Aspirin, Mısırlılar dönemine kadar uzanan tarihiyle bilinen bir ilaçtır. İlk olarak ağrı kesici olarak kullanılan aspirin, zamanla kalp damar hastalıklarında kan sulandırıcı olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1982 yılında aspirin ile ilgili etki mekanizmalarının saptanmasıyla, kalp damar hastalıkları olan bireylerde yaygın olarak reçete ediliyor. Ancak, aspirin kullanımının herkes için önerilip önerilmeyeceği konusunda bilimsel veriler çelişkili sonuçlar verdiğine işaret eden Prof. Dr. İzzet Tandoğan, bu konuda yapılan son araştırmaları değerlendirerek aspirin kullanımının fayda ve zararlarını detaylandırdı.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALARIN SONUÇLARI

Kadınlarda tehlikeli üç önemli kanser Kadınlarda tehlikeli üç önemli kanser

Son yıllarda yapılan büyük ölçekli çalışmalar, aspirin kullanımının kalp ve damar hastalıkları üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde incelemiştir. Clare Fiala ve Maria D Pasic tarafından yapılan bir çalışmada, 150.000 sağlıklı birey aspirin ve plasebo gruplarına ayrılarak 5 yıl boyunca takip edilmiştir. Çalışmanın sonuçları, aspirin kullanımının kalp damar hastalığı ve kanser gelişimi üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığını, ancak mide ve beyin kanaması riskini artırdığını göstermiştir.

Benzer sonuçlar, İngiltere'de yapılan retrospektif bir incelemede de ortaya çıkmıştır. 50-74 yaş arası günlük aspirin kullanan bireylerde, mide-barsak sisteminden kaynaklanan kanama riskinin yüzde 40'tan fazla arttığı gözlemlenmiştir. Bu sonuçlar, kalp ve damar hastalığı riski düşük olan bireylerde aspirin kullanımının, kanama riskine kıyasla faydalı olmadığı ve bu nedenle kullanılmaması gerektiğini ortaya koymaktadır.

ASPİRİNİN YAN ETKİLERİ VE

KULLANIM KRİTERLERİ…

Aspirin, kanı sulandırma özelliği sayesinde pıhtılaşma riskini azaltır, ancak bu durum kanama riskini de beraberinde getirir. Kalp ve damar hastalığı olan hastalarda aspirin kullanımı morarma, diş eti kanamaları gibi yan etkilere yol açabilir. Ayrıca, mide-barsak sistemi ve beyin kanamaları gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Bu tür komplikasyonlar, aspirin kullanıcıları için ciddi sağlık riskleri oluşturabilir.

Prof. Dr. Tandoğan, aspirin kullanımının risklerini ve faydalarını değerlendirirken yaşın tek başına bir kriter olmadığını vurgulamaktadır. Kalp ve damar hastalığı geçirmiş, kalp damar ameliyatı yapılmış veya felç geçirmiş hastalar gibi yüksek risk grubunda olan bireylerde, 50-59 yaş arası ve gelecek 10 yılda kalp damar hastalığı riski yüzde 10’un üzerinde olanlara düşük doz aspirin ömür boyu önerilmektedir.

Ancak, sadece aspirin kullanarak kalp damar hastalıklarından korunmak mantıklı değildir. Sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ve kötü alışkanlıkların terk edilmesi, kalp damar sağlığını iyileştirmek için gereklidir.

Sonuç olarak, aspirin kullanımı ile ilgili olarak kişisel sağlık durumunun değerlendirilmesi ve bilimsel verilere dayalı kararlar alınması önemlidir. Her bireyin sağlık durumu farklı olduğundan, aspirin kullanımına karar verirken uzman doktorlarla görüşmek en doğru yaklaşım olacaktır.

Aspirin Kullanimix

Editör: Halit Sapmaz