Ailelerin bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini vurgulayan Akın, çocukların üç ana, iki ara öğün şeklinde beslenmesi gerektiğini söyledi. Şeker ve çikolata tüketiminin kaçınılmaz olduğunu ancak bunun dengelenmesi için günde en az üç kez, her fırçalamada üç dakika süreyle diş fırçalamanın önem taşıdığını ifade etti.
İĞNE FOBİSİ TEDAVİYİ
GECİKTİRMEMELİ
Toplumda yaygın olan iğne korkusunun diş tedavilerini geciktirdiğine değinen Dt. Akın, çocuklara küçük yaşlardan itibaren bu korkunun bilinçaltına yerleştirildiğini hatırlatarak ancak modern tekniklerle bu korkunun yersiz olduğunu, lokal anestezi öncesinde uygulanan spreyler sayesinde hastaların iğne ağrısını hissetmeden tedavi edilebildiğini aktardı.
KARBONHİDRAT VE
GDO’LU GIDALARA DİKKAT!
Diş çürüklerinin en büyük sebeplerinden birinin yüksek karbonhidrat içeren ve genetiği değiştirilmiş (GDO’lu) gıdalar olduğuna vurgu yapan Akın, bu tür besinlerin diş sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti, bilinçli ve etkin diş fırçalama teknikleri ile bu riskin azaltılabileceğini kaydetti.
İMPLANT KORKULACAK
BİR TEDAVİ DEĞİL
Dt. Akın, toplumda implant tedavisine yönelik endişelerin de gereksiz olduğunu belirterek, “İmplant tedavisi ağrı ve şişliği en fazla iki gün sürmekte ve kısa sürede iyileşme sağlanmaktadır. Doğal dişlerin küçültülmesine gerek kalmadan, yeterli kemik seviyesi mevcutsa implant uygulamalarıyla estetik ve fonksiyonel olarak en iyi çiğneme performansı sundurulmaktadır” dedi.
DİŞ ETİ HASTALIKLARINA DİKKAT!
Hastaların en büyük problemlerinden birinin diş eti hastalıkları olduğunu özlerine ekleyen Dt. Akın, “Yanlış fırçalama alışkanlıkları nedeniyle diş eti kanamaları yaygın. Kanama olduğu için diş fırçalamayı bırakmak yanlış. Sağlıklı diş etleri soluk pembe renkte ve portakal kabuğu görünümünde olması gerekir, kıpkırmızı diş etleri ise enfeksiyon belirtisi olarak değerlendirilir. Diş sağlığını korumak için 6 ayda bir diş taşı temizliği ve düzenli diş hekimi kontrolleri ihmal edilmemelidir” diye konuştu.