Eskiden çok kullanılan bir söz vardı bilmem hatırlar mısınız? “Kıroyum ama para bende.” sözü…Maalesef keşmekeş olan İskenderun trafiğinde, her geçen gün bu modellerle karşılaşmak akıl almaz bir şekilde hız kesmeden, hem de her geçen gün artarak devam ediyor.
Has kültürünü kaybeden ve tamamen kozmopolitleşen güzelim İskenderun, artık geriye dönüşü olmayan bir bağnazlığın içerisinde debelenirken, birçok alanda olduğu gibi ne yazık ki trafikte de önü alınamaz bir geri kalmışlığın, cehaletin, sabırsızlığın, hoşgörüsüzlüğün, anlayışsızlığın, saygısızlığın ve kural tanımamanın tam göbeğinde kalmış durumda.
Yolların yetersizliği, kaldırımların düzensizliği, insanların trafik eğitimlerinin hiç olmaması, şehrin trafiğini yönlendirmekle sorumlu yetkililerin sorumsuzluğu yetmiyormuş gibi bir de trafikte çağ dışı araç kullanan sürücülerin hiçbir kuralı takmayıp, trafikte son derece tehlikeli seyir etmeleri artık dayanılmaz vaziyette…
Eminim sizler de her gün bu tip modellerle karşılaşıyor ve sabır duası okumaktan başka bir şey yapamıyorsunuzdur.
Ne kadar acıklı bir durumdayız!!! Her geçen gün kimliğini kaybeden bir şehrin bu şekilde kültür erozyonuna uğradığına tanıklık etmek ne kadar korkunç öyle değil mi ?
Trafikte bu yanlış davranışları yapanların çoğunun nasıl tipler olduğuna lütfen dikkat ediniz. Trafik işaretlerini hiçbir şekilde takmama, yanlış sollama, aşırı hız, camları indirip bağırıp çağırma ve daha fazlası…Büyük çoğunlukla lüks denilen yüksek model araçlar…Parayı nasıl buldukları tartışmalı veya rahat para kazandıkları belli olan tipler…Parayı bir şekilde bulmuş ama kendini yetiştirme eğilimine girmek için hiç zahmette bulunmamış mahluklar…
Sadece İskenderun’da değil, ne yazık ki bütün Türkiye’de durum aynı.
“Para bende, güç bende!” anlayışı…Bu durum trafikte de olsa fark etmiyor. “Cahil olabilirim, eğitimsiz ve kültürsüz de olabilirim hatta iki kelimeyi bir araya getiremiyor da olabilirim. Ama para bende, ben güçlüyüm, istediğimi yaparım.” anlayışı…Yeni tip zengin modelleri bunlar…Yeni Türkiye’nin, yeni görgüsüz zenginleri…Ve maalesef İskenderun’da da bunlardan geçilmiyor.
Aman siz, siz olun bunlara dikkat edin. “Yeşil yandı, yol benim.” diye güvenip asla sağa sola bakmadan yola devam etmeyin. Sinirlenerek otomobilin içerisinde el kol hareketi yapmayın. Mazallah yeni yetme, yeni zengin bir modele denk gelirseniz hapı yutarsınız.
Demem o ki trafik magandaları bu şehirde her zamankinden daha çok çoğalmış ve kendi trafik kurallarını uygulamaya çoktan başlamış.Ve ne yazık ki bu magandaların araçları eskisinden çok daha lüks ve atarları da fazlalaşmış. Anlayacağınız sahip olunan servet çoğaldıkça saldırganlık, kuralsızlık, seviyesizlik ve kültürel dejenerasyon fazlalaşıyor. Bunu, yaşadığımız şehirde de fazlasıyla görüyor olmak kahrediyor…