Günlük yaşamda en fazla tüketilen insanlarının olmazsa olmazlarından, atıştırmalığın yanı sıra damak tadıyla da çeşitlendirilen simide ilgi her geçen gün artıyor. Geçmişten günümüze her ustanın kendine göre geliştirdiği, yarattığı lezzete, pekmez ve susamla pişirilen, klasik sade simitlerin yanı sıra, tereyağlı, peynirli, zeytinli olarak üretilen simitler de insanlar tarafından tercih edilir oldu. Lezzetli, doyurucu ve geleneksel bir yiyecek olan simit kimi insanlar için bir öğün tercihi olabiliyor.
Bu işi yaklaşık 10 yıldır yapan, insanların simitlere olan ilgisinin oldukça iyi olduğunu ifade eden simit ustası Vedat Ekin, bir tereyağlı simidin nasıl yaptığını, her aşamasıyla anlattı.
15 kilo unu tartıp yoğurma kabına koyarak başlanan, simidin lezzet yolculuğunu anlatan Vedat Ekin usta şunları paylaştı: “Üzerine şekerimizi, tuzumuzu, yağımızı, suyumuzu ve mayamızı koyup yoğuruyoruz. Yoğurduktan sonra hamurumuzu kesme makinesine koyuyoruz. Kesme işleminin ardından tezgahımızın üzerinde tereyağıyla işliyoruz. Daha sonra şeklini verip, pekmezli susama batırıp tepsiye diziyoruz. Mayalanması için yaklaşık 30-40 dakika bekletip, kabardıktan sonra fırına veriyoruz. Açma çeşitlerimiz var, zeytinli, kaşarlı, peynirli olarak. Ankara simidi, kazan simidi, sütlü simit, tereyağlı simidimiz ve poaça çeşitlerimiz var. Küçük pizza ve börek çeşitlerimiz de var.
Ben bu işi 10 yıldan beri yapıyorum. İnsanları simit ve hamur işlerini çok seviyor. Özellikle simit çeşitlerine ilgi çok”