan sonra gelen taleplere
göre yeni ofis restoranları devreye sokacağız. Önümüzdeki yıl İstanbul’da en az 10
yemekhaneyi daha dönüştürecek ve ofis restoranlarının sayısını artıracağız.”