42 senedir aralıksız bu işi yaptığını, buğday çeşitlerine göre farklı un çeşitleri imal ettiklerini anlatan Metin İşlek; “42 yıldır biz bu işi yapıyoruz, 1980'den beri. Bu bölgede bir tane daha değirmen var, bizim gibi eski usulde çalışan. Müşteri buğdayını getirir biz un yapıp veriyoruz, ister kepekli ister kepeksiz olarak. Civar köylerden bize buğday getiren düzenli müşterilerimiz var. Eski sistemle çalışıyoruz. Biz de un yapıp satıyoruz. Talebe göre bazen 150 kilo satıyoruz günde bazen siftah bile olmuyor. İhtiyacı olan buradan gelip alıyor. Gelen zamlar biz çok etkiledi, buğday fiyatları arttı, cebimize giren bir şey yok. Çalıştığımızın yarısı elektrik faturasına gidiyor. Bazen işler çok şükür iyi oluyor ama bazen siftah etmeden eve gidiyorum. İnsanlarda alım gücü de kalmadı” dedi.
Buğday ve üretilen un çeşitlerinden de söz eden İşlek; “Kepeği alınmış unu 11 liraya satıyoruz. Buğday yerinde 8 lira, buraya yetişene kadar 9 lira. Yöredeki köylerden alıyoruz buğdayı. Buğdayın fiyatı kalitesine göre değişiyor. 7-8 liraya da buğday var 14 liraya da buğday var. Pastalık unlar sıfır kepek, hiç kepek yok beyaz un. Buğday esmerleştikçe protein değerleri daha yüksek olur. Örneğin karakılçık buğdayı protein değeri çok yüksek, gluten değeri sıfır olan bir buğday çeşididir ve kilosu 14 liradır. Normal buğdayımız var ekmek için. Bazı müşterilerimiz ithal buğday da getiriyorlar” diye konuştu.