Filistin ve İsrail savaşında tansiyon düşmek bilmiyor. Rusya'nın savaşın ilk gününden bu yana İsrail’e karşı takınmış olduğu tavır da dikkatlerden kaçmıyor. Peki Rusya’nın bu tavrı,, İsrail'den çok İsrail'in arkasındaki ABD'ye mi bir tepki? Konuyu, Dış Politika Uzmanı Dr. Barış Adıbelli yorumladı.Oğuzhan Osman BİLGİN - Rüstem PEHLİVANLAR - Herkes Duysun
BURSA (İGFA) -
Filistin-İsrail savaşı hız kesmeden devam ediyor. Özellikle İsrail güçlerinin şiddetin dozunu her geçen gün biraz daha artırıyor olması, uluslararası arenada seslerin yükselmesine neden oluyor. Rusya, İsrail'in siviller konusundaki acımasız tavrı karşısında en net çıkış yapan ülkelerin başında geliyor. Peki bu durum İsrail Rus ilişkilerini nasıl etkiler? Dr. Barış Adıbelli iki ülke arasındaki ilişkinin hangi noktalara varabileceğini Herkes Duysun için analiz etti.

Bakan Kurum COP29'da İLBANK Pavilyonu'nu açtı Bakan Kurum COP29'da İLBANK Pavilyonu'nu açtı

“İSRAİL, RUSYA VE UKRAYNA ARASINDA DENGEYİ KORUMAYA ÇALIŞTI”

İsrail'in her ne kadar Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna'ya destek veren açıklamaları olsa da Batı'da olduğu gibi bir silah yardımı ya da para yardımının gerçekleşmediğini vurgulayan Dr. Barış Adıbelli, "İsrail Ukrayna'ya vermiş olduğu desteği Rusya ile olan ilişkilerini bozmamak adına sınırlı bir düzeyde tuttu. Hatta ABD tarafından gelen Demir Kubbe sisteminin Ukrayna'ya yerleştirilmesi adına gelen istediği de Rusya ile olan ilişkilerini bozmamak adına reddetmişti." dedi.

İsrail'in askeri ya da maddi destekten çok Rusya ve Ukrayna arasında arabuluculuk yapma teklifinin olduğunu ancak bunu o dönem,  Zelensky'nin reddettiğini belirten Adıbelli, "Hatta Zelensky'nin Hamas saldırısı sonrasında İsrail'e ziyarette bulunma teklifini İsrail kabul etmemişti. Bu durum da İsrail ile Ukrayna arasındaki ilişkinin göründüğü kadar iyi düzeyde olmadığını yansıtıyor. Her ne kadar Zelensky Yahudi kökenli bir siyasetçi olsa da ve geçmişte İsrailli pek çok lider Ukrayna kökenli olsa da İsrail, Ukrayna ile olan ilişkisinde mesafeyi hep korudu."  ifadelerini kullandı.

"RUSYA'NIN GELENEKSEL TUTUMU İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM"

BMGK'da Filistin aleyhine gelen kararların Rusya tarafından veto edildiğini hatırlatan Adıbelli, "Rusya'nın Filistin-İsrail savaşına dair getirmiş olduğu önerileri de ABD tarafından veto ediliyor. Burada İsrail-Rusya geriliminden çok İsrail'in arkasında olan ABD ve Rusya arasındaki bir çekişmeden bahsetmek daha doğru olacaktır. Bu meselenin derinleşmesi de bir nokta da Rusya'nın işine yarıyor. Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim gündemdeki yerini eskisi kadar koruyamıyor. " şeklinde konuştu.

Rusya'nın geleneksel olarak iki devletli çözümü ve Filistin'in haklarını savunan bir pozisyonu olduğunun altını çizen Dr. Barış Adıbelli, "Rusya Hamas’ı bir terör örgütü olarak tanımıyor. Hatta Hamas'ın Rusya'da ofisi olduğu iddiaları da var. Rusya'nın tepkisi, İsrail'i açıktan destekleyip uluslararası hukuku hiçe sayan ABD'ye yoğunlaşıyor. Rusya, ABD ve Batı'nın Ukrayna meselesinde Rusya'ya karşı geliştirdiği argümanları Gazze'de İsrail'e karşı dile getirmiyor. Bu durum da doğal olarak bir çifte standartı açığa çıkarmış oluyor." dedi.

İSRAİL- FİLİSTİN GERİLİMİ ÇOK KUTUPLU BİR DÜNYAYA İŞARET ETTİ

Rusya'nın BMGK'da Filistin ve Hamas aleyhine gelen tasarıları veto ettiği ifade eden Dr. Adıbelli, "Rusya insani ateşkes konusunda tasarılarını sundu ancak bu kararlar kabul edilmedi. Rusya, Çin, Türkiye, İran, Katar gibi ülkelerin oluşturduğu bir blok oluştu. Ukrayna savaşında olduğu gibi uluslararası bir uzlaşı sağlanamadı ve dünya ikiye bölündü. Benzer bir durum da Gazze meselesinde yaşanıyor. Çin bu konuda İsrail'i destekleyen ve Hamas’ı terör örgütü olarak tanımlayanları bir bloğa yerleştiriyor. Bunun dışında duran diğer blok ne İsrail'i destekleyen ne de Hamas'ı kınayan blok olarak yer buluyor. Bu durumda ABD'nin İsrail konusunda uluslararası bir dayanışma ortamı tesis edemediğini gösteriyor. Bunun en açık göstergesi geçtiğimiz cuma günü BMGK'da yapılan oylamada görüldü. 120 ülke insani ateşkesi kabul ederken 14 ülke 'hayır' dedi.” ifadelerini kullandı.

Veto eden 14 ülke içerisinde de ABD haricinde önemli bir ülke bulunmadığına dikkat çeken Adıbelli, Avrupa da bu sürece dahil olmadı. İsrail çok uğraşsa da BM'de Hamas'ı kınatamadı. Bu durum uluslararası toplumun İsrail'in tezlerine destek vermediğini gösteriyor. İsrail'in meşru müdafa hakkını dünya kabul ediyor ancak şu anda Gazze'de sivillere karşı yürütülen harekatı da kabul etmiyor." dedi.

ÜLKELER KAVRAMLARI KENDİ ÇIKARLARINA GÖRE ŞEKİLLENDİRİYOR

Geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Joe Biden'ın yapmış olduğu açıklamaya da işaret eden Dr. Barış Adıbelli, "Biden'ın Rusya ile Hamas'ı eşitleyen ve Ukrayna ile İsrail'i bir tutan açıklaması, kavramların adeta iç içe geçmesine neden oldu. Ukrayna'da savaştaki Rus askerlerini teröristlerle eş tutan açıklamalar yapmıştı. Rusya da buna tepki olarak Ukrayna'da yer alan aşırılıkçı siyasi hareketlere atıfla Ukrayna'ya Neo Nazi benzetmesi yapmıştı. İsrail de şu anda Hamas'ı Nazi olarak tanımlıyor. Terminoloji'nin her ülkenin çıkarına göre şekillendiği, ülkelerin kavramları istediği yerlere çektiği günleri yaşıyoruz." diye konuştu.

Kaynak: igf