Amerikan gazetesi The Washington Post, deprem felaketi dolayısıyla binaların yıkıldığı ve birçok kişinin hayatının değiştiği duygusal hikâyelere odaklanan haberinde, Nurdağı'nın kaderi ve hayatta kalanların yaşadığı zorlukları anlattı. Amerikan gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, "deprem felaketini kullanarak oy kazanmaya çalışmakla" itham etti.Herkes Duysun / BURSA (İGFA) - Amerikan gazetesi The Washington Post dün, Şubat ayında meydana gelen ve “asrın felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkisini ve sonrasında yaşananları anlattığı bir haber yayınladı.

Haberde, Nurdağı ilçesinde depremler nedeniyle birçok insanın hayatını kaybettiği ve binlerce konutun hasar gördüğü belirtildi.

Depremde ailesini kaybeden Hasan Kılıç ve onun gibi diğer depremzedelerin buruk hikâyelerine yer veren ABD Gazetesi haberde  Türkiye’nin nice deprem felaketinden salim çıktığı gerçeğini görmezden gelerek yeniden yapılan kentin eski yapısını koruyup koruyamayacağı hakkındaki samimiyetsiz endişelerini de ifade etti.

Kentin yeniden inşası hakkında ABD basının endişeli olduğunu iddia eden gazete, daha önce de Irak konusunda endişe duyduğunu dile getirmişti.

Geçmişte yayınlanan haberlerinde ABD’nin Irak’a demokrasi ve özgürlük götürmek için girdiğini iddia etmiş fakat bir milyondan fazla sivili öldürdükten sonra Irak’tan petrolü götürerek çıktığını söylememişti. Deprem bölgesi hakkında da “endişeliyiz” ifadesinin kullanılması, aynı zaviyeden bakıldığında kafalarda soru işaretleri oluşturuyor.

“ERDOĞAN OY TOPLAMAK İÇİN DEPREM FELAKETİNİ KULLANDI”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın depremzedeleri mağdur etmemek adına aldığı hızlı yapılaşma kararını, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği bu söz, hükümetin depreme müdahaledeki yavaşlığına karşı halkın öfkesini dindirdi ve Erdoğan'a Türkiye'deki son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kazandırdı.” ifadeleriyle eleştiren The Washington Post, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oy kazanmak için deprem felaketini kullandığını iddia etti.

Haberde bu hızlı kentleşme süreci ise şu cümlelerle kaleme alındı:

“Nurdağı için Erdoğan'ın vaadi fiilen kasabanın taşınması anlamına geliyor. Hükümetin ve yetkililerin daha sağlam olduğunu söyledikleri bir zemin üzerinde kenti yeniden inşa etme planları, Türkiye ve Suriye'de 50,000'den fazla insanın ölümüne neden olan depremlerdeki geniş çaplı yıkımdan; gevşek standartların sorumlu tutulmasının ardından, inşaatın çılgınca bir hızla ilerlemesinden endişe duyan bazı mühendislerin eleştirilerine neden oldu.”

“İLÇE HALKI BELİRSİZLİKLERLE MÜCADELE EDİYOR”

Bakan Tunç: Yargı kimsenin arka bahçesi değildir Bakan Tunç: Yargı kimsenin arka bahçesi değildir

Nurdağı'nın yıkımı ve yeni inşa edilen konutların, ilçe sakinlerini geçmişleriyle yüzleşmeye ittiği ve geleceklerine dair belirsizliklerle mücadele etmek zorunluluğuna sevk ettiği belirtilen haberde, ilçenin eski güzellikleri ve yitirilenlerle dolu geçmişi, halk arasında hala duygusal izler bırakırken gelecek kaygısı yaşayan genç bir vatandaşımızın durumu şu ifadelerle anlatıldı:

“21 yaşındaki Nuray, gelecek konusunda daha endişeliydi,en büyük çocuk olarak ailesine bakma sorumluluğundan endişe ediyordu. Depremlerden önce oluşan borçlarını öderken yeni dairelerden birini alamayacaklarından korkuyordu. Üniversiteden mezun olmak üzereydi, laboratuvar teknisyenliği eğitimi almıştı ama Nurdağı'ndan ayrılmazsa iş bulamayacağından ve annesi ile küçük kardeşini de yanında götürmeden gidemeyeceğinden endişe ediyordu.”

Kaynak: igf