Bu konuda literatürde çok fazla çalışmanın olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Elitaş, İçinde bulunulan çağın, savaşlar başta olmak üzere birçok olumsuz gelişmeye sahne olduğunu ve bu süreçte diplomasi faaliyetlerinin etkinliğinin daha da önem kazandığına dikkat çekti.

Doç. Dr. Elitaş, ülkeler birbirlerine üstünlük sağlamak için diplomasiyi kullandıklarını, ancak Dijital medyanın yükselişiyle birlikte bu mücadelenin yeni bir boyut kazandığını belirterek şöyle konuştu:

Bursa Yıldırım’da mobil fotoğrafçılık eğitimi başladı Bursa Yıldırım’da mobil fotoğrafçılık eğitimi başladı

“ Dijital ortamda ülkeler, güç dengeleri eşit olmasa bile içerik üretimiyle öne çıkabilir. Biz de bu fırsatı Türkiye lehine nasıl kullanabileceğimizi araştırdık.

İstanbul Üniversitesi, Malatya İnönü Üniversitesi ve Bayburt Üniversitesi’nden uzmanların destek verdiği bu projede, "dijital diplomasi" kavramını merkeze aldık.

Özellikle ASMR (Otonom Duyusal Meridyen Tepkisi) gibi yükselen dijital kültürleri inceledik. ASMR içeriklerde, dokunma veya konuşma olmaksızın ses ve görüntüyle izleyicide merak uyandırılıyor. İnsanların ağız hareketlerine veya seslere odaklandığını gözlemledik. Bu durumu, Türkiye’nin kültürel markalaşması için nasıl kullanabileceğimiz üzerine çalıştık.”

Türkiye’nin mevcut kamu diplomasisi faaliyetlerinin (diziler, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü gibi) etkin olduğunu kaydeden Elitaş, bunları desteklemek adına dijital diplomasi alanında yenilikçi yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu işaret etti.

Geleneksel yöntemlerin yanına eklenmesi düşünülen modeli "fısıltı diplomasisi" adıyla tanımladıklarını belirten Elitaş, “Bu kavram, proje ekibimizdeki akademisyenlerin ortak çalışmasıyla şekillendi. ASMR benzeri içeriklerle Türkçe’nin fonetik zenginliğini kullanarak, Türkiye’nin küresel etkisini artırmayı amaçlıyoruz.” Dedi.

Editör: Ufuk Aktug