Türkiye’nin enerji talebinin, büyüyen ekonomisine paralel olarak gelişim gösterdiğini söyleyen Kaşıkçı, “2000-2020 yılları arasında yıllık elektrik enerjisi talebi dünyada ortalama yüzde 3 artış gösterirken, ülkemizde bu oran yaklaşık yüzde 4,5 olarak gerçekleşmiştir. Doğal olarak da bu yüksek talep artışının güvenli bir biçimde karşılanabilmesi enerji politikamızın temel önceliği olmak durumundadır” dedi.
Türkiye’de 2017 yılından itibaren milli politikaların devreye alındığını belirten Kaşıkçı, “2020 yılında toplam ithalatımız 219 milyar 500 milyon dolar olarak gerçekleşirken bu toplam ithalat içerisinde enerjinin payı 28 milyar 900 milyon dolar olmuştur. 2019 yılında ise -yani pandeminin hemen öncesinde ise- ithalat büyüklüğümüz 210 milyar 300 milyon dolar olarak gerçekleşmiş ve bu büyüklük içerisinde enerjiye ayırdığımız bütçe 41 milyar 700 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir” diye konuştu.
Petrol, doğalgaz ve kömürün enerji ithalatını oluşturan 3 ana kalemi olduğuna işaret eden Kaşıkçı, “Bugün geldiğimiz noktada, ‘kendi millî kaynaklarımız’ dediğimiz; su, rüzgâr, güneş ve jeotermal kaynaklarının toplam elektrik üretimimizdeki payı yüzde 40'ın üzerine çıkmış durumda. Bu, gerçekten ülkemiz için, ülkemiz açısından çok önemli bir gelişmedir. Elektrikle ilgili, özellikle Mersin Akkuyu'daki nükleer enerji santralinin de devreye girmesiyle birlikte çok önemli bir adımı daha, eşiği daha atlamış olacağız. Türkiye Petrolleri, Türkiye’nin dışa bağımlılığı azaltma noktasında çok büyük sonuçlara ulaştı, günlük petrol üretimimiz 50 bin varilken bugün geldiğimiz noktada, günlük ham petrol üretimimiz 62 bin varil seviyesine ulaşmıştır. Ayrıca, Türkiye Petrolleri sadece Türkiye'de değil, yurt dışında da ham petrol arama faaliyetlerine devam ediyor” şeklinde konuştu.
Doğalgaz ile ilgili bugün gelinen noktanın tarihi bir nokta olduğunun altını çizen MHP’li Kaşıkçı şunları kaydetti: “Tarih bugün gerçekten Türk milleti için önümüze altın değerinde yeni bir gelişmeyle karşımıza çıkmış durumda. Bir asır önce, Musul ve Kerkük'te kaybettiğimiz o toprak parçası ve altındaki zenginlikler, bugün, tam bir asır sonra; dün kara parçasında kaybettiğimiz o zenginliği bugün bir asır, tam bir asır sonra denizin derinliklerinde karşımızda görüyoruz. Fatih Sondaj Gemisi ile Karadeniz’de 11 sondaj çalışması yapıldı. Cumhur ittifakının ortaya koyduğu milli enerji ile Türk Milleti artık kendi filosuyla doğalgaz arama çalışmalarına başladı. Şile’de doğalgaz kuyusu açmak için uluslararası şirketlere günde 1,5 milyon dolar para ödeniyor. O firmaya Türkiye Devleti toplamda 350 milyon dolar para ödedi. Bu sondaj çalışmalarını, bugün sizin hurda dediğiniz gemilere 35 milyon dolara yaptırıyoruz.”