Arsenik, kömür yakma, madencilik ve otomobil emisyonları ile çevreye salınır. Arsenik, endüstriyel ortamlarda, esas olarak bakır kromatlı arsenat (CCA) formunda, genellikle “basınçla işlenmiş” bir ahşap koruyucu olarak da kullanıldı. CCA, 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde aşamalı olarak üretimden kaldırıldı; Ancak CCA içeren odun kullanımda kalmaya devam etti. Tütün bitkisi arsenik içermektedir; kirlenmiş topraktan veya doğal olarak inorganik arsenik izleri içeren topraktan emilerek gövdesine alır. Ayrıca tütün yetiştiricileri arsenik içeren pestisitler kullanmaktadır, dolayısıyla arsenik hem yüzey hem de yeraltı sularına ve nihayetinde içme suyu kaynaklarına girebilir. Ayrıca tarım ürünlerde, sulama işlemlerinde kirli su kullanılması nedeniyle arsenik içerebilir. Arsenik ayrıca böcek ilacı ve promiyelositik lösemiyi tedavi etmek için kemoterapötik bir ajan olarak kullanılmıştır.
ABD EPA her türlü arseniğin insan sağlığı için ciddi bir risk olduğunu ve Amerika birleşik devletleri toksin maddeler ve hastalık sicil dairesi,2001 yılında tehlikeli maddelerin öncelikli listesinde arseniği 1 numara olarak sıraladı. Arsenik A grubu kanserojen olarak sınıflandırılır. İçme suyunun arsenik kontaminasyonu uzun zamandır önemli bir küresel sağlık sorunu olarak kabul edilmektedir. Arsenik maruziyeti cilt renginde ve lezyonlarında değişikliklere ve siyah ayak hastalığı gibi daha ciddi sağlık durumlarının yanı sıra akciğerlerden, deriden ve mesaneden kaynaklanan çeşitli kanserlere neden olur. Çalışmalar daha yüksek arsenik maruziyeti ve daha düşük arsenik metabolize etme kapasitesi olan bireylerin siyah ayak hastalığına yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu göstermiştir. İnorganik arseniğe maruz kalan memeliler üzerinde yapılan deneysel çalışmalarda, arseniği en uzun süre tutan dokular deri, saç, üst gastrointestinal sistemin skuamöz epiteli (ağız boşluğu, dil, yemek borusu ve mide duvarı), epididim, tiroid, iskelet ve göz merceği olduğu gösterilmiştir.
Arsenik, proteinlere, keratin ve sistein gibi düşük molekül ağırlıklı bileşiklere bağlı olarak kan yoluyla vücuttaki organlara taşınır. Hemodiyaliz hastalarında kan arsenik konsantrasyonları üzerine yapılan çalışmalar, arseniğin bir kısmının transferrine bağlı olduğunu göstermektedir. Arseniğin en fazla bağlandığı mineral demirdir, dalak kapasitesini küçültür. Vücudun geri dönüşüm sistemi( lenfatik sistemi) tıkar ve bu sebeple kanserojendir. Çin'in dokuz uzun ömürlü bölgesinde yaşlı erişkinlerde idrar arsenik seviyeleri ile anemi arasındaki ilişki gösterilmiştir. Modern tıp, aneminin teşhisini laboratuvar değerlerine bakarak belirlemektedir. Demir ve transferrin düşüklüğünü direk anemi olarak tanımlanmaktadır. Artık klinik bulgular dikkate alınmamakta, aneminin nedeni olarak da vücudun bir bölgesindeki kan kaybına bağlı olacağını düşünmektedir. Aneminin nedeni tam olarak bilmediği için çoğu kadının aşırı kan kaybetmesine bağlayıp rahimleri alınmaktadır.
Gıdalardaki inorganik arsenik konsantrasyonları hakkında bilgi eksiktir, arsenik içeren suda ve balıkta yetiştirilen pirinç ve tatlı patates olmak üzere gıda maddelerinin de bir inorganik arsenik kaynağı olabileceği düşünülmektedir. Özellikle tekrar tekrar vurgulamak istiyorum ‘‘arsenik keratin ve sisteine’’ ilgi ile bağlanmaktadır. Fırından alınan ekmeklerin içinde sistein bulunmaktadır, bu sebeple dolaylı olarak arsenik temel gıda olarak tüketilen ekmekte de bulunmaktadır. Üzüm suyu arsenik asit içerdiği için karaciğer üzerinde uyarıcı etkisi olacaktır. Üzüm suyu ve şarap uzun süre alınırsa ve içilirse sonunda karaciğeri arsenik ile aşırı dolar ve sağlığı zarar görmeye başlar.
Arseniğin sistein ve keratine ilgisi olduğu için kozmetik ürünlerinde bulunmaktadır( Toxic element determination in selected cosmetic products: health risk assessment. Đogo-Mračević S, Laketić T, Stanković M, Lolić A.Environ Monit Assess. 2023 Aug 17;195(9):1059.), kozmetik ürünlerin böylece daha uzun süre kalması ve dokuyu daha iyi tutması sağlanmaktadır. Vücut arseniği cilde kahverenkli leke olarak atmaktadır. Arsenik bıçak ile temas ettiği zamanda bıçağın metal kısmı kahverenkli hale gelmektedir. Kozmetik ürünlerin hepsinde arsenik bulunduğu için uzun süreli makyaj yapan insanların cildinde kahverenkli lekeleri rahatlıkla görebilirsiniz.
Akut arsenik zehirlenmesi karın ağrısı, kusma, ishal ve mide bulantısı ile ilişkilendirilmiştir. Arseniğe kronik oral maruz kalma, koyulaşmış lekelerin ve küçük cilt lezyonlarının oluşumuna neden olur. Epidemiyolojik çalışmalardan, arsenik maruziyetinin, başlangıçta Tayvan'ın güneybatı kıyısındaki endemik bölgede tanımlanan benzersiz bir periferik vasküler hastalık olan siyah ayak hastalığına neden olduğu gösterilmiştir.
Magnezyum minerali arsenik zehirlenmesine karşı bir panzehirdir. Kahil bölgesine yapılacak olan bir hacamat uygulaması arsenik zehrini atmayı daha da kolaylaştırır. Bilimsel çalışmalar Hacamat tedavisi anemide de başarılı olduğu kanıtlanmıştır. Hacamatta çıkan kan ile koldan alınan kan ağır metaller bakımından karşılaştırıldığında hacamat kanından 12 kat daha fazla ağır metal olduğu tespit edilmiştir.