İskenderun.org ekibine Sosyal medya bağımlılığının toplumdaki etkileri konusunda bilgiler aktaran Psikolog Uğur Seküçoğlu “21 yüzyılda ortaya çıkmış, patolojik bir rahatsızlık, kişi gününün birçoğunu sosyal medyada geçirmesi işlerini aksatması, yani kısacası işlevselliğini kaybetmesidir” dedi.
TÜRK İNSANI 8 SAATİNİ SOSYAL
MEDYA PLATFORMLARINDA GEÇİRİYOR
İstatistik verilerine göre Türkiye’de Sosyal medya platformlarında insanların 8 saat vakit geçirmesinin sebebine işaret eden Psikolog Uğur Seküçoğlu “İnsanlar sosyal medyayı bir kaçış olarak görüyor, gerçeklikten, kendi gerçek hayatlarından kaçıyorlar. Kendilerini daha huzursuz, mutsuz, yetersiz gördükleri için, sosyal medyada aslında öncelikle kendi hayatlarını farklı bir şekilde daha güzel yansıtmaya çalışıyorlar. Her gittikleri yerden bir fotoğraf paylaşımı yapıyorlar ya da fotoğraf paylaşmak için bir yerlere gidebiliyorlar ya da bunun haricinde kendi hayatlarından mutsuz oldukları için kendi gerçekliklerinden kaçmak için günün büyük bir kısmını istedikleri hayatı yaşayan insanların sosyal medyadaki insanların hayatlarını inceleyerek geçiriyorlar. İnsanlar kendi sorumluluklarından da kaçıyorlar. Örnek veriyorum ev temizlemek, ders çalışmak veya bir işte çalışmanın vermiş olduğu bir sıkıntı vardır, birey bu sıkıntıya katlanmamak için sosyal medyayı tercih ediyor. Sosyal medyada vakit geçiriyor olmanın keyif verdiği veya haz verdiği söylenemez” şeklinde konuştu.
SOSYAL MEDYADA KELEBEK ETKİSİ
ARTIK 10 SANİYE…
Sosyal medya platformlarında yapılan araştırmalara göre kelebek etkisinin ömrünün 10 saniye olduğunu ve insanların sosyal medya platformlarında bir fotoğrafa veya bir görüntüye 10 saniye ayırdığını vurgulayan Seküçoğlu “Bu da kelebek etkisini ortaya çıkarıyor. İnsanlar tek bir fotoğrafta veya tek bir nesne üzerinde çok daha az vakit geçirmeye başladı. Bunun da nedeni artık bir tüketim toplumu olduğumuz için bireyin tüm odağı bir sürprizin çıkmasında, hayatını değiştirecek bir şey, farklı bir şeyin çıkmasında oluyor ve bundan dolayı gitgide de sosyal medya kullanım saati artmakta” diye konuştu.
SOSYAL MEDYAYI NASIL
KULLANMAK GEREKİYOR?
Sosyal medyayı kullanan yaş gruplarının kullanım süreleri konusunda da değerlendirmelerde bulunan Seküçoğlu şunları söyledi: “Burada yaş gruplarına göre değişmesi gerekiyor. Özellikle çocukların çok daha az kalması gerekiyor. Sosyal medyasız bir hayat mümkün mü? Evet, mümkün ama birey bunlara rağmen sosyal medyada vakit geçirebilir, burada süre odaklı değil de ne için vakit geçirdi, kafa dağıtmak için de bir kullanım olabilir. Bir yetişkinin maksimum bir gün içerisinde iki buçuk, üç saat vakit ayırması gerekir. Bu vakitte kendi ilgi ve hobileri ile ilgili bilgi alması şeklinde olmalı oturup günü geçsin diye vakit doldurma şeklinde değil. Sosyal medya bağımlılığından kurtulmak için birey daha önce keyif aldığı şeylere ya da yapmayı hep istediği ve yapamadığı bir hobi, sosyal medya bağımlılığından kurtulmak için eskiden keyif aldığı ya da yaparsa keyif alabileceğini düşündüğü davranışları dahil etmesi gerekiyor…”
Bugün sosyal medyada geçirilen vaktin haricinde ergenlerde mobil oyunlar ve bilgisayar oyunlarında da çok fazla bir vakit geçirdiklerini aktaran Psikolog Seküçoğlu “Özellikle depremden sonra çocuklar biraz daha vakit geçirme için biraz daha keyif alabilmek için 5-6 saati geçen ve aşırı kullanımda oyun bağımlılığı diyebileceğimiz şekilde devam ediyor. Burada önemli olan şeylerden birisi de, birey kendi gerçekliğini kaybetmesi ve oyun dünyasında tüm kendisini var olarak görüyor, Bir hayal dünyası var ve bir gerçeklik var ve bunların arasında yavaş yavaş bir uçurum açılıyor. Tabii burada bireyin oyun oynaması değil, arkadaşlarıyla beraber vakit geçirmesi bunlar problem değil ama kullanım saati çok büyük bir problem. Ayrıca oyun sürelerinin aşırı olmasından dolayı sanal arkadaşlıklar gelişiyor, sanal arkadaşlıklar da ister istemez belli tehlikeler arz edebiliyor” diye konuştu.