Hatay Turizmin ayağa kaldırma adımı!
Türkiye’nin farklı yerlerinde yıllardır turizm sektörü içerisinde aktif rol alan Sedat Kirt, İlhan Gümüş ve Süleyman Yıldız’ın, bir araya gelerek kurdukları Anatolian Routes ile memleketleri Hatay’da tecrübeleriyle sektöre katkı vermek üzere kolları sıvadı.
Anatolian Routes Ltd. Şirketi Kurucu Ortak ve Genel Müdür Sedat Kirt, ana faaliyet konularının seyahat acenteliği ve kültürel organizasyonlar olarak belirlendiğini belirterek şirketlerine bağlı A grubu Antik Anadolu isimli seyahat acentesinin de kuruluş sürecinin bu ay içerisinde tamamlanacağını duyurdu.
‘TEMALI ANADOLU TURLARI’
Çalışma alanlarının kültürel içerikli + temalı turlar olduğunun altını çizen Sedat Kirt “Amacımız, binlerce seyahat acentesinin faaliyet gösterdiği bir sektörde herkesin yaptığını değil, yapılmayanı ve ihtiyaç duyulanı yapabilmektir. Turlarımızı sıradan bölge gezisi olarak değil, o bölgenin tarihini ve kültürünü yerel uzmanlar eşliğinde açıkladığımız, katılımcılara mümkün olduğunca ilgi alanlarına göre deneyimler yaşattığımız ‘temalı turlar’ olarak planlıyoruz. Öncelikle yurtdışı pazarlarına yönelik olarak ülkemizin kültürel değerlerini sunan butik turlar hazırlıyoruz. Bunların arasında 4 günlük İstanbul ve Kapadokya turları da var, 1 haftalık veya 14 günlük ‘Anadolu turu’ olarak tanımladığımız farklı bölgeleri kapsayan turlar da var. Halkımıza yönelik ise yurtiçi turların yanı sıra ilk etapta Yunan Adaları, Balkan ülkeleri, Mısır ve Çin turları hazırlığımız var. Önümüzdeki 1 yıllık süreç içerisinde yurtdışı turlarımızı başlatmış olacağız” diye konuştu.
HATAY’I KÜLTÜREL TURLARLA TANITIM
Acente faaliyeti dışında şirket olarak kültürel içerikli organizasyonlar üzerine çalışmalarının da bulunduğuna dikkat çeken Genel Müdür Sedat Kirt, “Turizm merkezlerinde tiyatro, sergi, müzik, uluslararası festivallerin organizasyonu konusunda oldukça fazla deneyime sahibiz. Bu deneyimi ve bağlantılarımızı değerlendirmek istiyoruz. Aslında, sene başında düşüncelerimiz oluşurken aklımızda hep doğup büyüdüğümüz topraklar, Hatay ve çevresindeki eşsiz kültürel değerleri tanıtabileceğimiz turlar vardı. Maalesef 6 Şubat’ta yaşanan felaket her şeyi yıktı. Biz o hayalimizden vazgeçmedik, yalnızca erteledik. Yakın zamanda umut ediyoruz ki yurtiçi ve yurtdışından gruplarımızı kültürel içerikli turlarımızla Hatay’a ve komşu illere getireceğiz” dedi.
HATAY’IN TURİZM REÇETESİ
Yaşanan deprem felaketine rağmen bu zorlu dönemde bile umut ışığı gözüktüğüne işaret eden Sedat Kirt, “Hatay ve İskenderun, zengin tarihi ve kültürel dokusuyla öne çıkan bir bölge. Turizm sektörü bu zorlu süreçte umudun ve ayağa kalkışın anahtarını sunacaktır. Turizm sektörünün bölgeye eskisinden daha çok katkı sağlayabilmesi için belli aşamaların adım adım tamamlanması gerekiyor. İlk sırada bize göre altyapının güçlendirilmesi yer alıyor. Bölgenin turizm potansiyelini yeniden canlandırmak için ilk adım, deprem sonrası hasarın hızlı bir şekilde onarılması ve altyapının güçlendirilmesidir. Bu, yolların ve köprülerin onarılması, elektrik ve su sistemlerinin yeniden yapılandırılması, otellerin ve turistik tesislerin güçlendirilmesi gibi çeşitli alanları içermektedir. Bölgedeki deprem riskinin azaltılması için güvenlik önlemlerinin alınması da büyük önem taşımaktadır. İkinci aşamada ise tarihi ve kültürel yapıların onarılmasıdır. Depremde zarar gören tarihi miras konumundaki önemli yapıların onarımı hızlı bir şekilde tamamlanmalı, hasar görmeyenler ise güçlendirilmelidir. Diri fay hattı üzerinde bulunan eserler için çok daha titiz bir çalışma yapılmalıdır. Öncelik konut ve işyeri sorunları çözülmeli. İnsanlar, barınma ve hatta işyeri yokluğunda ne turizmi ne de başka bir sektörü düşünebilir” şeklinde konuştu.
