Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Prof. Dr. Mustafa Erdik, depremde hasar riskinde Bursa’nın İstanbul ve İzmir’den sonra üçüncü sırada geldiğine dikkat çekerek, depremde olası hasarların nitelendirilmesi gerektiğini söyledi.BURSA (İGFA)  - İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi “Deprem Master Planı Paneli” gerçekleştirdi.

BAOB Yerleşkesi’ndeki Şube Konferans Salonu’nun da “Deprem Master Planı Paneli”ni Deprem Risklerinin Azaltılması için Yapılması Gerekenler konu başlığı altında düzenleyen İMO Bursa Şubesi önemli konukları ağırladı. Panele, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hayrettin Eldemir, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan Yıldız, Nilüfer Belediyesi Başkan Vekili Emre Karagöz, İnegöl Belediye Başkan Yardımcısı Fevzi Dülger, Bursa Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Babak Vaheddoost, Akademik Odaların Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri, İMO Bursa Şube Yönetim Kurulu üyeleri, İMO Bursa Şubesi Geçmiş Dönem Başkan ve Yöneticileri, kamu kurumlarının temsilcileri katıldı.

Panelde, Bursa’nın deprem risklerinin azaltılması için yapılması gereken çalışmaları ve Türkiye genelinde yürütülen çalışmalar aktarıldı.

İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem'in açılış konuşması yaptığı panelde, ülkenin en önemli sorunlarından birisinin deprem risklerinin azaltılması olduğunu ve bu konuda değerli akademisyenlerle birlikte bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi. Geçmişten gelen acılar ve derslerle birlikte deprem risklerini azaltmak için bilimsel, mühendislik temelli ve sürdürülebilir politikalar geliştirmek zorunda olunduğunu belirten Başkan Erdem, artık plan, proje ve ruhsatlı olmayan yani kaçak yapı diye adlandırılan hiçbir yapının yapılmaması gerektiği kaydedildi.

Konya'da Hacı Ali Ağa Hamamı’nın restorasyonu sürüyor Konya'da Hacı Ali Ağa Hamamı’nın restorasyonu sürüyor

"Mühendislik hizmeti almayan her bina vatandaşlarımız için birer tabuttur" diyen Erdem, "Yapı denetim sisteminin daha etkin hale getirilmesi gerekmektedir. Günümüzde inşaat sürecinde denetim mekanizmaları bulunsa da bu sistemin tam anlamıyla uygulanamaması büyük riskler oluşturmaktadır. Her bina, inşaatın ilk aşamasından itibaren sıkı denetimlere tabi tutulmalı, projeler bilimsel standartlara uygun şekilde yürütülmelidir. İkinci olarak, mevcut yapı stokunun güçlendirilmesi büyük bir zorunluluktur. Ülkemizde hala milyonlarca riskli bina bulunmaktadır ve bu yapılar, herhangi bir büyük depremde ciddi can kayıplarına neden olabilecek durumdadır. Mevcut yapı stoğunun iyi analiz edilmesi güçlendirme ihtimali olanların güçlendirilmesi, olmayanların ise yenilenmesi gerekmektedir. Bu süreçte yerel yönetimlerin, devlet kurumlarının ve özel sektörün iş birliği içinde hareket etmesi büyük önem taşımaktadır. İşte tüm bu işler belirli bir plan çerçevesinde öncesinde yapılmış araştırmalara göre yeni bir Master Plan çerçevesinde yapılmalıdır" diye konuştu.

İMO BURSA ŞUBE BAŞKANI ERDEM: BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN ÇALIŞMALARI MİKRO BÖLGELEME ÇALIŞMALARI İLE BÜTÜNLEŞMELİ

