Dr. Arı, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin kemik sağlığını korumada büyük önem taşıdığını vurguladı. 50 yaş üzerindeki kadınların çoğunda, erkeklerin ise beşte birinde yaşamları boyunca osteoporoza bağlı kırıkların geliştiğini belirten Dr. Arı, “Osteoporoz; kemik kitlesinin azalması veya mikromimarisinin bozulması sonucu kırık riskinin arttığı bir iskelet sistemi hastalığıdır. Osteoporoza bağlı kırıklar, düşük enerjili düşmeler ve hafif çarpmalarla bile oluşabilir. En sık görülen kırıklar omurga, el bileği ve kalçada meydana gelmektedir. Kalça kırığı ise en ciddi osteoporoz kırığıdır ve ileri yaşlarda daha yaygındır” dedi.

İzmir Çiğli'de meme kanseri farkındalığı İzmir Çiğli'de meme kanseri farkındalığı

Osteoporoz riskini artıran faktörler arasında 50 yaş üzeri olmak, kadın cinsiyeti, daha önceki omurga kırıkları, ailesinde osteoporoz öyküsü, uzun süreli kortizon kullanımı, kalsiyumdan fakir beslenme ve düşük vücut ağırlığı gibi etmenler yer alıyor.

TEŞHİS VE TEDAVİ SÜRECİ

Dr. Arı, osteoporozun genellikle sessiz ilerlediğini, bu nedenle kırık gelişmeden hastalığın erken tespit edilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Teşhis sürecinin risk faktörlerinin değerlendirilmesi, fizik muayene, kemik dansitometrisi ve gerekli laboratuvar testleri ile gerçekleştirildiğini belirtti. Menopoz sonrası kadınlar ve 50 yaş üstü erkeklerin osteoporoz riskleri açısından düzenli olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Dr. Arı, "Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve risk faktörlerinin gözden geçirilmesi osteoporoz ve buna bağlı kırıklardan korunmak için hayati öneme sahiptir. Doktorunuz gerekli tetkikler ve klinik duruma göre uygun görürse, kalsiyum ve D vitamini takviyesinin yanı sıra kişiye özel ilaç tedavileri de planlanabilir" dedi.

Huseyinari

Editör: Halit Sapmaz