TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında anlamlı bir etkinliğe imza attı.BURSA (İGFA) - “Hayallerindeki Oyun Alanını Tasarla” Atölye çalışması ile Şubeye bağlı mimarların çocuklarına hayallerindeki oyun alanlarını resimleyerek, tasarlamaları imkanı verilirken, çocukların renkli hayalleri tasarım dünyasına yansıtıldı.
Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyeleri eşliğinde gerçekleştirilen atölye çalışmasında çocuklara slayt gösterileri ile mevcut oyun alanlarının tasarım aşaması anlatıldı ve fikirleri soruldu. Daha sonra çocuklar hayallerindeki oyun alanlarını resme dökerek, maketlerini yaptı. Renkli anlara sahne olan atölye çalışması sonunda ortaya çıkan çocukların birbirinden değerli fikir ve çalışmaları TMMOB Mimarlar Odası Fuaye alanında sergilenecek.
“TOPLUMUN VE ŞEHİRLERİN DİZAYNI ÇOCUKLARIMIZDAN BAŞLAMALI”
Mimarlar Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen atölye çalışmaları ile çocukların hayallerindeki oyun alanını tasarlayarak, kentsel tasarım ve fikir süreçlerine dahil edileceğini söyledi. Mimarlığın çocuklarla etkileşiminin tüm şubelerince ön plana alınan konulardan biri olduğunun altını çizen Şirin Rodoplu Şimşek, “Bu anlamda önemli bir çalışmaya imza attığımıza inanıyoruz. Atölyemizden çıkan sonuçları sergilemeyi planlıyoruz. Bizler, toplumu, şehirlerimizi dizayn etmenin çocuklarımızdan başladığına inanıyor ve bu bilinçle çalışma ve projelerimizi geliştiriyoruz” dedi.
“KENTLERİN PLANLANMASI İÇİN ORTAK AKIL VE EĞİTİM ŞART”
Bursa Uludağ Üniversitesi Bina Bilgisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Polat ise amaçlarının çocukların tasarım sürecine, kentsel kararlara en küçük yaştan itibaren katılımlarımı sağlamak, bu yönde bir farkındalık geliştirmek olduğunun altını çizdi. Prof.Dr. Sibel Polat, “Kentlerin planlanması, kente dair mekanların, ortak akılla, ortak fikirle geliştirilmesi meselesi günümüzde artık ele alınması gereken temel bir konu. Katılım mekanizmalarının gelişimi de tabi ki eğitimle mümkün oluyor. Bu eğitimi küçük yaşlardan itibaren sağlamak çok önemli. Biz bu yolla çocuklarımızın kendi ortamlarını nasıl tasarlayabileceklerine dair kararları verebilecekleri çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Çocuklarımızın kente dair aidiyetlerini, kentsel konularda farkındalıklarını, bu konudaki bilinç ve sorumluluklarını, yaşadıkları kentlere sahip çıkmalarını sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
“AMACIMIZ ÇOCUKLARIMIZI DAHA AKTİF, BAŞARILI BİREYLER HALİNE GETİRMEK”
Uludağ Üniversitesi, Mimarlık Bölümü Bina Bilgisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ece Şahin ise çocuk ve mimarlık çalışmalarının çocukların her alanda gelişimlerine önemli katkıları olduğunu belirterek, “Bilişsel, eleştirel düşünmeyi, yaratıcılığı, soru sormayı ve cevapları farklı yollarla keşfetmeyi sağlayan ve destekleyen bir yanı var. Çocuklar kendi fikirlerini hayata geçirmeye çalışırken bir yandan da birbirleri ile iletişim ve etkileşim içerisinde bulunabiliyor aynı zamanda fiziksel olarak da daha aktif ve mutlu oldukları saatler geçirebiliyorlar. Dolayısıyla bu etkinlikler çocukları yalnızca mimar olmaya değil, daha sosyal, daha sağlıklı, daha aktif bireyler olmaya hazırlıyor. Bu etkinlikler çocuklarımıza hayatları boyunca aslında ihtiyaç duyacakları beceriler kazanmasını sağlıyor” şeklinde konuştu.
Mimar, İç Mimar Ayşe Burcu Zülfikar da Amerika, İngiltere, Finlandiya, Mısır gibi ülkelerde çocuk ve mimari temalı çalışmaların çok önemsendiğini anlatarak, “Bizler de bu çalışmaların ülkemizde yaygınlaşmasını istiyoruz ve bu anlamda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şimdiki çocuklarımız geleceğin karar vericileri. Bu bilinçle çalışmalarımızı yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.