Yaklaşık 25 yıl önce babasının aynı işi yaptığını, iflas ettikten sonra işi devraldığını ifade eden Hayriye Kurtulan yıllardır sofralık salamura yeşil zeytin ve zeytinyağı üretimi, satışı yaptıklarını, her geçen gün işlerini geliştirdiklerini söyledi.
İç piyasa ile şehir dışına da gönderdikleri, aynı zamanda sofralar süsleyen yeşil ve siyah zeytinin hazırlanış aşamasını anlatan Hayri Kurtulan “Köyde elemanlarımız, işçilerimiz çalışıyorlar. Tarladan toplanan zeytinleri biz işliyoruz. Zeytinleri topak halhalı orada toplandıktan sonra makinelerden geçiriyoruz. Küçük büyük ayırıyoruz, ondan sonra kırma işlemine geçiyoruz. Kırdıktan sonra zeytinlerimizi önce bir aşama yıkıyoruz, sonra tuz ayarı yapıyoruz. Siyah zeytinler (attun) dediğimiz yıllar öncesinden beri yaptığımız çuvallarda yapılan siyah zeytin çuvala koyup tuzunu ekleyerek üzerine ağırlık koyuyoruz. Yıllardır bu şekilde yapıyoruz. 23 gün sonra bu zeytin tatlanıyor” dedi.
Hatay’da İskenderun ve Arsuz bölgesinde Pak Halkalı son zamanlarda Gemlik türü zeytin ekili olduğunu belirten Hayri Kurtulan “Ama onları pek tutmuyoruz, pek iyi satılmıyor. Zeytinde bu yıl bereketli bir mevsim yaşıyoruz. Eylül Ekim Kasım Aralık, bu aylar bizim için çok iyi. Çiftçi olduğumuz için gelirimiz zeytinden ve her yere gönderiyoruz. En çok sattığımız iller İstanbul İzmir Ankara. Temiz çalışıyoruz, kırma işlemini yaparken tek tek ayıklıyorum, bir tane bile lekeli zeytin geçmiyor içine. Hatay'da çok zeytinci var” diye konuştu.
Bu alanda çalışan ilk kadın olduğunu anlatan Hayriye Kurtulan “Ben bu işi çok seviyorum. Baba mesleği olduğu için abilerim de yapmak istemiyor. Ben çok severek yapıyorum. Günlük 750 kilo ile bir ton arası zeytin işliyoruz, bazen değişiyor. Bunların hepsi benim sırtımdan geçiyor, el emeğim. Ben indirip kaldırıyorum, kırmayı şimdi ben yapıyorum. İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından ‘Emekçi üreten kadınlar’ olarak örnek kadın gösterildim. Bu arada 1997 yılından beri babamla bu işi yapıyorum, babam iflas ettikten sonra ben devraldım işi. Ondan sonra ilerlemeye başladık” şeklinde konuştu.
Yaptıkları işlemlerde makine ve insan gücü kullandıklarını önceliklerinin ise hijyen olduğunun altını çizen Hayriye Kurtulan şunları söyledi: “Yeşil zeytinlerimizi erken hasat dediğimiz zeytinlerimizi makineye döküyoruz. Makinede yıkanıyor ilk aşama yıkaması var. Zaten bol suyla yıkanıyor. Soğuk suyla yıkanıyor. Hiç ısı vurulmadan hamur hale getiriliyor, hamurla yoğrulduktan sonra zeytinyağı aşaması başlıyor. Biz sızma yapıyoruz, çok kaliteli zeytinyağını elde ediyoruz. Yeşil zeytinyağı daha güzel oluyor, siyah zeytinin yağı daha sarı oluyor”