İSTE ‘de düzenlenen çalıştaya İskenderun Kaymakamı Muhammet Önder, Arsuz Kaymakamı Fatih Eroğlu, İMEAK Deniz Ticaret Odası İskenderun Şube Başkanı Kemal Kutlu, akademisyenler, öğrenciler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Akademisyenler, kamu yöneticileri, sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdiği Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İSTE Rektörü Prof. Dr. Mehmet Duruel, toplantının sıradan bir akademik buluşmanın ötesinde olduğunu vurguladı.
Bilginin, devlet aklının ve bilimsel sorumluluğun kesiştiği bir zeminde bir araya gelindiğini ifade eden Rektör Duruel, Doğu Akdeniz’in son yıllarda kamuoyunda sıkça tartışıldığını ancak çoğu zaman hukuki ve teknik çerçevesinin eksik ele alındığını söyledi.
İskenderun’un Doğu Akdeniz’in merkezinde yer almasının çalıştaya ayrı bir anlam kattığını belirten Hatay Valisi Mustafa Masatlı, böylesi önemli bir organizasyonda bulunmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Denizlerin tarih boyunca milletlerin kaderini belirleyen en önemli alanlardan biri olduğunu vurgulayan Vali Masatlı, bugün denizlerin yalnızca ulaşım ve ticaret yolları olmanın ötesine geçerek enerji kaynakları, gıda güvenliği, çevresel sürdürülebilirlik ve uluslararası hukukun kesiştiği stratejik alanlar haline geldiğini kaydetti.
“Mavi Vatan” kavramının Türkiye açısından bir söylemden ibaret olmadığını belirten Masatlı, bu kavramın Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik anlayışını, hukuk temelli haklarını, ekonomik güvenliğini ve gelecek nesillere bırakılacak stratejik mirası ifade eden bütüncül bir vizyon olduğunu dile getirdi.
Masatlı, Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak deniz yetki alanlarının korunması, doğru yönetilmesi ve etkin kullanılmasının milli güvenlik ve kalkınma hedeflerinin ayrılmaz bir parçası olduğunun altını çizdi.
MAVİ VATAN, TÜRKİYE’NİN EKONOMİK VE
STRATEJİK GÜCÜNÜN TEMELİDİR
Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) Müdürü Dr. Mustafa Başkara, “Neden Mavi Vatan?” sorusunun hayati önem taşıdığını vurguladı. Mavi Vatan’ın neden önemli olduğunun doğru anlaşılmasının, Türkiye’nin denizlere bakış açısını da şekillendirdiğini ifade eden Başkara, denizlerin stratejik değerine dikkat çeken Başkara dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 70’inin sularla kaplı olduğunu, denizlerin kıyı ülkelerine küresel ölçekte büyük bir hareket alanı sunduğunu vurgu yaptı.
Ekonomik boyuta da değinen Dr. Başkara, dünya genelinde taşınan yüklerin yaklaşık yüzde 90’ının deniz yoluyla gerçekleştirildiğini, Türkiye’de ise ithalat ve ihracatın hacim olarak yüzde 88’inin deniz yoluyla yapıldığını kaydetti. Bu verilerin, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye açısından denizcilik ve deniz taşımacılığının gelecekte çok daha kritik bir rol üstleneceğini gösterdiğini vurguladı.
İskenderun Körfezi’nin stratejik önemine dikkat çeken Başkara, Anadolu’daki ticaretin giderek arttığını, Kahramanmaraş, Osmaniye, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi illerin denize açılan kapısının İskenderun Limanı ve bölgedeki limanlar olduğunu söyledi. Deniz yoluyla ulaşımın, dünyadaki en düşük maliyetli taşıma yöntemi olması nedeniyle tercih edildiğini belirten Başkara, İskenderun’un bu açıdan bölgenin kalkınmasında kilit bir rol oynadığını ifade etti.
Çalıştaya; DEHUKAM Araştırmacısı Derya Ulutürk, DEHUKAM Uzman Araştırmacısı Doç. Dr. Ali İbrahim Akkutay, DEHUKAM Araştırmacısı Büşra Deniz’in konuşmaları ile devam edildi.