TURİZM SEKTÖRÜ – DEVLET TURİZM ÇALIŞTAYI
Bölge ve ülke turizmcilerinin, hatta destek vermek isteyen yabancı tur operatörlerinin de katılacağı ve deprem sonrası turizm planlamasının ele alınacağı kapsamlı bir çalıştay düzenlenmesi gerektiğine de dikkat çeken Sedat Kirt, “Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy da bu çalışmaya dahil edilmeli. Bu toplantıya ilgili tüm yerli ve yabancı turizm paydaşlarının katılımını sağlayabilecek etkide birisi. Eminim destek amaçlı bölgeye operasyon düzenlemek isteyen TUI gibi, Jet 2 gibi, FTI gibi yabancı, ETS, Jolly gibi de yerli tur operatörleri olacaktır. Hiç bir büyük operatör düşünmese de bizim gibi sosyal sorumluluk duygusu olan küçük ve orta büyüklükteki acentelerden onlarcası bölgeye operasyon yapacaktır” dedi.
TURİZMDE YOL HARİTASIYLA İLERLEMELİ
Çalıştayda alınacak kararlar ile herkesin önünde bir yol haritası olacağını, tüm sektör paydaşlarının ne yapılacağını bilip hazırlıklarını ona göre yapacak, çalışmalarını hızlanacaklarına vurgu yapan Sedat Kirt, “Ama böyle bir toplantı yapılmaz ve devlet bölgede yapılacakları sektör ile paylaşmazsa herkes bir şeylerin olmasını bekler, büyük zaman kaybına yol açar. Deprem sonrası Hatay güçlü bir turizm planı oluşturmalıdır. Yukarıda söz ettiğim çalıştay eğer gerçekleşirse ilk ve en önemli adım olur. Yok, eğer böyle bir toplantı yapılmazsa Hataylı yerel yöneticiler ve sektör temsilcileri Devletin ilgili kurumlarını bu tür bir plan için sıkıştırmalıdır. Acenteler, oteller, yeme-içme tesisleri, yerel yöneticiler birbirinden ayrı planlamalarla bu süreci yürütemez, önlerini göremezler” diye konuştu.
HATAY’DA GASTRONOMİ, İNANÇ TURİZMİ,
ARKEOLOJİ, DENİZ TEMALI TURİZM…
Hatay turizmi yeniden yapılanırken, var olan gastronomi, inanç turizmi, arkeoloji, deniz turizmi gibi temel değerler üzerinde kurgulanması gerektiğini kaydeden şunları söyledi: “Gastronomide zaten tescilli bir bölgeyiz. Ama markalaşma ve standarda bağlama konusunda sorunlar vardı. Bu süreçte bunları çözmek, Dünya çapında isim yapmak için de özel bir tanıtım çalışması yapmak gerekiyor. İnanç Turizmi: Saint Pierre başta olmak üzere il genelindeki envanter ayrıntılı bir şekilde tanıtıma hazırlanmalı. Hristiyanlar için bölgenin önemini “hatırlatmak” amacıyla Papa’nın kiliseyi ziyareti sağlanmalı. Arkeoloji: Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın son yıllardaki önemli başarılarından birisi de arkeolojik kazılarda patlama yaşaması. Hatay’ın çok katmanlı bölgeleri yapılaşmadan uzak tutularak biran önce kazı çalışmaları başlatılmalıdır. İnanıyorum ki kısa sürede büyük ses getirecek buluntulara ulaşılacaktır. Arkeoloji anlamında yıllardır ihmal edilen İskenderun’daki Alexandretta kalıntılarının da bu süreçte izi sürülmelidir. Deniz Turizmi: Hatay’ın feribotla Kuzey Kıbrıs’a bağlanması önemli bir gelişme. Suriye’yle yeni dönemde olası bir yakınlaşma ile Lübnan’a da benzer şekilde