Üroloji Uzmanı Dr. Yusuf Diker 11 ili etkileyen büyük bir deprem felaketi yaşandığının altını çizerek yıkımla birlikte toplumda psikolojik ve sağlık açısından deprem herkesi etkilediğini, bu etkilerin devam ettiğini söyledi.
Ürolojik ve böbrek rahatsızlıklarında susuzluğun önemli olduğunu hatırlatan, Dr. Yusuf Diker “Özellikle de deprem sonrası hastanemizde kendi branşımla ilgili genel anlamda, ürolojik olarak da az su içmeye bağlı taş hastalıklarını fazla görmekteyiz. Buna sebep olarak havaların da serin gitmesi ve insanların az su içmesinden kaynaklanıyor. Hastanemize bu rahatsızlıklarla başvuran hastalarımızla ilgili tedavi ve önlemleri almaya çalışıyoruz. Yaşa kiloya bağlı olarak su tüketimi değişkenlik gösterebilir. Yetişkin bir insana gereken günlük su miktarı ortalama en az bir buçuk litre olması gerekmektedir” diye konuştu.
Depremle birlikte meydana gelen yıkım ve ortaya çıkan enkazın yarattığı tozun da sağlık açısından çok önemli bir risk olduğunu ifade eden Dr. Yusuf Diker “Enkazın kaldırılması sırasında etrafa toz yayılmakta küçük küçük partiküller şeklinde, insanların bu anlamda varsa imkânları uzaklaşması gerekir, durmaması lazım ama tabi ki insanlar işlerine de dönmekte, bu anlamda korunma açısından eski pandemideki gibi maskelerimizi tekrar takmalarında çok ciddi fayda olacağını düşünüyorum. Şehirde enkaz etrafında dolaşırken, maske takmak önemli” dedi.