Mevsimsel göz alerjilerinin özellikle bu bölgede oldukça sık görüldüğünü belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Süleyman Aksoy “Mart, Nisan, Mayıs aylarında başlayıp Eylül, Ekim ayına kadar sürebilen bir durum. Özellikle çocukluk çağında başlayıp genç ergenlik çağına kadar devam eden kronik bir rahatsızlık” dedi.
BU HASTALIKTA ESAS OLAN ŞEY ÖNLEM
Rahatsızlığın yanma, sulanma, kaşıntı şeklinde başladığını, daha ileri boyutlara kadar devam edebildiğini vurgulayan Aksoy “Kronik bir hastalık, tekrarlayıcı özelliği var. Bu hastalıkta esas olan şey önlem; önlem almak gerekiyor. Erken çocukluk döneminde bunu fark edip kontrol altında tutmak mümkün, dolayısı ile bir göz hekimi muayenesi şart. Çocuklarda bazen bu çok hafif şekilde başlayabiliyor. Maalesef bu bölgede daha ileri durumda olan vakaları görüyoruz” diye konuştu.
Hastaların genelde erken dönemde başvurmadığını, olay kronikleşip iyice kötüleştiği dönemde muayeneye geldiklerini aktaran Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Süleyman Aksoy “Bu durumda tedavi seçeneklerimiz değişiyor, daha agresif dediğimiz tedavi protokolleri uyguluyoruz. Erken dönemde bize başvuran hastalarda basit önlemlerle bunlardan korunmanın mümkün olabileceğini anlatıyoruz. Yan etkisi olmayan, nispeten daha uzun vadeli kullanılabilen ilaçlarla hastalığı pekala kontrol altında tutmak mümkün olabiliyor. Maalesef özellikle çocuklarda bu bir kere tetiklendi mi, kurallara uyulmadığı anda kaşıntı da işin içine girdiğinde kızarıklık devreye giriyor ve bunu baskılamak da, zararsız ve uzun süreli kullanımı mümkün ilaçlarla bu sefer tedavi etmek mümkün olmuyor. Tablo daha da ağırlaşıyor, yan etkisi olan ilaçlara geçiliyor. O aşamaya gelmeden bu tür hassasiyeti olan kişilerin bir an önce tespit edilip, onlarla konuşmak, tedavilerini vermek ve bu konuda aileleri özellikle aydınlatmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
Hassasiyet yaşayan insanların dikkat etmesi gereken hususları da anlatan Aksoy; şunları söyledi: “Özellikle Mart ayının ilk haftasında başlayan bu durumlarda kişilerin bunun farkında olup ona yönelik tedbirler alması gerekiyor. Örneğin dışarı çıktıklarında güneşten korunabilecekleri şapka, güneş gözlüğü takmaları, yoğun toz ortamından kaçınmaları bir koruyucu etki sağlayabiliyor. İyi havalandırılmış ortamlarda bulunmaları bu bakımdan önem arz etmekte. Hastanın alabileceği önlemler bunlar. Bunun dışında şikayetlerde artış olur ise medikal tedavi anlamında hekime başvurmak gerekiyor”