Geçmişte obezite cerrahisinin uzun süren ve yüksek komplikasyon riski taşıyan bir süreç olduğunu hatırlatan Dr. Karaca, günümüzde tecrübeli hekimler ve gelişmiş teknolojiler sayesinde hasta memnuniyetinin yüksek ve komplikasyon oranlarının düşük olduğunu vurguladı.
Dr. Karaca, bariatrik ve metabolik cerrahi yöntemlerinin, yani tüp mide ameliyatı, tek anastomoz bypass-minigastrik bypass ve şeker ameliyatlarının son dönemde başarı oranlarının arttığını ve hasta memnuniyetinin yükseldiğini kaydetti.
Tüp mide ameliyatlarının her zaman aynı olmadığını, başarılı bir sonucun hem ameliyatın hem de sonrasındaki takip sürecinin iyi yönetilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Karaca, "Başarının temelinde dört ana faktör bulunmaktadır: Tecrübe, Teknik, Teknoloji ve Takip," dedi.
İyi bir cerrahinin, tecrübeli ve kaliteli ekiplerle teknolojiye dayalı bir uygulama gerektirdiğini aktaran Dr. Karaca, “Kullandığımız cihazların kalitesinin artması, tüm laparoskopik ameliyatların başarı oranını artırmaktadır. Ameliyat sonrası hastalar genellikle ertesi gün taburcu olmakta ve kısa süre içinde günlük yaşantılarına dönebilmektedir. Ayrıca, açlık hormonlarının salgılandığı mide bölgesinin kaldırılması ve metabolizma hızlanması sayesinde obeziteye bağlı hastalıklar %80-90 oranında azalmaktadır” diye konuştu.