Zihinler Neden Bu Kadar Kapatıldı

Bir zamanlar insan zihni merakla, hayretle, öğrenme isteğiyle doluydu. Gözler gökyüzüne çevrildiğinde yıldızların sırrını çözmek, toprağa bakıldığında bereketini anlamak kalplere bakıldığında da insanın özünü tanımak vardı. Fakat bugün, giderek daha çok insanın zihninin kapalı olduğunu görüyoruz.

Peki, bu kapıların ardında ne var? Kim kapattı onları, ya da insanlar kendi elleriyle mi kilitledi? Nedenlerine hep birlikte bakalım:

Yüzeysellik salgını

Sosyal medya,tüketim kültürü, sürekli göster baskısı insanları içsel derinlikten uzaklaştırdı.Bilgiye erişim kolay ama sorgulama ve analiz yeteneği zayıfladı. Herkes fikir sahibi ama düşünce sahibi değil artık.

Düşünmek yorucu geldiği için artık

Kendiyle baş başa kalmak zor, düşünmek sancılı bir iştir.Kolayı seçiyor insanlar.Dusunmeyince de yüzeyde kalan,kalabalıkta kaybolan biri oluyorsun.O da seni otomatik bir robota,yani tabiri caizse bir "moron"a çeviriyor.

Sorgulama cesareti yok

Toplumun sorgulayan bireyleri değil,itaat eden kalabalıkları sevmesi,farklı düşünmeyi "tehlikeli"ilan etmesi, insanları zihinsel tembelliğe sürüklüyor.

Empati eksikliği

Artık kimse kimseyi anlamaya çalışmıyor. Herkes haklı, herkes kurban. Empati kurmayınca, duygusal zekâ gelişmiyor da kişiyi sığlaştırıyor.