denizyolu bağlantısı sağlanabilir. Ayrıca Arsuz-Samandağ kıyılarında iç turizmin deniz tatili pazarı için disiplinli bir çalışma yapılabilirse bölge halkına ciddi kazanç sağlayacak potansiyel var. Yıllardır Arsuz’daki plansız, estetikten uzak, bilinçsiz yapılaşmayı gördükçe içimiz kan ağlıyor. Acaba buna bir çözüm bulunup daha nitelikli, butik tarzda konaklama tesisleri yapılabilir mi? Ayrıca Arsuz ve Samandağ ileride iki önemli festival kenti olabilecek niteliklere sahip. Kültürel içerikli festivaller ile yabancı ziyaretçileri de yakalamak mümkündür”
Hatay’da sektörün gelişiminde tanıtım ve pazarlamanın büyük önem taşıdığına da değinen Genel Müdür Sedat Kirt “Dünyada kitlesel turizm hareketi dev tur operatörleri tarafından yönlendiriliyor. Nerede daha çok para kazanacaklarsa o bölgeye uçaklarını yönlendiriyorlar. O bölgeler de genelde deniz tatili yapılan bölgeler oluyor. Bu tür bir turizm hareketi Hatay için çok mümkün görünmüyor. Ama yine de son yıllarda yeni turizm akımları var ve bu sayede Hatay ve komşu iller 5 yıl içerisinde eskisinden daha çok turist çekebilirler. Ucuz uçak bileti satan havayolu şirketi sayısının artması beraberinde yeni turizm bölgeleri getirdi. Ucuz bileti bulan gezginler kültürel bir şeyler bulabileceği her yere gidiyor. Hatay, Adana, Gaziantep tam da bu gezginlere göre. Bu kitleye hitap eden sosyal medya reklamlarının etkisi büyük oluyor. Bakanlık ve yerel sektör temsilcileri önümüzdeki planlama sürecinde bunu dikkate alacaktır. Aslında Kültür ve Turizm Bakanlığı TGA (Turizm Geliştirme Ajansı) aracılığı ile tanıtım işlerine yeni bir soluk getirdi ve gerçekten başarılı işler yapıyorlar. Tahminimce deprem bölgesinin turizmde kalkınması için de özel bir çalışma planlayacaklardır. Ama işte o çalışmalar tüm ilgili kurum, kuruluş ve kişilerle geniş katılımlı bir çalıştay sonrasında yapılırsa çok daha etkili olacaktır. Tanıtım çalışmaları kapsamında Medeniyetler Korosu’nun bölgenin tanıtımı amacıyla yurtdışında konserler vermesi sağlanmalı. O konserler geniş çaplı tanıtım etkinliğine dönüşmeli. Örneğin; konser öncesinde konserin ve bölgenin tanıtımı için bir ajans aracılığı ile PR çalışması yapılmalı, fuaye alanında Hatay’ı da kapsayan bir Güneydoğu Anadolu turunu tanıtan sergi hazırlanmalı ve hatta konser sonrası yöresel yiyeceklerden oluşan bir kokteyl verilmelidir” şeklinde konuştu.
Üç arkadaşı buluşturan Anatolian Routes olarak memleketleri Hatay’a katkı sağlamak için ellerinden geleni yapmak istediklerini sözlerine ekleyen Genel Müdür Sedat Kirt “Deprem nedeniyle ertelediğimiz kültürel içerikli turlarımızla Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Mardin ve Diyarbakır’a yerli ve yabancı gruplarımızı getirmeyi istiyoruz. Ayrıca yalnızca gastronomi üzerine bir takım çalışmalarımız olacak. Arsuz ve Samandağ ilçeleri için bir takım kültürel etkinlik planlamaları da uzun vadeli düşüncelerimiz arasındadır” dedi.
