Şehit Pamir Caddesi üzerinde boyacılar parkı önünde toplanan MİL-SEN üyeleri ile çeşitli sivil toplum kurulu temsilcileri ve Siyasi parti temsilcileri bir araya gelerek din adamlarına yapılan saldırılara dikkat çektiler.
Ülkemizde artan cinayetlere işaret eden Sadet Partisi İlçe Başkanı Halil İbrahim Çelik, kısasa kısasın uygulanmasının bu tür suçların önüne geçebileceğini savunarak “Kim olursa olsun haksızlığın karşısında susmamamız lazım. Şu an burada din görevlisi kardeşimizin dünyadan ahirete göç etmesi söz konusu ve katledilmesi söz konusu dolayısıyla ben başta Cumhurbaşkanımız ve milletvekillerimize ülkemizi yönetenlere yetkilere sesleniyorum. Kesinlikle kanlar yerde kalmasın. Kanların yerde kalmaması için de kısasa kısas diyorum. Dolayısıyla kanın yerde kalmamak için hapishanede cezaevlerinde kesinlikle beslenmemeleri lazım. Eğer, kısasa kısas yapılırsa bunların sonucunu görürsünüz ki bu tarz olaylar ve eylemler azalacaktır” dedi.
DİYANETE VE DİN GÖREVLİLERİNE SALDIRILAR ARTTI
Mil-Diyanetsen İlçe Başkanı Fatih Canbaz, Camide sabah namazı vurularak hayatını kaybeden Hasan İnci’nin şahsi bir husumetle alakası olmadığını olayın gerçek nedenlerinin ortaya çıkartılması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Geçtiğimiz Cuma günü Hasan İnci hocamız sabah namazında görev yaptığı caminin avlusunda kalleşçe bir saldırıya uğramış ve şehit edilmiştir. Geride 4 evladını yetim bırakarak aramızdan ayrılan Hasan hocamızın şehadeti sadece İskenderun'da değil tüm ülke satına yapılmış derin üzüntüyle karşılanmıştır. Hasan Hoca din görevlisi olmasının yanı sıra gerçek bir dost samimi bir arkadaş örnek bir baba her ihtiyaç sahibinin yardımına koşan örnek bir yardımsever kişisiydi. Yaşanan bu Hadisenin şahsi bir husumetle herhangi bir alakası yoktur. Husumet ifadesi ile Hasan hocamız sanki bir alacak verecek meselesi yüzünden veya başka bir sebepten öldürüldü şeklinde algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Hasan hocamızın katleden kişinin bu cani eylemi neden ve neden hangi sebeplerle yaptığı çok iyi bilinmektedir. Orada şahsi bir husumetin olmadığı da bilinen bir gerçektir.”
Son zamanlarda dine dini değerlere yöneten ve din görevlerine karşı sistematik, örgütlü bir saldırı yapıldığını sözlerine ekleyen Canbaz “İmamlarımıza yapılan saldırılar endişe verici boyutlara ulaşılmıştır. Diyanet ve din görevlilerimize itibarsız suikastlar yapılmaktadır. Bazı arkadaşlarımız sözlü saldırıya bazı fiziki saldırıya bazısı da Hasan hocamız gibi sonu ölümle biten saldırılara maruz kalmaktadır. Bazı bölgelerde birçok din görevlileri yani güvenliğinin bulunmadığını daha önce dile getirmiştik ve maalesef endişelerimizde haklı çıktık” diye konuştu.
ŞEHİTLİK BELGESİ VERİLSİN
Yasal olarak da Hasan İnci’nin haklarını arayacaklarına vurgu yapan Fatih Canbaz, “Başka bir kamu görevlisine atılan bir tokat için telefonla arayıp Geçmiş olsun dileklerini bulunan devlet büyüklerimize sesleniyoruz kalleşçe sıkılan kurşunlarla şehit olan arkasında 4 çocuğu yetim bırakan Hasan hocamızı ailesine bir telefonu Çok mu gördünüz. Hasan İnci hocamız sabah namazında görev başında ve görev halinde sıkılan kurşunlarla öldürülmüştür. Diğer benzer kamu görevlerine verilen haklar Hasan hocamızın ailesine de sağlanmalıdır Bu sebeple hocamızın ailesine Şehitlik belgesinin verilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.