Psikolog Ezgi Seda Yayla Deprem gibi büyük afetlerden sonra insanların psikolojisinde farklılıklar olabileceğine işaret ederek “Herkes aynı derecede etkilenmemekle birlikte, çok büyük felaket 6 Şubat herkesi etkiledi.  Birincil travma mağdurları için, akut stres bozuklukları olabilir, ilk ayda, ilk günlerde gördüğümüz, bu hemen hemen herkeste birinci olarak travmaya maruz kalan herkeste olur” dedi.

Travma sonrası stres bozukluğu denilen olayın, birinci aydan sonra aslında tanımlanabildiğinin altını çizen Psikolog Yayla “Travma sonrası biz genelde; uyku, yeme bozukluğu, aşırı stres, kaygının her türünün altı ay içinde kendiliğinden azalarak kaybolmasını bekleriz. Ama bazı insanlarda bu kaybolmaz, bu birazcık kişilerin psikolojik sağlamlığıyla ve birazcık da kayıplarının derecesiyle ilgili. Depremi doğrudan yaşayan kişilerde ille de olacak diye bir şey yok. ikincil travma mağdurları dediğimiz insanlarda da bu belirtileri aynı şekilde gösterebilir. Birinci ayın sonunda hala hayat kalitelerini etekleyen sorunlar varsa, mutlaka bir profesyonel destek almalarını öneriliyoruz” diye konuştu.

Okulların açılmasıyla deprem çocukların üstündeki estekisini ve bununla nasıl başa çıkılacağı, ebeveynlere ve rehberlik danışmaların nasıl yaklaşacağı konusunda da bilgilendirmelerde bulunan Ezgi Seda Yayla “Nefes egzersizleri var, aynı zamanda EMDR tekniği son 20 yıldır sıklıkla kullanılan travmalar üzerinde bizimde Türkiye’de doğal afetlerden sonra ya da bireysel travmalardan sonra kullandığımız bir yöntem, uyku rutinleri önemli hayatlarındaki biyolojik olarak sağlıklarını devam ettirecek aktivite yaptırmaya çalışmaları önemli. Kaygıda günlük yapılan doğada yürüyüşler etkili dolayısıyla bu gibi durumlarda sosyal çevre desteği kendi hayat planlarının devam ediyor olması ve bunlarla beraber aşamadıkları şeyler olduğunda birçok imkanı olmayan vatandaşların da gönüllü hizmetleri var” şeklinde konuştu.

Türk Psikolog Derneği üyesi olarak deprem bölgelerinde konteynırlarda gönüllü arkadaşlarının olduğunu, destek almak için başvuruda bulunulabildiğini de belirten Psikolog Yayla şöyle konuştu: “Bazen psikolojik olarak sağlamlığımız yerinde olmadığı için işlevselliğimizi de yetiriyoruz ve çözüm bulmak becerimizde bir nebze de olsa yitiriyoruz. Hem ebeveynler hem de çocuklarda kaygı hakim, güvenli olmayan okullar zaten kapılarını açmıyor, başka yere öğrencilerini yönlendirdiler. Çocuklar için ise depremin nasıl anlatıldığı? deprem tatbikatı bunların her biri çok önemli. Çocuklarda da hala deprem etkilerini yüksek derecede hisseden hayatlarını normal şekilde sürdüremeyen varsa hem rehberlikten hem de dışarıdan yine aileleriyle birlikte profesyonel bir destek uygun olur. Öte yandan ailelerde kaygılı, bunu sadece kaygı olarak değil de her zaman dikkat etmemiz gereken, hem kendi evimiz, hem girdiğimiz yerlerde, çalıştığımız kurumlar çocuklarımızı gönderdiğimiz okullar sorgulayıcı olmalıyız. Deprem yönetmeliğine uygun yapılmış mı, yeteri kadar sağlam ama bunlar bizi rahatlatacak faktörler oluyor. Öte yandan bunu burada yaşamış çocuklarını kaygıları hala devam ediyor. Bununla ilgili de rehberlik servisleri hazırlıklı olmalı, ne konuşulacak hangi çocuğa ne etki edebiliyor, depremin nasıl hafifletebiliriz? Bunlar rehberlik servisleri tarafından çocuklara sağlanacaktır. Çocuklar için önemli olan, çocukların kendine güvende hissetmesi, çünkü ne olursa olsun onlar çocuklar”

18c21589-9db8-4a9c-aac9-09e7eb139525