Geçtiğimiz hafta Konya’da deprem gerçekleşmeden yıkılan binanın yapı stoğunun durumunu gösteren en yeni örnek olduğuna dikkat çeken İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Erdem, bu konuda Bursa Büyükşehir Belediyesi ile bu konuda protokol yaparak envanter çıkarmak için çaba sarf ettiğini her platformda dile getirdiklerini belirtti. "Bina yapı stoğu envanteri Bursa’nın tamamında çıkartılmalı, kentsel dönüşümde riskli bölge sınıflaması yapılarak kentsel dönüşüm stratejisi belirlenmelidir" diyen Erdem, "Hiç vakit kaybetmeden şehirlerimizin yapı stoğu envanterini bir an önce çıkartalım, artık tahmini risk değerlendirmelerinden hızlıca uzaklaşıp yapılarımızın depreme karşı nasıl davranacağını net bir şekilde risk sınıflaması yaparak belirleyelim diyoruz. Bu sınıflama ile olası bir depremde hangi yapı göçecek hangi yapı ağır hasar, hangi yapı az hasarla kurtulacak belirleyip kentsel dönüşümde önceliğin göçecek binalara verilmesi sağlanmalıdır” diye konuştu.

Deprem bilincinin oluşması için tüm toplumun bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi gerektiğini ifade eden Başkan Serdar Atilla Erdem, olası kayıpların en aza indirilmesine katkı sağlamış olunacağını vurguladı.

Deprem risklerini azaltmak için herkese büyük görevler düştüğünü kaydeden Başkan Erdem, İnşaat Mühendisleri Odası olarak, bilimsel ve teknik bilgiye dayalı çözümler geliştirmeye, toplumu bilinçlendirmeye ve yetkililerle iş birliği içinde olmaya devam edeceklerini vurguladı.

PROF. DR. MUSTAFA ERDİK: BURSA DEPREM HASAR RİSKİNDE 3’NCÜ SIRADA

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Prof. Dr. Mustafa Erdik panel öncesi bir genel değerlendirme yaparak, depremde olası hasarların nitelendirilmesi gerektiğini, İstanbul’da bina risk dağılımının hazırlandığını kaydetti.

Depremde hasar riskinde Bursa’nın İstanbul ve İzmir’den sonra 3’ncü sırada geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erdik, “Risk azaltılmasının öncelikli hedefinin depremden sonra yerine koyamayacakları varlıkların korunması olduğunu anlattı.

Deprem riskinin azaltılmasında 4 noktanın varlığına dikkati çeken Prof. Dr. Erdik şunları kaydetti:

"Deprem Tehlikesi ve Riskin Belirlenmesi; Kentsel ve ülke çapında deprem tehlikesi ve risk belirlemesi, deprem bölgeleme-tehlike haritalarının hazırlanması. Mevcut Riskin Arttırılmaması; Deprem etkilerini göz önüne alan kent planlaması ve arazi kullanım düzenlemeleri, yapı ve alt yapının yönetmeliklere uyularak inşası. Mevcut Riskin Azaltılması; Deprem performansı yetersiz yapı ve alt yapının deprem performanslarının iyileştirilmesi, eğitim ve bilinçlendirme programlarının uygulanması,  acil durum yönetimi plan ve programlarının hazırlanması. Risk Transferi; Deprem Sigortası, Afet Bonoları. Mevcut yönetmeliklerin riskli diye sınıflandırdığı her yapı depremde yıkılmayacaktır. Bunun için önerilen Risk Tabanlı önceliklendirmedir. Konutlarda depreme karşı güçlendirme de yapılabilir. İnsanların toplu olarak bulunduğu özel binalara (Okul, Üniversite, Hastane, Otel, Yurt, Salon vb.) ve Sanayi Tesislerine, ilgili makam (İBB, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı) tarafından ‘’Yapı Kullanma İzni Belgesinin’’ ve/veya  ‘’İşletme Ruhsatı’’nın verilmesi, ‘’Üçüncü Şahıslara Karşı Deprem Mali Mesuliyet Sigortası’’ yapılması şartına bağlanmalıdır. Bu sayede 6 Şubat Depremlerinde yıkılan otel, Kartalkaya’daki otel yangını gibi ihmaller yaşanmamış olur. Amerika’nın Kaliforniya Eyaleti San Francisco şehrinde uygulanan yaptırımla güvenli olmayan binalara “Deprem Uyarısı. Bu Bina, Deprem Yönetmeliğinde Öngörülen Emniyeti Sağlamamaktadır” yazısı asılmasının zorunlu. Bizde bu gibi yaptırımlar uygulayabiliriz.”

Kaynak: igf