Diyabetin; psikolojik, sosyal ve fizyolojik süreçlerin tam orasında yer alan bir hastalık modeli olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Gamze Uygun Ekenel, “Diyabet hastalarında; depresyon, yaygın anksiyete bozukluğu, yeme bozuklukları, şizofreni, demans ve cinsel işlev bozuklukları sıkça görülmektedir. Diyabet hastalarında öfke bir anksiyete belirtisi olarak diyabetiklerde sık rastlanan bir bulgudur ve özellikle de glikoz düzeyi yükseldiğinde ortaya çıkmaktadır. İlerlemiş diyabetlerde sürekli insülin kullanımı kişiyi diğerlerinden farklı olmak algısıyla rahatsız edebilir. Kişiyi bir çeşit yetersizlik, yardımsızlık ve eksiklik duygusuna itebilir. Biyolojik açıdan bakılırsa, insülinin ardından kan şeker düzeyinde oynamalar olur. Eğer kişi insülini düzensiz kullanıyorsa bu oynamalardan dolayı da ruhsal bir gerilim hissedebilir” diye konuştu.
CİNSEL İŞLEV BOZUKLUĞUNA NEDEN OLUR
Diyabetin diğer bir komplikasyonu ise cinsel işlev bozukluğu olduğunun altını çizen Gamze Uygun Ekenel “Cinsel işlev bozukluğu nedeniyle kişi yetersizlik hisseder, partneriyle uyuşmazlıklar yaşar, depresyon, paranoid bir takım düşünceler vb. psikiyatrik sorunlar bunun alışılmış sonuçlarıdır. Son zamanlarda cinsel işlev bozukluğunun sadece erkeklerde değil kadınlarda da ortaya çıktığına dair bazı ipuçları vardır. Diyabet hastalarında ilaç tedavisinin yanında, kognitif davranışçı tedavi yöntemi ile psikoterapi de ciddi olumlu sonuçlar vermektedir. Psikoterapi, depresyona, anksiyeteye, yaşam kalitesine, tedaviye uyuma da büyük yardım sağlamaktadır. Bu nedenle bir uzman desteğine başvurulmalıdır” şeklinde konuştu.