Salmanoğlu, açıklamasında olayın detaylarını aktararak “12.10.2025 tarihinde, Samandağ Meydan Köyü sahiline ulaşan ve 26 mültecinin bulunduğu bota Jandarma ekiplerinin müdahale ettiği; bu esnada bazı mültecilerin kaçtığı, ilerleyen saatlerde yerel halkın yardımıyla yakalandığı bilgisi yerel basına yansımıştır. Ancak daha endişe verici olan, kaçan mültecilerden bir kısmının bazı sivil kişiler tarafından yakalanarak sorguya çekilmesi, mezhep bilgilerinin zorla öğrenilmeye çalışılması ve ağır hakaretlere maruz bırakılmasıdır. Bu görüntüler sosyal medyada açıkça yayımlanmıştır” dedi.
Salmanoğlu Açıklamasında, mültecilerin haklarının 1951 Cenevre Sözleşmesi ve 1967 Protokolü ile güvence altına alındığı hatırlatarak bu belgelerin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesi uyarınca iç hukukun bir parçası olduğuna dikkat çekerek, sığınmacının mezhebinin, kimliğinin ya da siyasi görüşünün sorgulanmasının ağır bir insan hakkı ihlali olduğunun altı çizildi.
Bazı yerel basın organları ve sosyal medya hesaplarının “Tekebaşı Meydanı’nda gördüğünüz mültecileri ihbar edin” yönündeki paylaşımlar da açıklamada sert şekilde eleştirildi. Bu ifadelerin Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesi kapsamında nefret suçu teşviki olduğu vurgulayan Salmanoğlu “Gazetecilik mesleğini nefretin aracına dönüştürmek, Basın Meslek İlkeleri’ne ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19. maddesine açıkça aykırıdır” dedi.
Salmanoğlu, Samandağ gibi çok kültürlü bir yapıya sahip ilçelerde bu tarz nefret söylemlerinin yalnızca mültecileri değil, toplumsal barışı da tehdit ettiğini belirterek yerel halkın sağduyu ve dayanışma içinde hareket etmesinin önemine dikkat çekti.
Açıklamasında yetkili kurumlara ve yetkililere çağrıda bulunan Salmanoğlu şunları kaydetti: “Nefret suçu içeren paylaşımlar ve fiiller hakkında derhal adli ve idari soruşturma başlatılmalıdır. Gazetecilik mesleğini kötüye kullanarak mültecileri hedef gösteren kişiler hakkında Basın Meslek İlkeleri doğrultusunda yaptırım uygulanmalıdır. Yerel idareler ve sivil toplum kuruluşları, sığınmacıların güvenliğini ve onurunu korumak için dayanışma ağı kurmalıdır. Hatay Valiliği, yakalanan 26 mültecinin akıbeti hakkında kamuoyunu bilgilendirmelidir.”