COVİD pandemisinin yol açtığı olumsuzlukların, kişinin sağlık problemlerini de etkilediğine dikkat çeken Prof. Dr. İzzet Tandoğan, “COVID pandemisi tüm dünyaya bir felaket yaşattı. Sosyal canlılar olan biz insanlar tabiri caiz ise hapsedildik. Hareketsiz kaldık, spor yapamadık, beslenme alışkanlıklarımız değişti ve kilo aldık. Ekonomimiz bozuldu, aile içi şiddet arttı, boşanma oranları bile arttı. Sağlık hizmetlerinden yararlanamadık, zira COVID bulaşır endişesi ile hastaneye gidemedik. Hastalarımdan duyduğum bir itiraf var ki, COVID döneminde kalp ilaçlarını bıraktıkları ve halen kullanmadıkları yönünde. Kısaca yoğun bir stres altında kaldık ki stres kalp krizi için önemli bir provokatördür. Sonuç olarak COVID aşılarının kalp krizi riski artışına neden olması söz konusu değildir, ama COVID pandemisi muhtemelen kalp krizlerinin ortaya çıkma ihtimalini artırmıştır” şeklinde konuştu.
COVID aşıları tamamıyla masum mu?
COVID aşısına bağlı miyokardit gelişme ihtimalinin 3-5 milyonda bir görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. İzzet Tandoğan, “COVID aşıları, zayıflatılmış virüs ya da MRNA aşıları. Bu tür aşılara bağlı olarak çok nadiren beyin ya da kalp iltihabı geliştiği bilimsel bir gerçektir. Miyokardit adını verdiğimiz bu kalp hastalığının kalp krizi ile bir alakası yok, tamamıyla farklı bir hastalık grubudur. COVID aşısına bağlı miyokardit gelişme ihtimali kabaca milyonda 3-5 civarındadır. Görüldüğü gibi miyokardit adını verdiğimiz bu kalp hastalığının görülme ihtimali çok ama çok düşük. Gerçekleştiğinde ise hafif üst solunum yolu enfeksiyonu tablosu şeklinde belirtiler gösteriyor ve bu güne kadar COVID aşısı sonrası miyokardit gelişen bir hastanın öldüğüne dair bir veri de yok. Diğer bir tartışma konusu COVID hastalığının ve buna karşı yapılan aşıların kanın pıhtılaşma ihtimalini artırdığı ve bunu önlemek için aspirin kullanmanın faydası olacağıdır ki, bu da tamamıyla yanlış bir düşüncedir. COVID aşılarının kanın pıhtılaşma ihtimalini artırdığına dair bir bilimsel veri bulunmamaktadır” dedi.