Yapılan açıklamada Temel insan haklarından “Barınma Hakkı’nın tüm yurttaşlara sunulabilmesi için” depremi unutmama, unutturmama ısrarını sürdürmeye, güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlanana kadar siyasi iktidarların görev ve sorumluluğunu hatırlatmaya kararlı olduklarını kaydetti.  

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İskenderun Temsilciliği Başkanı Kerem Özdemir ve Yönetim Kurulu, İskenderun Havuzlu Çarşı’da kurdukları standta deprem konusunda bilgilendirmeye yönelik hazırladıkları broşürü vatandaşlara dağıttı. İMO Temsilciliği Başkanı Kerem Özdemir, bir doğa olayı olan depremin afete dönüşmesine engel olunamadığını belirterek  “Bugüne kadar depreme karşı hazırlık, yapı güvenliği, hasar tespiti gibi konularda çokça konuşuldu, bu konular hakkında çokça yazılıp çizildi. Ancak bir doğa olayı olan depremin ülkemizde her defasında afete dönüşmesine bir türlü engel olunamıyor. Çıkarılan yasa ve yönetmelikler, yıllara dayanan çalışmalarla oluşturulan plan ve projeler uygulama aşamasına geçemeden kağıt üzerinde kalıyor. Ne yazık ki yapılan çalışmalar daha çok afet sonrası yara sarma düzeyinde kalıyor” dedi.

Norveç'in Ankara Büyükelçisi Mardin'i ziyaret etti Norveç'in Ankara Büyükelçisi Mardin'i ziyaret etti

Cumhuriyet döneminin gerek can ve mal kaybı açısından gerekse sosyal ve ekonomik sonuçları açısından en yıkıcı depremlerinden biri 17 Ağustos 1999 tarihli Gölcük merkezli deprem olduğunu kaydeden Özdemir “7,4 büyüklüğündeki bu deprem başta Marmara bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’yi etkilemiştir. Ülkemizin ekonomik anlamda üretim ve ticaret merkezi olan ve yurdun her yerinden göç alan bir bölge olması nedeniyle bu depremin tüm yurttaşlarımızı doğrudan ya da dolaylı olarak etkilediğini söylemek mümkündür. Depremde 20 binden fazla yurttaşımız hayatını kaybederken yaralı sayısı 50 bini aşmıştır. Bölgede yaklaşık 113 bini yıkık ve ağır hasarlı olmak üzere toplam 365 bin bina hasar görmüştür” diye konuştu.

Ortaya çıkan kayıpların ve hasarın büyüklüğü, deprem sonrası müdahalede yaşanan sorunlarla birlikte bu depremin etkisinin şiddetine vurgu yapan Özdemir “2001 ekonomik krizinin önemli sebepleri arasında sayılmaktadır. Mevcut Yapı Stoku İyileştirilmeli ve Güçlendirilmelidir. Her Şantiyeye Tam Zamanlı Bir Şantiye Şefi! Yapı Denetim Sistemi Yeniden Düzenlenmelidir. Kentsel Dönüşüm Kentsel Kıyım Olmamalıdır. İmar Afları Ölüme Davetiyedir. Sonuç Olarak; Ülkemiz oldukça zor bir dönemden geçmektedir. Ekonomik anlamda yaşanan kriz koşullarında olası bir büyük depremin sonuçlarının 2001 krizinde yaşananlardan çok daha ağır olacağı açıktır. Üstelik kentlerimiz öylesine kalabalıklaşmış, plansızlık, kaçak yapılaşma öylesine ilerlemiş, afet toplanma alanları ranta açılmıştır ki can ve mal kaybı açısından da büyük bir tehlike bizleri beklemektedir. Başta İstanbul ve Marmara Bölgesi olmak üzere olası büyük bir depremin Türkiye’ye neler yaşatacağını kestirmek zordur“ şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim