Lütfü Savaş, “2011 yılında Arap Baharı’nın etkisiyle Suriye iç savaşı baş gösterdiğinde ben de Antakya Belediye Başkanıydım. O dönemde şehrimize gelen misafirlerle vatandaşlarımız arasında bir gerginlik olmaması amacıyla Hatay’daki kanaat önderleriyle toplantılar yaptık. Yaklaşık 2 bin 500 toplantı yaptım. Öncelikle gelenler kamplara yerleştirilmeye başladı. Ama ardından gelen misafirler kendi imkânlarıyla ev kiralayarak iş yerlerinde çalışmaya başladılar.”

Sığınmacıların şehre gelmesiyle birlikte yaşanan olumsuzluklarla mücadelede hükümet tarafından yalnız bırakıldığını söyleyen Savaş, iktidar partisinin belediye başkanı olduğu dönemde, yaşanan sorunları görüşmek için dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu talep ettiğini ancak bu randevunun reddedildiğini ifade etti. Başkan Savaş, 12 yıldır yaşanan bu olumsuzluklarla ilgili hükümetin herhangi bir kademesinden kimsenin kendisinden görüş istemediğini ifade etti.

Yıllarca bağımsızlık mücadelesi vermiş dedelerin torunu ve serhat şehir Hatay’ın belediye başkanı olarak kentin yaşadığı sorunları hiçbir siyasi amaç gütmeden yalnızca bilimsel veriler ışığında anlattığını ifade eden Lütfü Savaş, zaman zaman bu konuyla ilgili yanlış anlaşıldığını söyledi.

Sığınmacı sorununun ekonomik boyutunu da ortaya koyan Savaş, “Bilimsel veriler, ekonomik olarak her 4 Hataylının 1 Suriyeliye baktığını gösteriyor. Biz İller Bankası’ndan gelen katkı payının bir kısmını Suriye’den gelen vatandaşlar için de kullanıyoruz. Daha fazla yol daha fazla asfalt yapmak durumunda kalıyoruz. Daha fazla içme suyu üretmemiz gerekiyor. Daha fazla katı atık bertaraf ediyoruz” dedi.

 “SURİYELİ SEÇMEN SAYISI HIZLA ARTIYOR”

Dilovası Zabıtası denetimlere hız verdi Dilovası Zabıtası denetimlere hız verdi

Kentteki Suriyeli seçmen sayısının hızla arttığına dikkat çeken Başkan Savaş, ”1 milyon 671 Hataylı yaşıyor. Resmi olmayan rakamlar nüfusumuzun 4’te 1’inin Suriyeli olduğunu gösteriyor. 2019 Ocak ayından 2021’in Mart ayına kadar 13 bin Suriyeli seçmen vardı. 2021 Mart ayından bugüne kadar bu rakam 18 binin üzerine çıktı” şeklinde konuştu.

Suriyelilerin doğum hızının Türk vatandaşlarından çok daha yüksek olduğunu belirten Savaş, sığınmacı nüfusunun artış hızına dikkat çekti.

Hatay’ın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çok önemsediği ve Misak-ı Milli sınırlarına dahil ettiği son serhat şehir olduğunu vurgulayan Başkan Savaş, kentin tarihini bilerek gelecek için doğru politika üretmek gerektiğini ifade etti.

 TARIMDA ÇALIŞAN TÜRK İŞÇİ SAYISI 10 YILDA YÜZDE 74 AZALDI

“Sivil toplum kuruluşları ve Avrupa Birliği de sığınmacılara çeşitli yardımlar yapıyor. Tüm alanlarda istihdam ediliyorlar. Özellikle tarımda çok sayıda Suriyeli işçi çalışıyor. Tarımda çalışan Türk işçi sayımız son 10 yılda yüzde 74 düşmüş. Yani yaklaşık 36 bin kişi istihdam edilirken bu rakam 9 binlere kadar düşmüş durumda. Sığınmacılar tüm müesseselerde çalışabiliyor, ticarethane açabiliyor. Turizm sektöründe çalışabiliyor. Kuyumculuk sektöründe çok iyiler. İhracat yapıyorlar. Bunların bir kısmı da vergisiz ve ruhsatsız çalışıyor.”

Hataylıların sosyolojik, psikolojik ve ekonomik olarak dar boğazda olduğunu söyleyen Başkan Savaş, kentin birçok ticari alanda gerilediğini vurguladı. Savaş, lojistik sektöründe Hatay’ın Türkiye 2’ncisi konumundayken şu an bu yerini kaybettiğini ifade etti.

Hatay’ın geçmişinden getirdiği tevazu ve bir arada yaşama kültürünün her zaman devam ettiğini ve edeceğini ifade eden Başkan Savaş, devlet büyüklerinin yüzyıllardır barış içerisinde yaşayan bu halkın sorunlarını görmezden gelmemesi gerektiğine dikkat çekti.

Suriyeli sığınmacı çocukların büyük bir eğitim sorunuyla karşı karşıya olduğunu belirten Başkan Savaş, eğitimsiz insanların illegal grupların ağına düşme olasılığının çok daha yüksek olacağını hatırlattı. Hatay’ın kardeş şehirleri Kiel ve Aalen’in kente yaptırdıkları okullarda eğitim gören öğrencilerin düzenlenen bir resim yarışmasında yalnızca tank, silah ve savaş uçağı resimleri yaptıklarını üzülerek ifade eden Başkan Savaş, “Çocukların bedenine ruhuna savaş ve savaşla ilgili enstrümanlar yerleşti. Eğer bu çocuklar okuyamazsa ve güzel bir eğitim alamazlarsa onlar da şiddetin ve savaşın destekçisi olabilirler” dedi.

İKLİM KRİZİNDEN SONRA EN BÜYÜK SORUN SIĞINMACI SORUNU OLABİLİR

Savaş, Türkiye’nin özellikle de Hatay’ın Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya’dan gelebilecek yeni göç dalgalarıyla karşı karşıya kalabileceğini ifade ederek “İklim krizinden sonra ülkemizin karşı karşıya kalabileceği en büyük sorun sığınmacı sorunu olacaktır. Bunun için doğru adımların atılması gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.

ÇOCUKLARIMIZ ÖZ YURDUNDA GARİP KALACAK

Kentteki kültürel yapının gün geçtikçe bozulduğuna dikkat çeken Savaş, “Gelenlerin kentin demografik yapısını değiştirmesi, kendi çocuklarımızın öz yurdunda garip yaşamasına neden olacak. Hem ülkede hem de Hatay’da genç işsizliğin, boşanma oranlarının ve kira maliyetlerinin artması sonucu ciddi sıkıntılar ortaya çıktığına da değinen Savaş, ailelerin tramvatik bir şekilde dağıldığına dikkat çekti.

SURİYE’DE YENİDEN İNŞA SÜRECİ BAŞLATILMALI

Suriye’de bir yeniden inşa hamlesinin başlatılması ve sığınmacıların güvenli bir şekilde kendi vatanlarında huzur içerisinde yaşamasının sağlanması gerektiğini söyleyen Başkan Savaş, tüm kuruluşların ve ülkelerin bu süreçte aktif rol alması gerektiğini söyledi.

Dünyada savaşların artık yalnızca tankla, tüfekle yapılmadığına kültürel ve ekonomik savaşların da olduğuna dikkat çeken Savaş, bu sebeple ülkede demografik yapının ve ekonominin bozulmaması için önemli adımlar atılmasının elzem olduğuna dikkat çekti.

Sığınmacı sorunun tüm siyasi meselelerin üzerinde bir milli mesele olduğunu söyleyen Başkan Savaş, bu meselenin tüm yurttaşları ilgilendirdiğini ve hükümetin tüm dinamiklerle bir çalıştay yapması gerektiğini belirtti.

Editör: TE Bilisim