Türk Sağlık-Sen İskenderun Temsilcisi Harun Keleş, memur ve emeklilerin geçinme acziyetine sürüklendiğini belirterek, kamu işvereninin sunduğu teklifin gerçeklerden kopuk, yetersiz ve adaletsiz olduğunu söyledi.
2026 yılı için taban aylığa 1000 TL, ek olarak %10+6; 2027 yılı için ise %4+4 oranında zam teklif edildiğini hatırlatan Keleş “Bu oranlar ne mutfaktaki yangını söndürür ne de memura nefes aldırır. Kiraların maaşları geçtiği bir ülkede bu teklif, kamu çalışanına reva görülemez. Bu nedenle bu teklife hayır diyoruz. Bu teklif milyonların alın terini yok saymaktır” dedi.
Artan enflasyon, fahiş kira ve temel tüketim fiyatlarının kamu çalışanlarını ve emeklileri zora soktuğunu vurgulayan Keleş “Akaryakıttan vergilere, market fiyatlarından öğrenci servis ücretlerine kadar her kalemde artış yaşanırken, memur maaşları yerinde sayıyor. Büyükşehirlerde memur barınamıyor. Görev yerleri boş kalıyor çünkü maaşla kira artık yarışamıyor. Kamuda aynı işi yapan, benzer eğitim düzeyine sahip çalışanlar arasında statü farklarından kaynaklanan gelir uçurumu var. Eşit işe eşit ücret ilkesi hiçe sayılmaktadır. Adalet, hakkaniyet istiyoruz. Aynı işi yapıp farklı maaş alan çalışanlar var. Bu durum çalışma barışını tehdit ediyor. Bu ülkenin yollarını yapan, elektriğini getiren, yangınlarla savaşan, çocuklarımızı eğiten, gecesini gündüzüne katan kamu çalışanları olarak hakkımızı istiyoruz. Biz Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışan bir kamu düzeni talep ediyoruz” diye konuştu.
TALEPLER: %88,6 VE %45,2 ZAM,
EK GÖSTERGE, SOSYAL HAKLAR
Türk Sağlık-Sen’in toplu sözleşme masasına 2026 yılı için %88,6; 2027 yılı için %45,2 oranında zam talebi sunduğunu aktaran Keleş, ancak karşılarında enflasyon hedeflerine sıkışmış, masa başında hesaplanmış bir teklif bulduklarına işaret ederek “3600 ek gösterge düzenlenmemeli. Reel maaş artışı ve refah payı, Vergide adalet, Bayram ikramiyesi, Yardımcı hizmetlilerin sorunlarının çözülmesi, Kira, ulaşım, yemek ve ısınma yardımı gibi sosyal hakların hayata geçirilmesi de taleplerimiz arasında yer alıyor. Her gün canla başla çalışan kamu çalışanlarıyız ama hak ettiğimiz ücreti alamıyoruz. Bugün hizmet üretmiyoruz, sesimizi duyuruyoruz. Bize masa başı rakam değil, yaşadığımız hayatın karşılığı olan bir ücret gerekiyor. Bu sadece memurun değil, tüm milletin mücadelesidir. Hakkımızı alana kadar buradayız. Kazandığımız her hak, hepimizin ortak zaferi olacaktır” şeklinde konuştu.